Hattı iktisat yok sathı iktisat var

Güncelleme Tarihi:

Hattı iktisat yok sathı iktisat var
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 23, 2014 00:58

AK Parti Genel Başkan ve Başbakan adayı Ahmet Davutoğlu, gerek Başbakan danışmanı ve gerekse bakan olarak Türkiye’nin dış politikasına uzun zamandır yön veren bir isim. Bu tarafıyla kamuoyunda iyi tanınan Davutoğlu ile ilgili asıl merak konusu ise, Başbakan olmasının ardından ekonomi yönetimi ve ekonomi politikaları nasıl şekillenecek. Ülke kalkınmasını özetle demokratikleşme ve özgürlük, küresel ekonomiye entegrasyon ve bunlarla desteklenmiş etki alanını artıran bir dış politika şeklinde özetlediği 3’lü bir sacayağına dayandıran Davutoğlu’nun, özellikle ekonomide sınır tanımayan bir anlayışı var.

Haberin Devamı

EKONOMİ DE OKUDU

Davutoğlu geçen yıl Türkiye’nin tüm büyükelçilerinin toplandığı kapsamlı bir etkinliğin ardından, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nda (DEİK) işadamlarıyla da bir araya gelmişti. Buradaki konuşmasında iş dünyasını da ‘ekonomik büyükelçiler’ olarak niteleyen Davutoğlu, Atatürk’ün ‘Hattı müdafa yoktur, sathı müdafa vardır. O sathı bütün vatandır’ sözlerine atıfta bulunarak, “Hattı iktisat yoktur sathı iktisat vardır, o sathı ise bütün küredir” diyerek işadamlarına küresel ekonomiyle entegrasyonun önemini vurgulamıştı. Boğaziçi Üniversitesi’nden Ekonomi ve Siyaset Bilimi ile Uluslararası İlişkiler bölümlerinde çift ana dal programıyla bitiren Davutoğlu’nun ekonomiye ilişkin politikalarının izini yaptığı konuşmalarda sürdük. İşte dış politikada yaşanan siyasi krizlerde, ‘Kimse Türkiye’nin gücünü test etmesin’ sözleriyle sık sık gündeme gelen Davutoğlu’nun piyasaların teste tabi tutacağı ekonomi anlayışına ilişkin ipuçları:

Haberin Devamı

İÇE KAPANMAK ÇAĞDIŞI

Son 10 yılda, güçlü tarihi zemin üzerinde gerçekleştirmeye çalıştığımız yeniden inşa, tanzim ve restorasyon faaliyetlerinin üç önemli ayağı var. Birincisi; demokratikleşme ve özgürlük alanlarının genişlemesi, ikincisi; ekonomik restorasyon ve üçüncüsü de; bunlarla desteklenmiş aktif ve dünyanın her yerinde seyyal halde etki gücünü artıran dış politikamızın var oluşudur.
Bu bir üçlü sac ayağıdır. Birini çekerseniz diğeri ayakta duramaz. Bizim coğrafyamızdan beslenen, ama bir taraftan da küresel ekonomiye entegre olan yeni bir ekonomik anlayışın yerleşmesi büyük önem taşıyor.
Türkiye ekonomik restorasyonu içine kapanarak yapamaz. Çünkü, içine kapanarak ekonomik restorasyon yapma modeli çağdışı bir modeldir. Kendinize güveneceksiniz, ülkenizi dışarı açacaksınız.

İŞ DÜNYASI-GİRİŞİMCİLİK

Türkiye’nin petrol ve doğalgaz kaynakları yok. Önümüzdeki 10 yıl için bütün hamlelerimizin en önemli ve tek enerji kaynağı insan gücümümüzdür. En önemli aktörler de işadamlarımızdır.
Çok iyi örgütlenmiş, heyecan dolu, genç, dinamik bir girişimci zümremiz var. Ama o perspektifi bir çerçevede birleştirip, bütünleştirip bir stratejik bütünlük içinde harekete geçirmek gerekiyor.

Haberin Devamı

VİZELERİN KALDIRILMASI

Biz ilk 10 ekonomi arasına gireceksek, insanımızın hareket ettirmeliyiz. Onun için vize muafiyeti ile bunu sağlamaya çalışıyoruz.
Son birkaç yıl, 2-3 yıl içindeki 21 anlaşmayla birlikte 64 ülkeyle vizeleri kaldırdık. Hedefimiz, mümkünse bütün dünyayla kaldırmak. Kiminle konuşursam ilk açtığım konu, vizelerin kaldırılması oluyor. (Mart 2013’teki konuşmasından)

AB’NİN İÇİNDE OLACAĞIZ

Biz Avrupa Birliği’nin de içinde olacağız, ama doğru bir yöntemle sağladığı büyük başarıyı bu çevre bölgelerle de bütünleşerek aynı esaslar üzerinde sağlayacağız.
AB bizim hala ekonomimizin önemli bir unsurudur. En büyük yatırım, dış yatırımların yüzde 75’i AB kaynaklıdır. Biliyorsunuz İngiltere, Lüksemburg, Hollanda, Avusturya, Almanya ilk beş ülke, bunlardan kesinlikle feragat edemeyiz.

Haberin Devamı

AMERİKA İLE TİCARET AZ

Amerika Birleşik Devletleri’yle Avrupa Birliği arasında görüşmeler gidiyor, TTIP, Transatlantic Investment Trading Partnership, yani Transatlantik Yatırım Ticaret Ortaklığı konusunda oyunun dışında kalamayız.
Model ortaklık, strateji ortaklık diyoruz ama Amerika Birleşik Devletleri’yle Türkiye arasındaki ulaştığımız ticaret rakamlarından memnun değiliz.

İTO’yu her duyduğumda babam aklıma gelir

AHMET Davutoğlu, İstanbul Ticaret Odası’nda yaptığı bir konuşmada 1988 yılında 5-6 ay İTO’da Dış Ticaret Şubesi’nde görev yaptığını hatırlatarak, “Ayrıca babam 25 yıl İTO üyeliği yaptı. O nedenle İTO’nun adını her duyduğumda babamın mübarek yüzü aklıma gelir” demişti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!