Fischer'in morali piyasaya yetecek mi?
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 30, 2001 01:44
Geçtiğimiz haftayı doların yükselişi ile tamamlayan piyasalar, bugün IMF Birinci Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'in Türkiye ziyaretinde verdiği olumlu mesajlarla açılıyor.
Piyasalar, bugün Türkiye ziyaretinde uygulanan ekonomik programa yönelik iyimser mesajlar veren Uluslararası Para Fonu (IMF) Birinci Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'in açıklamalarını değerlendirecek.
Stanley Fischer, dün sabah 06:00'da Lufthansa Havayolları'na ait bir uçakla Frankfurt aktarmalı olarak Washington'a uçtu. Fischer ile birlikte IMF Türkiye Masası Şefi Juha Kahkonen de Türkiye'den ayrıldı.
Stanley Fischer'in, gerek Ankara temasları gerekse de önceki gün İstanbul'da iş dünyası ve bankacılarla biraraya geldikten sonra yaptığı açıklamaları ‘‘temkinli’’ karşılayan piyasa oyuncuları, Fsicher'ın açıklamalarında verilen iki net mesaj olduğunu belirtiyorlar. Bunlardan birincisi dalgalı kur rejimi sürecek, ancak Merkez Bankası aşırı dalgalanmalara müdahale edecek. İkinci somut mesaj ise, 3 Ağustas'ta toplanacak IMF İcra Direktörleri Kurulu'ndan Türkiye'ye verilecek kredi dilimine onay çıkacak. Böylece, Türkiye bir önceki kredi diliminin serbest bırakılması sırasında Telekom nedeniyle yaşanan gerginlik ve gecikmeden sonra, bu kez kredi dilimini sorunsuz olarak alacak.
Fischer'in sık sık Türkiye'nin düşük enflasyon ve stabil ekonomiye geçebileceğini tekrarladığına dikkat çeken piyasa uzmanları, bunun özellikle yüksek faizler üzerinde etkili olabileceği görüşünde.
Stanley Fischer'in Türkiye temaslarında verdiği mesajların piyasalarda morali artıracağını savunan bankacılar, şu değerlendirmeyi yapıyorlar:
‘‘Fischer gibi IMF'nin çok üst düzey bir yöneticinin Türkiye'ye gelip, temaslarda bulunması çok önemli. Üst düzey bir destek Türkiye'nin IMF için ne kadar önemli bir ülke olduğunu gösteriyor. Bu piyasalardaki morali artıracaktır. Zaten son 1.5 haftadır piyasalarda bir ferahlama yaşanıyor. Bunun en önemli göstergesi de doların fiyatının 1 milyon 500 binden 1 milyon 300 binlere inmesi. IMF'nin en yetkili ağızından gerek gidişat hakkındaki yaklaşımını duyduktan, gerekse programa ne derece angaje olduğunu gördükten sonra daha olumlu bakıyoruz. Stanley Fischer'in iyimserliğinin pek çok piyasa oyuncusunu da etkileyeceği görüşündeyiz.'
Aygün: Fischer dalgaya kefil mi?
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, IMF Birinci Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'in Türkiye'deki görüşmelerinde memur, işçi, esnaf ve reel kesimin sorunlarına yönelik hiç bir konunun ele alınmayışını eleştirdi ve ‘‘İşçi, memur, esnaf, reel sektör IMF'nin umurunda değil’’ dedi. Aygün yaptığı yazılı açıklamada, IMF'nin tam mutabakatla sonuçlandığı açıklanan son 10 günlük temasların içeriğindehalkın bulunmadığını, mutabık kalınan konuların ise Türkiye'nin ana sorunları ile örtüşmediğini ileri sürdü. Sinan Aygün, ‘‘Memnunlar cephesinden bir kaç kişi ile temasta bulunup ikna olmaya hazır insanları programa inandırmak, Türk halkının aynı şekilde düşündüğü anlamına gelmez’’ dedi.
IMF politikaları ile Türkiye'nin son üç yılda küçülme hedefli politikalara zorlandığını, bunun ise halkın her geçen yıl fakirleşmesi anlamına geldiğini savunan Aygün, IMF'nin (Her Türk vatandaşının cebine 300 dolar koyduk) yönündeki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Aygün, şöyle devam etti:
‘‘IMF nedense hep verdiklerini söylüyor, götürdüklerini söylemiyor. Çıpalı sistemi kendileri öneriyor, ancak çöküşün faturasını bize çıkarıyor. O zaman sormak gerekir: (Dalgalı kura kefil misin? Yarın bu sistem çökerse Türkiye'nin zararlarını öder misin?) Bu sorunun cevabı verilemiyorsa ekonomi yönetimi dalgalı kura ihtiyatla yaklaşmalıdır. Aksi halde kendilerinin sorumlu olacaklarını bugünden bilmelidirler.’’
Stanley Fischer, dün sabah 06:00'da Lufthansa Havayolları'na ait bir uçakla Frankfurt aktarmalı olarak Washington'a uçtu. Fischer ile birlikte IMF Türkiye Masası Şefi Juha Kahkonen de Türkiye'den ayrıldı.
Stanley Fischer'in, gerek Ankara temasları gerekse de önceki gün İstanbul'da iş dünyası ve bankacılarla biraraya geldikten sonra yaptığı açıklamaları ‘‘temkinli’’ karşılayan piyasa oyuncuları, Fsicher'ın açıklamalarında verilen iki net mesaj olduğunu belirtiyorlar. Bunlardan birincisi dalgalı kur rejimi sürecek, ancak Merkez Bankası aşırı dalgalanmalara müdahale edecek. İkinci somut mesaj ise, 3 Ağustas'ta toplanacak IMF İcra Direktörleri Kurulu'ndan Türkiye'ye verilecek kredi dilimine onay çıkacak. Böylece, Türkiye bir önceki kredi diliminin serbest bırakılması sırasında Telekom nedeniyle yaşanan gerginlik ve gecikmeden sonra, bu kez kredi dilimini sorunsuz olarak alacak.
Fischer'in sık sık Türkiye'nin düşük enflasyon ve stabil ekonomiye geçebileceğini tekrarladığına dikkat çeken piyasa uzmanları, bunun özellikle yüksek faizler üzerinde etkili olabileceği görüşünde.
Stanley Fischer'in Türkiye temaslarında verdiği mesajların piyasalarda morali artıracağını savunan bankacılar, şu değerlendirmeyi yapıyorlar:
‘‘Fischer gibi IMF'nin çok üst düzey bir yöneticinin Türkiye'ye gelip, temaslarda bulunması çok önemli. Üst düzey bir destek Türkiye'nin IMF için ne kadar önemli bir ülke olduğunu gösteriyor. Bu piyasalardaki morali artıracaktır. Zaten son 1.5 haftadır piyasalarda bir ferahlama yaşanıyor. Bunun en önemli göstergesi de doların fiyatının 1 milyon 500 binden 1 milyon 300 binlere inmesi. IMF'nin en yetkili ağızından gerek gidişat hakkındaki yaklaşımını duyduktan, gerekse programa ne derece angaje olduğunu gördükten sonra daha olumlu bakıyoruz. Stanley Fischer'in iyimserliğinin pek çok piyasa oyuncusunu da etkileyeceği görüşündeyiz.'
Aygün: Fischer dalgaya kefil mi?
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, IMF Birinci Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'in Türkiye'deki görüşmelerinde memur, işçi, esnaf ve reel kesimin sorunlarına yönelik hiç bir konunun ele alınmayışını eleştirdi ve ‘‘İşçi, memur, esnaf, reel sektör IMF'nin umurunda değil’’ dedi. Aygün yaptığı yazılı açıklamada, IMF'nin tam mutabakatla sonuçlandığı açıklanan son 10 günlük temasların içeriğindehalkın bulunmadığını, mutabık kalınan konuların ise Türkiye'nin ana sorunları ile örtüşmediğini ileri sürdü. Sinan Aygün, ‘‘Memnunlar cephesinden bir kaç kişi ile temasta bulunup ikna olmaya hazır insanları programa inandırmak, Türk halkının aynı şekilde düşündüğü anlamına gelmez’’ dedi.
IMF politikaları ile Türkiye'nin son üç yılda küçülme hedefli politikalara zorlandığını, bunun ise halkın her geçen yıl fakirleşmesi anlamına geldiğini savunan Aygün, IMF'nin (Her Türk vatandaşının cebine 300 dolar koyduk) yönündeki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Aygün, şöyle devam etti:
‘‘IMF nedense hep verdiklerini söylüyor, götürdüklerini söylemiyor. Çıpalı sistemi kendileri öneriyor, ancak çöküşün faturasını bize çıkarıyor. O zaman sormak gerekir: (Dalgalı kura kefil misin? Yarın bu sistem çökerse Türkiye'nin zararlarını öder misin?) Bu sorunun cevabı verilemiyorsa ekonomi yönetimi dalgalı kura ihtiyatla yaklaşmalıdır. Aksi halde kendilerinin sorumlu olacaklarını bugünden bilmelidirler.’’