Enflasyondaki düÅŸüÅŸte bizim de tuzumuz var

Güncelleme Tarihi:

Enflasyondaki düşüşte bizim de tuzumuz var
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 19, 2004 00:00

Unilever'in faaliyet gösterdiÄŸi ülkeler arasında yüzde 60'lık oranla büyüme ÅŸampiyonu olan Unilever Türkiye'nin Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Ä°zzet Karaca, bunu yaparken fiyatları da aÅŸağıya çektiklerine dikkat çekti.Dolardaki düşüşü tüketiciye yansıttıklarını belirten Ä°zzet Karaca, ‘‘Herhalde enflasyon oranının düşmesine Ãœnilever olarak bizim de yüzde 1-2 civarlarında katkımız olduÄŸunu sanıyorum’’ diye konuÅŸtu.TÃœRKÄ°YE pazarına giriÅŸinin 50'inci yılını kutlayan Unilever Türkiye, 2003 yılında dolar bazında yüzde 60 büyüyerek, Unilever'in faaliyet gösterdiÄŸi 150 ülke arasında hem büyüme, hem de tonaj artış ÅŸampiyonu oldu. Margarinden deterjana, çaydan dondurmaya, kiÅŸisel bakım ürünlerinden hazır çorbaya birçok ürünü üreten Unilever'in Türkiye Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Ä°zzet Karaca, ‘‘Bunu yaparken de fiyatları oldukça aÅŸağı çektik. Enflasyonu düşürme politikası çerçevesinde bizim de çorbada katkımız bulunsun istedik’’ dedi.Özellikle deterjan fiyatlarını yüzde 45 oranında düşürdüklerini söyleyen Ä°zzet Karaca, dolara baÄŸlı düşüşü alıp ceplerine koymadıklarını, tüketiciye yansıttıklarını belirtti. Karaca, ‘‘Ürünlerimizin fiyatlarını düşürerek, enflasyonun düşmesine bir nebze de olsa katkımızın olduÄŸunu düşünüyorum. Boyutumuz Türk ekonomisi içinde çok fazla olmayabilir. Ama bizim fiyatları düşürmemiz diÄŸer markaların da düşürmesini saÄŸladı. Herhalde enflasyondaki düşüşe yüzde 1-2 mertebesinde etkimiz olmuÅŸtur’’ diye konuÅŸtu. Uniler Türkiye Yönetim kurulu BaÅŸkanı Ä°zzet Karaca ile tüketim sektöründeki canlanmadan enflasyona, marka stratejisinden yeni ürünlere uzanan bir sohbet yaptık.Unilever Türkiye, büyümede diÄŸer ülkeleri nasıl geçti?- Türkiye olarak hem büyümede, hem de tonaj da 150 ülkede dünya ÅŸampiyonu olduk. Bunu yaparken de fiyatları oldukça aÅŸağı çektik. Krizle birlikte halkın alım gücü çok azalmıştı. Enflasyonu düşürme politikası çerçevesinde bizim de çorbada bir katkımız bulunsun yaklaşımıyla iÅŸe baÅŸladık. Enflasyon yokmuÅŸcasına fiyatları düşürmeye baÅŸladık. Ãœretim tonajımız ortalama yüzde 50 arttı. Ev bakımında yüzde 40, kiÅŸisel bakım ürünlerinde yüzde 65, gıdada yüzde 15 tonaj artışı gerçekleÅŸti. 2003 bizim için çok iyi bir yıldı. Dolar bazında yüzde 60 büyüdük. Tonaj artışında sadece fiyatlar mı etkili oldu?- Fiyatların yanısıra tonaj artışımızda bir etki daha vardı aslında. Kriz baÅŸladığı zaman merdiven altı veya kayıt dışı üretim yapanların elinde ciddi mal enflasyonu meydana geldi. Tüketicinin de nisbeten satın alma gücü azaldığı için düşük fiyatlı bu ürünler halka cazip göründü. Merdiven altı ucuz ürünlere yönelen tüketiciler kısa bir süre sonra verdiÄŸi paranın karşılığını alamadığını gördü. Tüketici, kayıt dışı ürünlere bir süre için kaysa da, bu kısa sürdü. Yani uzun vadede bunun bize katkısı oldu.2003'te fiyatlarınızı ne kadar aÅŸağı çektiniz? Bunu nasıl yaptınız?- Özellikle deterjanda fiyatlarımızı yüzde 45 düşürdük. Bunu yapabilmemizde birden fazla faktör etkili oldu. Bir kere bu piyasa çok rekabetçi. Ä°kincisi, deterjan fiyatları yıllardır Türkiye'de satın alma gücünün üzerindeydi ve çok pahalı olarak algılanıyordu. Bunun ayarlanması gerekiyordu. Biz, dolara baÄŸlı olan hammaddelerimizdeki düşüşü alıp cebimize koymadık, tüketicimize yansıttık. Fiyatlarımızı geri çektik. Bunu her üründe aynı oranda yapmadık tabii. Bazı ürünlerde enflasyona yakın, bazı ürünlerde enflasyonun altında fiyat artırdık. Ãœrünün piyasada rekabetçi kalabilmesi için gereken ayarlamaları yaptık. Mümkün mertebe hiçbir üründe enflasyonun üzerine çıkmadık.Enflasyondaki düşüşe ne kadarlık katkınız olduÄŸunu düşünüyorsunuz?- Ãœrünlerimizin fiyatlarını düşürerek, enflasyonun düşmesine bir nebze de olsa katkımızın olduÄŸunu düşünüyorum. Boyutumuz Türk ekonomisi içinde çok fazla olmayabilir. Ama tüketim sektörü olarak baktığımızda bizim fiyatları düşürmemiz diÄŸer markaların da düşürmesini saÄŸladı. Ne kadar bir katkımız olduÄŸunu hesaplamamız zor ama herhalde yüzde 1-2 mertebesinde etkimiz olmuÅŸtur. Çünkü, biz sadece fiyatarımızı düşürmekle kalmadık, bize hammadde verenlere de fiyat indirmelerini istedik. Sürümden kazanma hedefimiz vardı.Birden fazla kriz planımız varGenel ekonomik göstergeleri nasıl buluyorsunuz?- Makro ekonomik göstergeler olumlu. Ama bunu söylerken dikkatli bir iyimserlik içindeyiz. 'Yarın bir kriz çıkarsa ne yaparız'ı unutmuyoruz, çözümlerimizi de hazırlıyoruz. Maliyetlerimizi en düşük seviyede tutuyoruz. Aşırı harcamalara kaçmıyoruz, çok dikkatli, yavaÅŸ yavaÅŸ ilerliyoruz. Birden fazla kriz planımız var. Krizin nereden geleceÄŸin baÄŸlı olarak deÄŸiÅŸik çözümler hazırladık. Döviz çok yükselirse fiyatlara nasıl yansıtmalıyız ya da yansıtmadan nasıl geçiÅŸtirebiliriz gibi bir çok seçeneÄŸimiz hazır. Krizi hemen hissetmiyoruzHızlı tüketim ürünleri genelde krizlerden nasıl etkileniyor?- Krizin etkisini çok aÅŸamalı olarak gören bir sektörüz. Kriz olur olmaz biz hemen hissetmiyoruz, kriz önce otomobili, sonra beyaz eÅŸyayı etkiliyor, sonra sıra bize geliyor. Bu da altı ayı alıyor. Daha sonra durum tam tersi oluyor. Kriz etkilerini kaybetmeye baÅŸlarken de önce otomobil ve beyaz eÅŸya sektörü kıpırdıyor. Ä°yileÅŸme tüketim sektörüne çok geç yansıyor. Yılın ikinci yarısından itibaren artık pazarda ufak ufak iyileÅŸmeyi hissediyoruz. Köfte ve dolma harcı Almanya'daTürkiye'de satın aldığınız Knorr markası bugün ne durumda?- 2000 yılında aldığımız Besan'ın ürettiÄŸi Knorr, bugün dünyanın en büyük markalarından biri. Biz global ürünleri alıp aynen Türkiye'ye getirmiyoruz. ÖrneÄŸin Knorr markalı hazır çorbalarda yeni ürünler için Türk aşçıları Almanya'ya gönderiyoruz. Oradaki geliÅŸtirme merkezinde Türk damak zevkine en uygun çorbaları geliÅŸtiriyoruz. Osmanlı çorbaları, Saray çorbaları, dolma harcı, köfte harcı gibi ürünler Türkiye'ye özel. Bu ürünler Almanya'da Türkler'in yoÄŸun oturduÄŸu bölgelerdeki bazı marketlerde de satılıyor. Kuzey Afrika, OrtadoÄŸu ve Türk Cumhuriyetleri'nde köfte harcımızı beklediÄŸimizin on katı sattık. Kızıyla market market geziyorÄ°ZZET Karaca, zaman buldukça evin ihtiyaçları için 12 yaşındaki kızıyla birlikte market market dolaÅŸtığını söylüyor. Kızının Unilever'in ürettiÄŸi bütün ürünleri tanıdığını belirten Karaca, ‘‘Bizim ürettiÄŸimiz ürünleri alan birini görünce de hemen sevinçle bana gösterir’’ dedi.Ä°zzet KARACAUNILEVER Türkiye Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Ä°zzet Karaca, 1954 Ä°stanbul doÄŸumlu. Avusturya Lisesi'nden sonra Robert College ve 1977'de de BoÄŸaziçi Ãœniversitesi Endüstri MühendisliÄŸi'nden mezun oldu. Çalışma hayatına Koç Holding'de AR-GE Proje Müdürü olarak baÅŸladı. 1985-1988 arasındaki yıllarda Otosan Sistem-Organizasyon Daire Müdürlüğü yapan Karaca, 1988'den itibaren Unilever'in Avrupa'daki organizasyonlarında yönetici olarak görev aldı. 1994'de Unilever bünyesindeki Algida'ya Türkiye Ticaret Direktörü olarak Türkiye'ye döndü. 1997-1998'de Unilever Baltık Riga/Letonya'da Genel Müdürlük, 1998'de Algida Türkiye Genel Müdürü oldu. 2002 yıl sonundan bu yana da Unilever Türkiye Yönetim Kurulu BaÅŸkanlığı'nı yürütüyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!