IBM 41'inci İnovasyon Merkezi’ni Türkiye'de açtı
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2008 14:23
IBM dünyadaki 41’inci inovasyon merkezini bugün Türkiye’de açtı. IBM Türkiye İnovasyon Merkezi’nin hizmete girmesiyle bu alanda küresel IBM’in yaptığı toplam yatırım tutarı da 600 milyon dolara ulaştı.
IBM Türk Genel Müdürü Eray Yüksek “Türkiye’nin teknoloji alanında geleceğinin tanımını yaparak ona göre hizmet ve proje üretmeye ve Türkiye bilişim sektörünü geleceğin dünyasına hazırlamaya çalışıyoruz. Şimdiye kadar sayısız fikirler ürettik, şimdi bu fikirleri IBM İnovasyon Merkezi ile uygulamaya dönüştürüp pazara sunulacak projeler haline getirme zamanıdır. İnovasyonu tam olarak işselleştirebilirsek Türkiye’de bu tür yatırımların geri dönüşü de çok daha büyük olacaktır” dedi.
IBM Türk İstanbul binasında kurulan İnovasyon Merkezi, IBM çözüm ortaklarının, müşterilerinin ve akademik çevrelerin yeni teknolojiler tasarlamalarına, oluşturmalarına, pazarlamalarına, piyasaya sunmalarına, iş ve BT becerilerini geliştirmelerine destek olmayı hedefliyor. Merkezin resmi açılışı, IBM Türk Genel Müdürü Eray Yüksek, Ülke Teknoloji Lideri Suat Kızıltaş, IBM Güney Batı Avrupa Direktörü ve Bağımsız Yazılım Satıcıları (ISV) ve Geliştirici İlişkileri Yöneticisi Gabriel Tal ve IBM Risk Sermayesi Grubu Yazılım Stratejisi Yöneticisi Deborah Magid’in katılımıyla gerçekleştirildi.
“EN İLGİNÇ FİKİRLER 14 YAŞ ALTINDAKİLERDEN”
İnovasyon Merkezi’nin açılış töreninde bir konuşma yapan Genel Müdür Eray Yüksek, yeni fikirlerin geliştirilmesi için bilimsel araştırmalara destek verdiklerini, kendilerine her gün çok sayıda yeni fikir ve yaratıcı projenin geldiğini, bu alanda 100 milyon dolar düzeyinde bir destek sağladıklarını belirterek, “En ilginç fikirleri de 14 yaş altındaki kişilerden alıyoruz” diye konuştu.
“YILLIK ARGE YATIRIMI 5 MİLYAR DOLAR”
IBM’nin dünyada 5 milyar dolar Arge harcaması yaptığını ve 3 binin üzerinde bilim insanının 75 geliştirme merkezinde ve 8 laboratuarda bilimsel araştırma ve geliştirme çalışması yaptığını söyleyen Eray Yüksek, “Dünyada en fazla patent üreten firmayız. ABD’de en fazla patent üretiminde kesintisiz 15 yıldır birinci sırada bulunuyoruz. Her yıl ortalama 3 bin civarında patent kazandırıyoruz teknolojiye. Toplam patent sayımız da 38 bin 707 oldu. 5 Nobel ödülümüz var” dedi.
“PAZAR 10 MİLYAR DOLARA ÇIKAR”
Türkiye bilişim pazarının büyüklüğünün 5.7 milyar dolar olarak hesaplandığını, kişisel bilgisayarlar çıkınca pazar büyüklüğünün 2 milyar dolar olduğunu ifade eden Eray Yüksek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu rakamın yüzde 84’ü ithalat, yüzde 10’luk kısmı da yazılım ve hizmetlerden oluşuyor. Bankacılık, kamu hizmetleri, sağlık, enerji, lojistik gibi alanlarda yapılacak projelerle bu rakamın dörde katlanacağına ve 10 milyar dolarlı rakamlara çıkacağına inanıyoruz. Bu büyüklükteki bir pazarın da yüzde 50’si yazılım ve hizmetlerden, yüzde 50’si de donanımdan oluşacak ve toplam hizmetle ilgili kısım 5 milyar dolar olarak ortaya çıkacak. Bu hizmeti üretecek insan da katma değeri yüksek ve eğitimli yeni bir kitle olacak ve 100 bin yeni insana ihtiyaç duyulacak anlamına gelir.”
“HİZMET SINIRI BALTIKLAR’DAN MEZOPOTAMYA’YA UZANIR”
Eray Yüksek, bilişim pazarını değerlendirirken, potansiyeli sadece Türkiye ile sınırlı görmediklerinin altını çizerek “ Biz hizmetin ve operasyonun sınırlarını Baltıklar’dan Mezopotamya bölgesi ülkelerine kadar genişletiyoruz.Biz bu geniş bölgede bir anlamda ağabeylik rolü üstlenerek bilişimde yepyeni projelere öncülük yapar ve pazarı ikiye üçe katlayabiliriz. Bu genişleme yeni insan gücü demektir. Bu insan kaynağını yaratmak için de üniversitelerle işbirliklerimizi geliştirme çabası içindeyiz. Bilgi Üniversitesi’nin ardından Koç Üniversitesi ile de ileri araştırmalar merkezlerini kurduk. Genelde bu merkezler IBM’nin kendi içinde açılmasına karşın biz Türkiye’de doğrudan bilginin ve isteğin olduğu kaynağa giderek doğrudan üniversitelerimiz içinde bu merkezleri açtık” diye konuştu.
“YATIRIM SADECE METREKARE BÜYÜKLÜĞÜ DEĞİL”
Bilişimdeki gelişmelerin baş döndürücü bir hızda olduğuna dikkat çeken IBM Türk Genel Müdürü Yüksek “ 2013 yılına gelindiğinde sadece bir günde üretilen bilgi, o tarihe kadar insanlığın ürettiği tüm bilginin toplamından daha fazla olacak. Şimdi böyle bir süreçte 41’inci inovasyon merkezini Türkiye’de açıyor olmanın çok önem taşıdığını düşünüyoruz. Bu merkezde bilişimin hayata daha fazla dahil olmasına hizmet edecek projelerin üretileceğini ve bu projelerin tüm dünyaya örnek projeler olacağına inanıyoruz. Biz bu alana büyük bir yatırım yaptık. IBM’nin bir katını sadece bu merkez için ayırdık. Bu yatırımın büyüklüğünü sadece metrekare olarak değil yaptığımız yazılım, donanım ve ekip desteği ile de birlikte düşünmek gerekir” dedi.
“RAKİPLERİMİZ DE AÇSINLAR”
Eray Yüksek soruları yanıtlarken, merkezin IBM’in tüm çözüm ortaklarına, müşterilerine ve üniversitelere açık olduğunu belirterek, “Biz bu tür bir inovasyon merkezinin rakiplerimiz tarafından da açılmasını arzu ediyoruz. Bilişime yapılan her yatırım Türkiye’nin geleceğine yapılan yatırımdır. Türkiye’de rekabetçi üstünlüğümüzü tabi ki arttırmak isteriz, ancak bu yatırım endüstriye yapılan ve onun rekabetçi üstünlüğünü arttırmayı hedefleyen bir projedir. İş ortaklarımızla biz bir aileyiz” görüşünü ifade etti.
IBM Türk Genel Müdürü Yüksek, inovasyon merkezinin maliyeti ile ilgili olarak da “ Küresel bir şirket olduğumuz için vereceğimiz rakamlar da küreseldir. 41 inovasyon merkezine yapılan yatırım tutarı 600 milyon dolar civarında. Dünyada en büyük 500 bilgisayar üniversitelerin elinde. Ve bu yatırımları üniversiteler kendi fonları ile kuruyorlar. Maalesef Türkiye’de henüz üniversitelerin elinde bu yatırımları yapacak fonlar yok. Biz IBM olarak bu eksikliğini tamamlamaya çalışıyoruz” dedi.
“70’İNCİ YILIMIZDA TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR ŞEY SÖYLEME FIRSATI OLDU”
Eray yüksek İnovasyon Merkezi’nin hazırlıklarının bir yılı aşkın zamandır sürdürüldüğünü ve IBM’nin Türkiye’de 70’inci yılını kutladığı bir döneme gelmesinin de iyi bir tesadüf olduğunu belirterek “ Bu şekilde müşterilerimize yeni bir şey de söyleme şansımız oldu. 70’inci yılımızda hayat geçirdiğimiz bu yatırımla IBM’in Türkiye pazarına duyduğu inancın bir kez daha altını çizmenin, bu özel yıl içinde tüm paydaşlarımızın hizmetine sunmanın gurur ve heyecanını yaşıyoruz.Biz inovasyonu teknolojik değil toplumsal bir olgu olarak tanımlıyoruz” diye konuştu.
“DAKİKADA 1.6 MİLYON İŞLEM YAPACAK”
Toplantıda İnovasyon Merkezi hakkında ayrıntılı bilgi veren Ülke Teknoloji Lideri Suat Kızıltaş, iş dünyasının önceliğinin artık büyüme ve inovasyon olduğuna değinerek, merkezin IBM’in çözüm ortakları ve müşterilerinin yanı sıra üniversitelere de açık bir platform olduğunu söyledi. Kızıltaş burada geliştirilecek projelerin sınai mülkiyet haklarının geliştiren kişi ve kuruluşa ait olduğunu hatırlatarak “Kaynak paylaşımı açısından bir sorun yok. Daha şimdiden birlikte çalışmalar başladı. Biz o kadar çok başvuru olsun ki biz bu projeler arasında önceliklendirme yapabilelim isteriz ”dedi.
Kızıltaş, merkezin dakikada 1.6 milyon işlem yapabilme kapasitesine sahip olduğunu,16 işlemcili yeni power6 teknolojisinin kullanıldığını, disk belleğinin ise 5 terabyte olduğunu ve toplam 32 çekirdeklii intel tabanlı bir işlemcinin mevcut bulunduğunu aktardı”.
Suat Kızıltaş, merkez sayesinde yeni projeler yoluyla kuruluşların inovasyon pazarına daha hızlı ve etkili sunum yapabileceklerini, çözümleri daha hızlı geliştirebileceklerini kaydederek,“ Çözüm ortaklarımız ve müşterilerimiz bu sayede küresel pazarlarda yer alabilme şanslarını artırabilecekler ve rekabetçi yeni beceriler geliştirebilecekler. Bu merkez toplum aklın merkez olacak“ dedi.
IBM Türk İstanbul binasında kurulan İnovasyon Merkezi, IBM çözüm ortaklarının, müşterilerinin ve akademik çevrelerin yeni teknolojiler tasarlamalarına, oluşturmalarına, pazarlamalarına, piyasaya sunmalarına, iş ve BT becerilerini geliştirmelerine destek olmayı hedefliyor. Merkezin resmi açılışı, IBM Türk Genel Müdürü Eray Yüksek, Ülke Teknoloji Lideri Suat Kızıltaş, IBM Güney Batı Avrupa Direktörü ve Bağımsız Yazılım Satıcıları (ISV) ve Geliştirici İlişkileri Yöneticisi Gabriel Tal ve IBM Risk Sermayesi Grubu Yazılım Stratejisi Yöneticisi Deborah Magid’in katılımıyla gerçekleştirildi.
“EN İLGİNÇ FİKİRLER 14 YAŞ ALTINDAKİLERDEN”
İnovasyon Merkezi’nin açılış töreninde bir konuşma yapan Genel Müdür Eray Yüksek, yeni fikirlerin geliştirilmesi için bilimsel araştırmalara destek verdiklerini, kendilerine her gün çok sayıda yeni fikir ve yaratıcı projenin geldiğini, bu alanda 100 milyon dolar düzeyinde bir destek sağladıklarını belirterek, “En ilginç fikirleri de 14 yaş altındaki kişilerden alıyoruz” diye konuştu.
“YILLIK ARGE YATIRIMI 5 MİLYAR DOLAR”
IBM’nin dünyada 5 milyar dolar Arge harcaması yaptığını ve 3 binin üzerinde bilim insanının 75 geliştirme merkezinde ve 8 laboratuarda bilimsel araştırma ve geliştirme çalışması yaptığını söyleyen Eray Yüksek, “Dünyada en fazla patent üreten firmayız. ABD’de en fazla patent üretiminde kesintisiz 15 yıldır birinci sırada bulunuyoruz. Her yıl ortalama 3 bin civarında patent kazandırıyoruz teknolojiye. Toplam patent sayımız da 38 bin 707 oldu. 5 Nobel ödülümüz var” dedi.
“PAZAR 10 MİLYAR DOLARA ÇIKAR”
Türkiye bilişim pazarının büyüklüğünün 5.7 milyar dolar olarak hesaplandığını, kişisel bilgisayarlar çıkınca pazar büyüklüğünün 2 milyar dolar olduğunu ifade eden Eray Yüksek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu rakamın yüzde 84’ü ithalat, yüzde 10’luk kısmı da yazılım ve hizmetlerden oluşuyor. Bankacılık, kamu hizmetleri, sağlık, enerji, lojistik gibi alanlarda yapılacak projelerle bu rakamın dörde katlanacağına ve 10 milyar dolarlı rakamlara çıkacağına inanıyoruz. Bu büyüklükteki bir pazarın da yüzde 50’si yazılım ve hizmetlerden, yüzde 50’si de donanımdan oluşacak ve toplam hizmetle ilgili kısım 5 milyar dolar olarak ortaya çıkacak. Bu hizmeti üretecek insan da katma değeri yüksek ve eğitimli yeni bir kitle olacak ve 100 bin yeni insana ihtiyaç duyulacak anlamına gelir.”
“HİZMET SINIRI BALTIKLAR’DAN MEZOPOTAMYA’YA UZANIR”
Eray Yüksek, bilişim pazarını değerlendirirken, potansiyeli sadece Türkiye ile sınırlı görmediklerinin altını çizerek “ Biz hizmetin ve operasyonun sınırlarını Baltıklar’dan Mezopotamya bölgesi ülkelerine kadar genişletiyoruz.Biz bu geniş bölgede bir anlamda ağabeylik rolü üstlenerek bilişimde yepyeni projelere öncülük yapar ve pazarı ikiye üçe katlayabiliriz. Bu genişleme yeni insan gücü demektir. Bu insan kaynağını yaratmak için de üniversitelerle işbirliklerimizi geliştirme çabası içindeyiz. Bilgi Üniversitesi’nin ardından Koç Üniversitesi ile de ileri araştırmalar merkezlerini kurduk. Genelde bu merkezler IBM’nin kendi içinde açılmasına karşın biz Türkiye’de doğrudan bilginin ve isteğin olduğu kaynağa giderek doğrudan üniversitelerimiz içinde bu merkezleri açtık” diye konuştu.
“YATIRIM SADECE METREKARE BÜYÜKLÜĞÜ DEĞİL”
Bilişimdeki gelişmelerin baş döndürücü bir hızda olduğuna dikkat çeken IBM Türk Genel Müdürü Yüksek “ 2013 yılına gelindiğinde sadece bir günde üretilen bilgi, o tarihe kadar insanlığın ürettiği tüm bilginin toplamından daha fazla olacak. Şimdi böyle bir süreçte 41’inci inovasyon merkezini Türkiye’de açıyor olmanın çok önem taşıdığını düşünüyoruz. Bu merkezde bilişimin hayata daha fazla dahil olmasına hizmet edecek projelerin üretileceğini ve bu projelerin tüm dünyaya örnek projeler olacağına inanıyoruz. Biz bu alana büyük bir yatırım yaptık. IBM’nin bir katını sadece bu merkez için ayırdık. Bu yatırımın büyüklüğünü sadece metrekare olarak değil yaptığımız yazılım, donanım ve ekip desteği ile de birlikte düşünmek gerekir” dedi.
“RAKİPLERİMİZ DE AÇSINLAR”
Eray Yüksek soruları yanıtlarken, merkezin IBM’in tüm çözüm ortaklarına, müşterilerine ve üniversitelere açık olduğunu belirterek, “Biz bu tür bir inovasyon merkezinin rakiplerimiz tarafından da açılmasını arzu ediyoruz. Bilişime yapılan her yatırım Türkiye’nin geleceğine yapılan yatırımdır. Türkiye’de rekabetçi üstünlüğümüzü tabi ki arttırmak isteriz, ancak bu yatırım endüstriye yapılan ve onun rekabetçi üstünlüğünü arttırmayı hedefleyen bir projedir. İş ortaklarımızla biz bir aileyiz” görüşünü ifade etti.
IBM Türk Genel Müdürü Yüksek, inovasyon merkezinin maliyeti ile ilgili olarak da “ Küresel bir şirket olduğumuz için vereceğimiz rakamlar da küreseldir. 41 inovasyon merkezine yapılan yatırım tutarı 600 milyon dolar civarında. Dünyada en büyük 500 bilgisayar üniversitelerin elinde. Ve bu yatırımları üniversiteler kendi fonları ile kuruyorlar. Maalesef Türkiye’de henüz üniversitelerin elinde bu yatırımları yapacak fonlar yok. Biz IBM olarak bu eksikliğini tamamlamaya çalışıyoruz” dedi.
“70’İNCİ YILIMIZDA TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR ŞEY SÖYLEME FIRSATI OLDU”
Eray yüksek İnovasyon Merkezi’nin hazırlıklarının bir yılı aşkın zamandır sürdürüldüğünü ve IBM’nin Türkiye’de 70’inci yılını kutladığı bir döneme gelmesinin de iyi bir tesadüf olduğunu belirterek “ Bu şekilde müşterilerimize yeni bir şey de söyleme şansımız oldu. 70’inci yılımızda hayat geçirdiğimiz bu yatırımla IBM’in Türkiye pazarına duyduğu inancın bir kez daha altını çizmenin, bu özel yıl içinde tüm paydaşlarımızın hizmetine sunmanın gurur ve heyecanını yaşıyoruz.Biz inovasyonu teknolojik değil toplumsal bir olgu olarak tanımlıyoruz” diye konuştu.
“DAKİKADA 1.6 MİLYON İŞLEM YAPACAK”
Toplantıda İnovasyon Merkezi hakkında ayrıntılı bilgi veren Ülke Teknoloji Lideri Suat Kızıltaş, iş dünyasının önceliğinin artık büyüme ve inovasyon olduğuna değinerek, merkezin IBM’in çözüm ortakları ve müşterilerinin yanı sıra üniversitelere de açık bir platform olduğunu söyledi. Kızıltaş burada geliştirilecek projelerin sınai mülkiyet haklarının geliştiren kişi ve kuruluşa ait olduğunu hatırlatarak “Kaynak paylaşımı açısından bir sorun yok. Daha şimdiden birlikte çalışmalar başladı. Biz o kadar çok başvuru olsun ki biz bu projeler arasında önceliklendirme yapabilelim isteriz ”dedi.
Kızıltaş, merkezin dakikada 1.6 milyon işlem yapabilme kapasitesine sahip olduğunu,16 işlemcili yeni power6 teknolojisinin kullanıldığını, disk belleğinin ise 5 terabyte olduğunu ve toplam 32 çekirdeklii intel tabanlı bir işlemcinin mevcut bulunduğunu aktardı”.
Suat Kızıltaş, merkez sayesinde yeni projeler yoluyla kuruluşların inovasyon pazarına daha hızlı ve etkili sunum yapabileceklerini, çözümleri daha hızlı geliştirebileceklerini kaydederek,“ Çözüm ortaklarımız ve müşterilerimiz bu sayede küresel pazarlarda yer alabilme şanslarını artırabilecekler ve rekabetçi yeni beceriler geliştirebilecekler. Bu merkez toplum aklın merkez olacak“ dedi.