Erdoğan: Biz tüccar siyaset yapacağız
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2003 01:39
Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ‘tüccar siyasete ihtiyacı’ olduğunu söyledi. Erdoğan, milli mutabakat konularında destek vermeyen CHP'ye de ‘‘CHP topu sürekli taca atıyor’’ diyerek yüklendi.
Meclis'te CHP'ye ve Derviş'e yüklenen Başbakan Erdoğan, ‘‘beyin kadrosu dediğimiz ekipleri değiştirmeseydik, devraldığımız tablo neyse onun devamı anlamına gelirdi’’ diye konuştu. Ekonomi için ‘‘hem sarılık hem de sarılık hastası gibi’’ benzetmesi yapan Erdoğan, AKP'nin anlayışını da ‘‘tüccar siyaset’’ olarak tanımladı.
2003 Yılı Bütçe Tasarısının TBMM Genel Kurulu'nda yapılan son görüşmelerinde eleştirilere yanıt veren Erdoğan, ekonomiden dış politikaya kadar bir çok konuda görüşlerini açıkladı. Bir saat 10 dakika konuşan Erdoğan, sık sık CHP'lilerle polemiği girdi. Erdoğan'ın ‘‘Bütçe bereket getirsin’’ diyerek tamamladığı konuşmasında şu mesajları verdi:
FİLDİŞİ KULELER: Toplumsal taleplere sırtını dönerek, fildişi kulelerden seyrederek siyaset olmaz. Bunun sonucunun hüsran olduğu seçimlerden önce görüldü. Bizim duruşumuz; toplumu, iş takipçiliği, rant dağıtma, yandaşları güçlendirme, ideoloji empoze etme gibi antidemokratik ilişki ağından kurtarmaktır. Türkiye, şu veya bu partinin değil, 70 milyonun Türkiyesi'dir.
CHP TOPU TACA ATIYOR: CHP'nin Irak ve Kıbrıs gibi milli mutabakat gerektiren konularda topu taca atma anlaşıyını anlamış değilim. 4 aylık hükümetten, adete 4 yılın hesabı sorulmaktadır. Bu insaf dışı bir yaklaşımdır. CHP'nin ülke sorunların çözmeye yöneik kayda değer bir önerisinin olmadığını da ortaya çıkmıştır.
İKİ KOYUN GÜDEMEYENLER: Ben 'bizden bir yıl birşey beklemeyin, üçüncü yılın sonunda neticeleri alacağız' dedim. Bu bizim ülke sorunlarına ne kadar hakim olduğumuzu göstermektedir. Bu iş teoriyle olmuyor. Hayatında iki koyun bile gütmemişlerin sözleriyle olmuyor. Biz, bu bütçeyi en kötüyü hesaplayarak yaptık.
TÜCCAR SİYASET LAZIM: Sürpriz kaynaklarımız var dediğimizde ciddiye alınmadık. İşte bunlardan biri vergi barışı yasası, diğeri orman arazilerini satışı olacak. Tahsil edilemeyen hiç bir tahakkuk dosyası sizin değildir. Ben tüccar siyasetten bahsediyorum. Bugün tüccar siyasete ihtiyacımız olduğunu söylüyorum. Biz, beyin kadrosu dediğimiz ekipleri değiştirmek zorundaydık. Değiştirmeseydik, devraldığımız tablo neyse onun devamı anlamına gelirdi.
EKONOMİ ÖNCELİĞİMİZ OLMADI: Bizim bu krizdeki önceliğimiz hiç bir zaman ekonomik olmadı. Siyasi ve askeri konulara öncelik verdik. Bize önce ABD ile pazarlık yaptık diye kızanlar, sonra '6 milyar doları kaçırdınız' diye kızmaya başadılar. Kimileri ise ABD'den gelecek paralar uğruna ne yapmanız gerekiyorsa yapmamızı istediler. Ben bu kişilere Türkiye'nin bağımsız bir devlet olduğunu söyledim.
Ekonomi hem sarılık hem şeker
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ekonominin durumunu ilginç benzetmelerle şöyle irdeledi: ‘‘Ekonominin kırılgan yapısı halen sürüyor. Türk Lirası'na güvensizlik devam ediyor. Halkın yabancı paralara yönelik talebi devam ediyor. Ekonomi, hem şeker, hem de sarılık hastalığına yakalanan hasta gibi. Sarılık tedavisi için seker yüklemek gerekiyor, şeker tedavisi için ise inüsülüne ihtiyaç var.’’
Babacan: IMF ile yeni anlaşma masada yok
Devlet Bakanı Ali Babacan, Uluslararası Para Fonu'na (IMF) ek niyet mektubunun birkaç gün içinde yollanacağını bildirerek, ‘‘Bir mektup IMF'ye, bir mektup da Dünya Bankası'na gönderilecek’’ dedi. Babacan, IMF ile yeni bir stand-by'ın şu an için masada olmadığını da söyledi. Dünya Bankası için program kredilerine ilişkin düzenlenen mektubun büyük ölçüde tamamlanmış durumda olduğunu ifade eden Babacan Dünya Bankası ile proje kredileri ile ilgili çalışmaların hızlandırıldığını söyledi.
2003 Yılı Bütçe Tasarısının TBMM Genel Kurulu'nda yapılan son görüşmelerinde eleştirilere yanıt veren Erdoğan, ekonomiden dış politikaya kadar bir çok konuda görüşlerini açıkladı. Bir saat 10 dakika konuşan Erdoğan, sık sık CHP'lilerle polemiği girdi. Erdoğan'ın ‘‘Bütçe bereket getirsin’’ diyerek tamamladığı konuşmasında şu mesajları verdi:
FİLDİŞİ KULELER: Toplumsal taleplere sırtını dönerek, fildişi kulelerden seyrederek siyaset olmaz. Bunun sonucunun hüsran olduğu seçimlerden önce görüldü. Bizim duruşumuz; toplumu, iş takipçiliği, rant dağıtma, yandaşları güçlendirme, ideoloji empoze etme gibi antidemokratik ilişki ağından kurtarmaktır. Türkiye, şu veya bu partinin değil, 70 milyonun Türkiyesi'dir.
CHP TOPU TACA ATIYOR: CHP'nin Irak ve Kıbrıs gibi milli mutabakat gerektiren konularda topu taca atma anlaşıyını anlamış değilim. 4 aylık hükümetten, adete 4 yılın hesabı sorulmaktadır. Bu insaf dışı bir yaklaşımdır. CHP'nin ülke sorunların çözmeye yöneik kayda değer bir önerisinin olmadığını da ortaya çıkmıştır.
İKİ KOYUN GÜDEMEYENLER: Ben 'bizden bir yıl birşey beklemeyin, üçüncü yılın sonunda neticeleri alacağız' dedim. Bu bizim ülke sorunlarına ne kadar hakim olduğumuzu göstermektedir. Bu iş teoriyle olmuyor. Hayatında iki koyun bile gütmemişlerin sözleriyle olmuyor. Biz, bu bütçeyi en kötüyü hesaplayarak yaptık.
TÜCCAR SİYASET LAZIM: Sürpriz kaynaklarımız var dediğimizde ciddiye alınmadık. İşte bunlardan biri vergi barışı yasası, diğeri orman arazilerini satışı olacak. Tahsil edilemeyen hiç bir tahakkuk dosyası sizin değildir. Ben tüccar siyasetten bahsediyorum. Bugün tüccar siyasete ihtiyacımız olduğunu söylüyorum. Biz, beyin kadrosu dediğimiz ekipleri değiştirmek zorundaydık. Değiştirmeseydik, devraldığımız tablo neyse onun devamı anlamına gelirdi.
EKONOMİ ÖNCELİĞİMİZ OLMADI: Bizim bu krizdeki önceliğimiz hiç bir zaman ekonomik olmadı. Siyasi ve askeri konulara öncelik verdik. Bize önce ABD ile pazarlık yaptık diye kızanlar, sonra '6 milyar doları kaçırdınız' diye kızmaya başadılar. Kimileri ise ABD'den gelecek paralar uğruna ne yapmanız gerekiyorsa yapmamızı istediler. Ben bu kişilere Türkiye'nin bağımsız bir devlet olduğunu söyledim.
Ekonomi hem sarılık hem şeker
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ekonominin durumunu ilginç benzetmelerle şöyle irdeledi: ‘‘Ekonominin kırılgan yapısı halen sürüyor. Türk Lirası'na güvensizlik devam ediyor. Halkın yabancı paralara yönelik talebi devam ediyor. Ekonomi, hem şeker, hem de sarılık hastalığına yakalanan hasta gibi. Sarılık tedavisi için seker yüklemek gerekiyor, şeker tedavisi için ise inüsülüne ihtiyaç var.’’
Babacan: IMF ile yeni anlaşma masada yok
Devlet Bakanı Ali Babacan, Uluslararası Para Fonu'na (IMF) ek niyet mektubunun birkaç gün içinde yollanacağını bildirerek, ‘‘Bir mektup IMF'ye, bir mektup da Dünya Bankası'na gönderilecek’’ dedi. Babacan, IMF ile yeni bir stand-by'ın şu an için masada olmadığını da söyledi. Dünya Bankası için program kredilerine ilişkin düzenlenen mektubun büyük ölçüde tamamlanmış durumda olduğunu ifade eden Babacan Dünya Bankası ile proje kredileri ile ilgili çalışmaların hızlandırıldığını söyledi.