Eriş: AB'deki hızlı değişim yakından izlenmeli

Güncelleme Tarihi:

Eriş: ABdeki hızlı değişim yakından izlenmeli
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2001 11:32

İKV Yönetim Kurulu Başkanı Eriş, AB'deki hızlı değişim sürecinin yakından izlenmesine dikkat çekerek Türkiye'nin AB içindeki yerini bugünün değil yarının parametrelerine göre şekillendirilmesi gerektiğini söyledi

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Yönetim Kurulu Başkanı Meral Gezgin Eriş, AB'ye tam üye adayı bir ülke olarak AB'deki hızlı değişim sürecini yakından izlememiz ve Türkiye'nin AB içindeki yerini bugünün değil yarının parametlerine göre şekillendirmemiz gerektiğini belirterek, "Ancak, hepimizin malumu olduğu üzere ülkemizde bu hedef doğrultusunda yürütülen çalışmalar arzu edilen hızla ilerlememektedir" dedi.

Türk özel sektörünün AB nezdindeki temsilcisi ve Türkiye-AB ilişkileri konusundaki ihtisas kuruluşu olan İKV'nin 38. Olağan Genel Kurul toplantısı, İTO Meclis Salonu'nda yapıldı.

Toplantının açılışında konuşan İKV Yönetim Kurulu Başkanı Eriş, İKV'nin geçtiğimiz dönem çalışmalarını ve önümüzdeki döneme ilişkin hedeflerini anlattı. AB ile entegrasyonun ekonomik, siyasi ve sosyal alanlarda köklü bir reform sürecinin başlatılması ile arzu edilen çağdaşlık seviyesine ulaşmamıza katkı sağlayacağını vurgulayan Eriş, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine adaylığının teyit edilmesinin ardından Türkiye-AB ilişkilerinin yeni bir sürece girdiğini kaydetti.

ÖNCELİK KRİZDEN KURTULMA TEDBİRLERİNDE

"Söz konusu gelişmelerin ortaya çıkardığı temel sonuç AB tam üyeliğine giden yolda yapılması gereken çok iş ve önümüzde son derece kısıtlı bir süre olduğudur" diyen Eriş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Önceliğin ülkemizin yaşamakta olduğu ve etkilerinin gerçekten can yaktığı ekonomik krizden kurtulma yönündeki tedbirlerin acilen uygulanmasında olduğu açıktır. Ancak, Türkiye'nin siyasi, sosyal ve ekonomik gelişiminin AB tam üyeliği ile doğrudan bağlantılı olduğu ve bu sürecin hızlandırılmasının yolunun sadece ekonomik alanda değil toplumsal yaşamı ilgilendiren tüm alanlarda köklü bir reform anlayışının hayata geçirilmesi olduğu unutulmamalıdır. Kuşkusuz bu reform sürecinin başarılı olması için ilgili tüm kesimlerin desteği ve katkısı gereklidir."

Eriş, AB'nin kendi iç yapılanması ve geleceğe yönelik perspektifleri açısından süratli bir değişim içinde olduğunu, AB'nin Türkiye dışındaki 12 aday ülke ile yürüttüğü katılım müzakerelerinin bir bölümünün 2002 sonunda tamamlanmasının planlandığını belirterek, bunun da sadece 2 yıldan az bir süre sonunda karşımızda 15 değil, daha fazla üyeli bir AB bulacağımız anlamına gelmekte olduğunu bildirdi.

DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI STANDARTLARI YÜKSELTİLMELİ

Eriş, sözlerini şöyle sürdürdü: "AB'ye tam üye adayı bir ülke olarak bizim de bu hızlı değişim sürecini yakından izlememiz ve Türkiye'in AB içindeki yerini bugünün değil yarının parametlerine göre şekillendirmemiz gerekmektedir.

Ancak, hepimizin malumu olduğu üzere ülkemizde bu hedef doğrultusunda yürütülen çalışmalar arzu edilen hızla ilerlememektedir. Bu şekilde devam ettiğimiz müddetçe AB ve diğer aday ülkelerdeki gelişmelerin dışında ve gerisinde kalmamız kaçınılmazdır. Türkiye'nin çözmesi gereken birçok sorun vardır ve ekonomik yapımızın istikrara kavuşturulması da bunlardan en öncelikli olanıdır.

Ekonomimizin istikrara kavuşması AB ile entegrasyonumuzu da güçlendirecektir. Bu sürece paralel olarak ele alınması gereken bir başka önemli konu da demokrasi ve insan hakları standartlarının yükseltilmesi olmalıdır. Ulusal programın bir bütün olarak siyasi, ekonomik ve müktesebat uyumuna yönelik yükümlülüklerinin süratle yerine getirilmesi önümüzdeki dönemde ülkemizin en önemli önceliğidir."

İŞLEYEN PİYASA EKONOMİSİ

İKV'nin yapacağı tüm çalışmaların yanında adaylık sürecinde üzerine düşen önemli sorumluluğunun bilinciyle kamuoyunun AB konularında bilgilendirme çalışmalarını artırarak sürdüreceğini dile getiren Eriş, şöyle dedi:

"Türkiye'nin çağdaşlaşması ve 21. yüzyılın gerektirdiği tüm niteliklere sahip bir ülke haline gelmesi için gerçekleştirilecek her reforma Türk iş dünyasının dün olduğu gibi bugün de destek vereceğini ifade etmek istiyorum. İşleyen bir piyasa ekonomisi, uluslararası standartlarda üretim yapan ve rekabetçi baskılara dayanabilen bir sanayi ve ticaret altyapısı demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinin tam anlamıyla işlediği şeffaf bir sistem kurmak imkansız değildir. Tüm bunları sağlamak için önce istemek ve sonra çok çalışmak gerekmektedir."

İKV'nin 149 asıl üye delege ve 77 gözlemci üye temsilcisinin katıldığı Genel Kurul'da, Vakfın 200 yılı Yönetim Kurulu çalışma ve mali raporları ile Denetim Kurulu raporu görüşüldü. Yönetim Kurulu ve Denetçilerin 2000'e ilişkin faaliyetlerinden dolayı ibra edildikleri toplantıda, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği'nin asil üyelik başvurusu kabul edildi.

İKV'nin asil üyeleri Türkiye Ticaret Sanayi Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği, İSO, İTO, İMKB, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği, TİM, TZOB, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İstanbul ve İzmir Ticaret Borsaları, İzmir Ticaret Odası, Türkiye Bankalar Birliği, TÜSİAD ve TİSK'den oluşuyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!