Enflasyon rakamları ne şımartmalı ne de kaygılandırmalı

Güncelleme Tarihi:

Enflasyon rakamları ne şımartmalı ne de kaygılandırmalı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 07, 2005 00:00

AĞUSTOS ayına yönelik enflasyon verileri son dönemde yayınlanan aylık rakamların oldukça üzerinde çıktı. Bazı çevreler, ‘enflasyon canavarı yine başını kaldırıyor mu?’ kaygısına kapıldı. Şimdilik kaygı duyulacak bir durum yok.Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verilerine göre, ağustos ayında üretici fiyatları yüzde 1.04, tüketici fiyatları yüzde 0.85 arttı. Halbuki, yaz ayları boyunca iki endeks de düşüyordu. Enflasyon konusundaki kaygılar da galiba bu nedenle oluştu. Yıllık bazda bakıldığında, üretici fiyatlarındaki son on iki aylık artış yüzde 4.3 oldu. Tüketici fiyatlarındaki artış da yüzde 7.9’da kaldı. İki rakam da yıl sonu için belirlenen hedefin oldukça altındadır. BASKI YOKAğustos ayına yönelik enflasyon rakamları irdelenirken bazı özelliklere dikkat etmek gerekiyor. Petrol ve petrol ürünlerinin fiyatlarının artması enflasyon verilerine doğal olarak olumsuz yansıdı. Aynı şekilde, sigara gibi maddeler üzerindeki dolaylı vergilerin artırılmış olmaları da enflasyon rakamlarına olumsuz yansıyan etkenler oldu.Mevsimsel beklentilere paralel olarak, üretici fiyatları endeksine giren tarım fiyatları ortalama bazda ağustos ayında da düşmeye devam etti. Ortalama bazda üretici fiyatlarının artmasına neden olan imalat sanayi mallarındaki fiyat artış oldu. Nedenleri aşağı yukarı aynıydı.Tüketici fiyatları içinde içki ve sigaradaki vergilerle işlenmemiş tarım fiyatlarını dışarıda bırakan (G) endeksine bakıldığında, ağustos ayında tüketici fiyatlarının düştüğü görülmektedir. Bu gelişme, enflasyon üzerinde olumsuz kalıcı bir baskının olmadığını göstermesi açısından önemlidir. Aksine, grafikten de görüldüğü gibi, son dönemlerde hem üretici hem de tüketici fiyat endeksleri, dönemsel dalgalanmalar dışında, giderek yataylaşan seyir izlemeye başlamışlardır.HEDEF TARTIŞMASIYıllık bazda enflasyon rakamlarının hedeflenenin oldukça altında kalmış olması bazı çevrelerde ‘neden hedefin altında kalınıyor?’ gibi komik bir tartışmayı da başlatmıştır. ‘Madem yüzde 12 gibi bir hedef kondu, o halde enflasyon yüzde 8 değil, yüzde 12 gibi olmalıdır’ gibi bir sav ortaya atlıyor. Halbuki, içinde yaşanan şartlarda, enflasyon ne kadar çabuk düşerse, o kadar iyi olacaktır. Düşünün ki, enflasyonun yüzde 15 olduğu bir ortamda döviz kurları bugünkü düzeylerinde olsaydı, daha mı iyi olacaktı?Aksine, bu yılı yüzde 8 civarında bir enflasyon ile kapatabilirsek, gelecek yıl için konulacak yüzde 6’lık enflasyon hedefi değiştirilip daha düşük bir hedef belirlenmelidir. Döviz kurlarının geldiği nokta dolayısıyla doğan şikayetler bir ölçüde enflasyonun daha hızlı düşmesi sayesinde de hafifletilebilecektir. Çünkü, daha çabuk düşen enflasyon sayesinde, emek maliyeti de dahil olmak üzere, üretimde maliyet artışları da daha makul düzeylerde tutulabilecektir. Unutmayalım ki, ücret ve diğer fiyat artışları hala geçmiş enflasyona endekslenmek istenmektedir.Enflasyonda gelinen noktada ne şımarmalıyız ne de kaygılanmalıyız.Not: Dünkü yazımda grafikler basım hatası nedeniyle karmakarışık çıkmıştır. Ama, metindeki anlatım doğrudur. Bir başka yazıda konuyu yeniden işleyeceğim. Sayfayı düzenleyen arkadaşlar adına okurlarımdan özür dilerim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!