Güven kaybına tahammül yok, IMF’yi bekletmeyin

Güncelleme Tarihi:

Güven kaybına tahammül yok, IMF’yi bekletmeyin
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2005 00:00

TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, hükümetten IMF’yle anlaşmayı artık kesin olarak sonuca bağlamasını ve yurtiçinde siyasal dalgalanmalara neden olacak gündem sapmalarına izin vermemesini istedi.TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ömer Sabancı, son haftalarda piyasalarda yaşanan gelişmelere dikkat çekerek hükümetten, nisan ayında imzalanacağı ilan edilen Uluslararsı Para Fonu (IMF) anlaşmasını artık kesin bir sonuca bağlamasını istedi. RİSKLERE HÁLÁ ÇOK AÇIĞIZ: OSTİM Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (OSİAD) 14’üncü Genel Kurulu’na katılan Sabancı, ABD’nin faizlerde yaptığı artışın Türkiye’yi birkaç gün içinde olumsuz etkilemesinden, Türkiye’nin risklere hala ne kadar açık olduğunu herkesin kolaylıkla anlayabileceğini vurguladı. Türkiye’nin gerekli atılımları yapabilmesinin ön koşulunun ekonomide yeniden tesis edilmiş bulunan makro dengelerin ve istikrarın korunmasına bağlı olduğunu belirten Ömer Sabancı, şunları söyledi: ‘ABD faiz oranlarıyla ilgili verdiğimiz örnek bu konudaki tek tehdit değil. Bölgesel siyasi dengelerin yaratacağı sıkıntılar, AB ve ABD ilişkilerinde meydana gelebilecek olumsuzluklar, iç siyasette gündem sapmaları diğer önemli risk unsurları olarak dikkatle izlenmek zorunda. Türkiye ekonomisinin ne içerde, ne dışarıda en ufak bir güven kaybına tahammülü yok. Cari açığın bugün ulaştığı boyutlar bu açığın finanse edilmesinde bir kesintiye tahammülümüz olmadığını gösteriyor.’TEDİRGİN BAKIŞLAR ÜZERİMİZDE: Türkiye’nin çok daha güç koşullardan geçtiğini hatırlatan Sabancı, bu güçlükleri aşarken, IMF ile yapılan ‘stand-by’ anlaşmalarının önemli bir pozitif etkisi olduğunu ileri sürdü. Sabancı, bu konuda şunları söyledi: İmzanın gecikmesi, bütçeye yük getirecek bazı uygulamalarla siyaset sahnesinin eski alışkanlıklarının yeniden canlandığı izlemininin uyandırılması, dış politikada belirsizliğin egemen olduğu bir dönemden geçiyor olmamız, iç ve dış piyasaların tedirgin bakışlarının Türkiye üzerine yönelmesine neden oluyor. Hükümet, nisan ayında imzalayacağını ilan ettiği IMF anlaşması da artık kesin olarak sonuca bağlamalıdır. Yurtiçinde siyasal dalgalanmalara neden olacak gündem sapmalarına izin verilmemesi, uluslararası camianın bölge ve dünya siyasetindeki konumundan ayrı düşüldüğü izlenimine son verecek, güven yaratıcı açık deklarasyonlarda bulunulması gitgide önem kazanıyor.’İSTİKRAR ATILIMA DÖNÜŞMELİ: Sabancı, Türkiye’nin, yakaladığı nispeten istikrarlı ortamı, bir atılıma dönüştürmek zorunda olduğunu, bunu sağlamak için de mevcut ortam titizlikle korunurken, yapısal eksiklerin tamamlanması ve AB müzakerelerinin bir sanayi stratejisi çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini anlattı. Uluslararası gelişmelerin ekonomi üzerindeki olumsuz etkisinin önüne geçilebilmesi için, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu döviz kaynaklarını, ‘sıcak para’ olarak nitelendirilen fonlarla değil, doğrudan yabancı sermaye yatırımları ile karşılaması gerektiğini vurgulayan Sabancı, bunun için de Türkiye’de yatırım yapmanın cazip hale getirilmesi gerektiğini anlattı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!