Erdoğan: Alman dostlar AB’de bize sponsor olun

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan: Alman dostlar AB’de bize sponsor olun
Oluşturulma Tarihi: Nisan 28, 2004 01:26

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Schröder ve Alman işadamlarına seslenerek, ‘Türk dostlarının AB yolundaki mücadelesinde birer sponsor’ olmasını istedi.

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Almanya Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği’nin (DIHK) işbirliği ile Köln’de kurulan Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası’nın (TATSO) açılışına katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik sürecinde Almanya’dan desteğini sürdürmesini istedi.

Köln Ticaret ve Sanayi Odası’nda (IHK) gerçekleştirilen açılışı Almanya Başbakanı Gerhard Scröder ile birlikte yapan Başbakan Erdoğan, ’Alman dostlarımızı Türkiye’ye daha fazla yatırım yapmaya davet ediyorum. Yatırımlarınız ülkemize değil ortak geleceğimize yapılmış olacaktır’ dedi.

Alman Hükümetine’ne de verdiği destekten dolayı teşekkür eden Erdoğan, Almanlara bir de çağrıda bulunarak ‘Ben her Alman dostumuzdan özellikle Türk dostlarına Avrupa Birliği yolundaki bu mücadelesine ‘acaba birer sponsor olamazlar mı’ diye soruyorum’ dedi. Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası’nın tüm üyelerinden, Türkiye hakkındaki gerçekleri izah etme çabalarını desteklemelerini rica eden Erdoğan, ‘Özel bir muamele veya propoganda beklemiyoruz. Türkiye’nin gerçek sesi bağırmamıza gerek bırakmayacak kadar güçlü çıkacaktır. Yeter ki kendisine dost kulaklar bulabilsin’ diye konuştu. Konuşmasının önemli bir bülümünü AB’ye ayıran Erdoğan, şu noktalara dikkat çekti:

YARDIM ALAMADIK:

1980’lerden bu yana AB’den alınan mali yardımların ne Türkiye’nin ihtiyaçları ne de AB ile arasındaki ilişkilerin gerektirdiği düzeyde oldu. Gümrük Birliği çerçevesinde verilen sözlerin büyük kısmı yerine getirilmedi. Türkiye, gelişmesini ve büyümesini büyük ölçüde, AB yardımı almadan gerçekleştirdi.

BEKLENTİMİZ DEĞİŞTİ:

Türk halkının yüzde 70’i AB projesini destekliyor. Kısa bir süre önce vatandaşların AB üyeliğinden ne beklentileri bulunduğu sorulduğunda, daha fazla gelir, daha yüksek yaşam standartları beklentileri dile getiriliyordu. Şimdilerde ise aynı soruya verilen yanıtlar insan haklarına saygılı, daha demokratik bir ülkede yaşama arzusunu işaret ediyor. Türk halkı artık AB’yi gerçek anlamı ve amacıyla tanıyıp sahipleniyor.

YÜK DEĞİL DİNAMİZM:

AB tek pazarına entegre olmuş bir Türkiye, topluluk için bir yük değil, yepyeni bir ekonomik dinamizm kaynağı olacaktır. İhtimal bile vermek istemiyorum ama menfi bir kararın ilişkilerimizi rayından çıkararak varacağı nokta üzerinde yine de çok iyi düşünülmesi gerektiğine inanıyorum.

GÖÇ ENDİŞESİ YERSİZ:

Türkiye’nin 70 milyona varan nüfusu, AB için sadece ve sadece bir endişe kaynağı mı olması gerekiyor? Bu genç ve dinamik nüfus, Avrupa’nın işgücü açığının kapatılmasına -ama bu defa beden gücüyle değil, beyin gücüyle kapatılmasına- hiç mi hizmet etmeyecek?

Sizsiz Köln düşünemiyorum

KÖLN
Belediye Başkanı Fritz Schramma, Köln’de 80 bin Türk bulunduğunu belirterek Köln ile İstanbul arasında kardeş kent projesi uyguladıklarını hatırlatarak, şunları söyledi:

‘Bölgemize gelen Türkler Ford tesislerinde uzun yıllardır çalıştılar, bu kentte yaşayan yabancıların yüzde 40’ı Türk’tür.O kadar içiçe ve kaynaşmış vaziyetteyiz ki artık bir parçamız oldunuz. Sizsiz Köln’ü düşünemiyoruz.’

Hisarcıklıoğlu: 2005’te müzakereler başlamalı

TÜRKİYE
Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ’2005 yılında katılım müzakerelerine başlamak istiyoruz. Biz, işadamları planlarımızı bu doğrultuda hazırladık’ dedi. Hisarcıklıoğlu, müzakerelere başlanmasının Türk ekonomisinde yaratacağı dinamizmin, müzakereler sürecinde Türkiye’nin göstereceği ekonomik performansta çok rahat gözlemleneceğini kaydetti.Hisarcıklıoğlu, bu arada ‘AB, Kıbrıs Türk toplumuna yönelik ambargosunu kaldırmalıdır’ diyerek, Almanya’dan bu konuda da destek istedi.

Scröder: Nazan ile Vural geldiğimiz noktayı gösteriyor

ALMANYA
Başbakanı Gerhard Schröder, konuşmasına Türk ve Alman ilişkilerinin geldiği noktayı iki örnekle göstererek başladı. Schröder, RTL Televizyonu’nda çalışan ve organizasyonda sunucu olarak görev alan Nazan Eçkes ve Avrupa Parlamentosu Milletvekili Adayı Vural Öger’den bahsederekşunları söyledi:

‘Bu sunucu hanım mükemmel Almanca konuşuyor, Türkçesini bilmiyorum ama herhalde o da mükemmeldir. Bir genç Alman vatandaşı Türk olarak ne kadar önemli aşama katettiğimizi gösteriyor. Vural Öger ise, Avrupa Parlemontosu milletvekili adayımız, bu çok iyi bir sonuç ve aramızdaki ilişkilerin ne boyuta geldiğini ispatlıyor. Bunu hep birlikte başardık. burada 2 milyondan fazla Türk var ve büyük bölümü Alman vatandaşı, bunların bir zamanlar bize yük olacağını söyleyenler acaba şimdi ne diyorlar?’

Schröder, Almanya’daki Türk girişimcileri 350 bin kişilik istihdam yarattığını, insanlara ekmek parası sağladığını belirterek bu çalışanlar arasında çok sayıda Alman’ında bulunduğunu vurguladı. Schröder, Türkiye’nin genç nüfusu ile Avrupa ve Almanya için şans olduğunu dile getirerek ‘Ekonomik ilişkilerimiz çok gelişmiş görülüyor, ancak bugünkü seviyiden çok daha fazla potansiyel var’ dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!