Güneş çatıdan doğacak

Güncelleme Tarihi:

Güneş çatıdan  doğacak
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2017 23:39

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, çatılara mikro güneş santralları kurulumu hakkında yeni bir düzenlemenin çıkmak üzere olduğunu belirterek, isteyen herkesin hem elektrik üretici, hem tüketicisi olacağını söyledi. Yılmaz, pil ve depolama ile birlikte, bu sistemde elektrik kesintisi yaşanmayacağını vurguladı.

Haberin Devamı

ENERJİ Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, çatı üstü güneş paneli sistemleri hakkında çıkacak düzenlemeyle, herkesin hem üretici hem de tüketici olacağını belirterek, 400-500 metrekare bir ev için panelin maliyetinin pil dahil 20-25 bin TL olduğunu söyledi.

Güneş çatıdan  doğacak

Evin enerji tüketiminin ise yıllık ortalama 4-5 bin lira olduğunu anımsatan Yılmaz, “Sistemden de alacağını düşündüğün takdirde 7-8 senede dönüyor. Maç, dizi izliyorsun. Veya o an için bir misafirin var, yaş günü kutluyorsun… Pat diye elektriğin gidiyor. Onu da yaşamayacaksın” dedi.

DÜZENLEME EN KISA ZAMANDA

Antalya’da düzenlenen Türkiye Enerji Zirvesi sırasında sorularımızı yanıtlayan EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, çatı üstü güneş panelleri hakkında çıkacak düzenlemeye yönelik şunu söyledi: “Çatılara kurulacak lisanssız güneş paneli kurulumunu kolaylaştırıyoruz. Bizim temel hedefimiz çok kısa sürede çatı uygulamalarına ilişkin düzenlemelerimizi gerçekleştireceğiz. Çalışıyoruz. Herkes hem üretici, hem tüketici olacak. Biz 1-2 yıl içerisinde Türkiye’de 2 bin megavat (MW) güneş enerjisi kurduk sessiz sedasız. Bakanlığımız da bin MW YEKA ihale etti. Yaklaşık 600 MW da biz ihale ettik. Halen 4 bin MW’a yakın da sistem kullanım, bağlanma hakkı elde etmiş projeler var. Bunlar da gerçekleşecek. Evlerinin çatısına panel kurarak kendi elektriğini üretmek isteyenler, çatısına koyabilir. Şu an kapalı devre yapabilirsin. Çok da yapan var.”

Haberin Devamı

MAÇ ESNASINDA KESİLMEYECEK

Şu anda bu durumu teşvik edecek pil teknolojisinin de geliştiğini belirten Yılmaz, “Türkiye’de pil üretenler var. Yurtdışına da bayağı ihraç ediyorlar. Pakistan’da, özellikle Afrika’da ciddi pil talebi var. Kendi evlerinizin üzerine tabiri caizse ufacık bir elektrik santrali koyacağız. O pili de ona bağlayacağız. O pille elektrik üretildiği zaman da üretilmediği zaman da hep kullanacak, fazlası depoya gidecek. Pahalı bir teknoloji değil. Bugün itibariyle 400-500 metrekare evin maliyeti 6-7 bin dolar. Pil dâhil 20-25 bin lira. Senede öyle bir evin enerji tüketimi 4-5 bin lira. Sistemden de alacağını düşündüğün takdirde 7-8 senede dönüyor. Bir de arz güvenliği açısından da ciddi bir katkı sağlıyor. Bazen elektrik arızalarından dolayı kesilebiliyor. Maç, dizi izliyorsun. Veya o an için bir misafirin var, yaş günü kutluyorsun... Pat diye elektriğin gidiyor. Onu da yaşamayacaksın” dedi.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’DE ÜRETİYORLAR

Yerli pil geliştiren firmalar da olduğu bilgisini veren Yılmaz, “Avrupa ile, Hindistan ile birlikte çalışıyorlar. Dışarıdan da alınmış olsa muhakkak yerli teşvikleri sayesinde Türkiye’de üretilecek. Hükümetin teşvikleri sayesinde bugün yenilenebilir enerjinin birçok aksamı o teşviği alabilmek için Türkiye’de üretiliyor” ifadelerini kullandı.

‘BİR GECE ANSIZIN KARAR’ UYARISI

YILMAZ, akaryakıt sektörüne yönelik “bir gece ansızın karar alabiliriz” uyarısı üzerine sektörden gelen tepkileri değerlendirdi. “Özel sektörde kurallara uymayanlar batabilirler” diyen Yılmaz, “Ekonominin, serbest piyasanın, ticaretin olduğu yerde zarar eden şirketler de oluyor. Kendi risk yönetimini iyi yapamayan şirketler de oluyor. Bu dönemlerde ayakta kalma risk yönetimini iyi yapabilmektir. Şirket yönetimi de, devletleri yönetmek de, aileleri yönetmek de böyle. Ama bizim enerji sektörümüz çökmez” dedi. Uyarının tavan fiyat olup olmadığı sorulan Yılmaz, “Tavan fiyat geliyor diye olmaz. Gördüğümüz takdirde, eğer müdahale etme imkânımız varsa, şartlar gerçekleşmişse kararı alırız. Olur biter yani. Davulla zurnayla geliyoruz gibi değil... Biz hızlı bir şekilde karar alan bir kurumuz” dedi.

Haberin Devamı

TESPİT EDİLENE CEZA

SEKTÖRÜN iyi bir noktaya geldiğini belirten Yılmaz, “Diyelim ki biri gidiyor bir akaryakıt istasyonunda kendini bilmez adam yarım saatte 5 kuruş fazladan satacak diye komple sektörü lekeliyor. Alan adam da CİMER’e, BİMER’e anında şikâyet ediyor. Şikâyet noktalarında da tüketiciyle anında iletişimdeyiz. Otomasyon sistemimizle Türkiye’nin en ücra köşesindeki bir akaryakıt istasyonunda satılan akaryakıtın menşeinden, fiyatına kadar her şeyi takip edebiliyoruz. Eğer o istasyon o fiyattan sattıysa, hareketlerden görüyorum. 100 litre satmış olsa yarım saatte, 5 lira fazla kazanmak için değer mi? Değmez. Tespit ettikten sonra biz ceza yazıyoruz. O ‘Akşam karanlık, ben burada yalnızım, kimse görmüyor’ diyor. Hâlbuki biz her an gözetliyoruz” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

İDDİA EDİYORUM: 1 LİTRE KAÇAK SİSTEMDE YOK

15 TEMMUZ gecesi zam yapan akaryakıt istasyonlarını anımsatılan Yılmaz, “Hiç affetmedik. Lisansını iptal ettiğimiz, ceza verdiğimiz firmalar oldu. Geldiler ‘Biz böyle bilmiyorduk, 10 litre satmışım’ diyor. Satmayacaksın. Bugün 10 litreyi satarsan, bin litreyi de satarsın. Sektörümüz o kadar düzeldi ki. Bu tip şeyleri bile yapmayın artık. Beyaz bir şeyin üzerinde ufacık şey bile görünüyor. 1 litre kaçak akaryakıt sistemde yok. İddia ile söylüyorum. 1 litre geçtiği takdirde biz onu görüyoruz. Bir kaç tane enstrümanla biz onu tespit ediyor. Girme şansı da yok. Gümrük ayağı var, ithalat noktasındaki ayakları var, ondan sonra bizim otomasyon sistemimiz var, ulusal marker sistemimiz var. 50 kere biz onu kontrol edebiliyoruz” dedi.

VERGİ OLMALI

Haberin Devamı

AKARYAKITTA vergilerin yüksek olduğu şeklinde yapılan eleştiriler anımsatılan Yılmaz, “Gelişmiş ülkelerin hemen hemen hepsinde akaryakıt tüketim vergisi olan bir vergidir. Türkiye’den aşağı değil. Avrupa’nın tüm ülkelerini geziyorum, fiyatları günlük olarak takip ediyoruz. Akaryakıt vergisi olması gereken bir vergi” ifadelerini kullandı.

MALİYET ALTI SATANLAR VAR

AKARYAKIT sektöründe kendisinin de bildiği sıkıntıya düşen firmalar olduğunu belirten Yılmaz, “Rekabet için, marka oluşturmak için ‘1 sene ben kazanmayayım, hatta zararına satayım, ben reklam verip ismimi duyuracağıma ürünlerimi ucuz satayım, piyasada güzel bir reklam algısı oluşturayım’ diyen firmalar var. Bunu başaranlar, başaramayanlar var. Bir marka kolay kolay oluşmuyor. Oluşturamadığı takdirde zarar edenler olabilir. Eğer sen tanınmışlık olarak karşılığını alamazsan o şirket batar. Örneğin; bir otoyoldasınız. Günde dünyanın aracı geçiyor. Orada zararına, maliyetine satmış olsan da bazen kardasın. Reklamla getiri-götürü arasındaki dengeyi iyi ayarlamak lazım. Maliyet altına satıştan eğer vergisel bir takım zararlar veriyorsa elbette devlete zarar vardır. Ama maliyet altına satıştan elimde somut bir belge olmadan o şekilde suçlamam bir EPDK Başkanı olarak doğru olmaz. Ben istasyonları kontrol ediyorum. Malın nereden alındığının menşei var. Zararına satıyorsa ben ona karışamam” dedi.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!