Hukukun üstünlüÄŸünü saÄŸlayalım hortum cumhuriyetini bitirelim

Güzel geliÅŸmeler, kırılan ‘‘hortumlama rekoru’’yla gölgeleniyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, ‘‘Bankalarda 47.2 milyar dolar uçtu’’ diyor. Bankalarda batan para, Türkiye'nin 1923 yılındaki milli gelirinin sekiz katına yaklaşıyor. 80 yılda çok ÅŸeyler baÅŸarmış, ‘‘hukukun üstünlüğü’’nü gözardı etmiÅŸiz. Sıra bu iÅŸe gelmedi mi? Daha ne duruyoruz. ‘‘Hukukun üstünlüğü’’nü oturtalım, ‘‘Hortum Cumhuriyeti’’ görüntüsünü bitirelim.ÖNCE 80 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomisinin bugününe bakalım.Türkiye, Ford, Fiat, Renault, Toyota, Honda, Hyundai, Mercedes (otobüs-kamyon), MAN (otobüs-kamyon) gibi dünya otomotiv devlerinin önemli üretim merkezlerinden biri oldu. Yan sanayii de katarsak otomotiv sektörünün ihracatı 9 ayda 5 milyar doları aÅŸar noktaya geldi.Tekstil ve hazır giyim sektörü, dünyanın önde gelen ihracatçıları arasında yer alıyor. Sadece tekstil ve hazır giyim sektörünün ihracatı 9 ayda 11.2 milyar dolara ulaşıyor. En ciddi rakibimiz Çin gibi görünüyor.ÅžiÅŸecam Grubu, dünyanın önde gelen cam ve cam eÅŸya üreticileri arasında bulunuyor. Tek başına 500 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaÅŸtı.Arçelik, Beko, Vestel, Teba, markalı, markasız ihracatlarıyla dayanıklı tüketim malında damga vurdu. Vestel tek başına 1 milyar dolarlık ihracatı yakaladı. Beko, kendi markasıyla Ä°ngiltere ve Fransa'da yüzde 15-20'lik pazar paylarına yerleÅŸti. Arçelik, satın aldığı 6 markayla Avrupa'ya yayıldı. Teba, ABD'de Pentagon'a kadar girdi.Türk inÅŸaat ÅŸirketleri dünyada ismini bile çoÄŸu zaman zorla bulabildiÄŸimiz en uç ülkelere kadar yayıldı. Enka'nın patronu Åžarık Tara Moskova'nın emlak kralı haline geldi.Türk iÅŸadamları dünyanın her noktasında ÅŸirketler kurdu, yatırım yapar oldu. Almanya'ya ‘‘gariban işçi’’ olarak gidenlerin bir bölümü patronlaÅŸtı. ‘‘Gurbetçi patron’’ların büyüklüğü 40-50 milyar Euro'yu yakaladı.Tarım ülkesi diye bilinen Türkiye'de sanayi Ä°stanbul'a sığmaz oldu. Ä°zmir'den Bursa'ya, Adana'dan Gaziantep'e, Denizli'den KahramanmaraÅŸ'a kısacası irili-ufaklı tesisler dört bir yana dağıldı. Patates tarlaları ve bataklıklarda fabrikalar yükseldi.1980'lerin başında bile 1-2 milyar dolarlarla yetinip, 10 milyar dolarlık rakamı sadece hayal edebileceÄŸimiz ihracat rekor üstüne rekor kırıyor. 2003 yılı ihracatı hızla 43-44 milyar dolara koÅŸuyor.Ä°kinci Dünya Savaşı sonrasının en büyük krizini yaÅŸadığımız 2001'de 200 milyar dolar düzeyinden 150 milyar dolara inen milli gelir, yeniden 200 milyar dolarlık düzeyine doÄŸru yavaÅŸ da olsa ilerliyor. 2004 için kiÅŸi başına 3 bin 644 dolarla ‘‘zenginlik hayali’’ kuruluyor.Yine 2001 krizinde kapanan ÅŸirketler ve fabrikalar yüzünden kapı önüne konulup iÅŸsizler ordusuna katılanlara yavaÅŸ da olsa yeniden iÅŸ bulma umudu doÄŸuyor. Aralarından ÅŸanslı olanları iÅŸlerinin başına dönüyor.47.2 MÄ°LYAR DOLAR UÇTUSıraladığım güzel geliÅŸmeler, kırılan ‘‘hortumlama rekoru’’yla gölgeleniyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), ‘‘Ekim 2003 Raporu’’yla, ‘‘Bankalarda 47.2 milyar dolar uçtu’’ diyor.47.2 milyar doların yarısının batık özel banka patronları sayesinde kuÅŸ olup uçtuÄŸu, diÄŸer yarısının da siyasilerin kimi zaman yandaşına, kimi zaman vatandaÅŸa dağıttığı ‘‘rüşvet gibi destek’’le gittiÄŸi anlaşılıyor. Ãœstelik bu bilançoda 9 katrilyon liralık Ä°mar Bankası faturası yer almıyor.İçimden bu rakamı Cumhuriyet'in ilan edildiÄŸi 1923 yılıyla kıyaslamak geliyor. Bakıyorum, o dönemde Türkiye'nin milli geliri 6.1 milyar dolara denk geliyormuÅŸ. 1 Türk Lirası 0.55 dolarmış.Bankalarda batan para, Türkiye'nin 1923 yılındaki milli gelirinin sekiz katına yaklaşıyor. Bugünkü milli gelirimizin dörtte birine denk geliyor.Bu ortamda Merkez Bankası BaÅŸkanı Süreyya Serdengeçti'nin ÅŸu sözü kafama takılıyor: ‘‘Hukukun üstünlüğünü saÄŸlayabilsek, gelirimiz 4 kat artar.’’80 yılda çok ÅŸeyler baÅŸarmış, ‘‘hukukun üstünlüğü’’nü gözardı etmiÅŸiz.Sıra bu iÅŸe gelmedi mi? Daha ne duruyoruz. ‘‘Hukukun üstünlüğü’’nü oturtalım, ‘‘Hortum Cumhuriyeti’’ görüntüsünü bitirelim.100'üncü yıla koÅŸan Türkiye Cumhuriyeti'nin önünü açalım.Â