Elbise askısı yaparken tarlaya ‘damla’yla girdi

Güncelleme Tarihi:

Elbise askısı yaparken tarlaya ‘damla’yla girdi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2003 01:59

Plastik parçaların injeksiyonu ve kalıp imalatı için kurulan ve ağırlıklı olarak elbise askısı üreten İSKO Plastik, tarım işine girince, Türkiye'ye özgü plastik damlama-sulama sistemi geliştirdi. ‘Serum modeli’ denebilecek bu yöntemle verimlilik arttı, toprak tuzlanmadan kurtuldu.

TÜRKİYE hálá bir tarım ülkesi ve şartlar nereye sürüklerse sürüklesin öyle de kalacak. Çünkü tarım yeni yüzyılın da yükselen sektörü. Bu nedenle tarıma dönük projeler girişimcilere büyük kazançlar sağlayabilir. İSKO Plastik işte böyle bir KOBİ şirket.

İSKO'nun, Küçükköy'deki şirket merkezi ilk bakışta küçük ölçekli bir atölye. Yılda 4 milyon dolar ciro yapan ve 24 saat çalışarak Çin ile askı rekabeti yapan bu mütevazi KOBİ atölyesi, önemli bir yeni ürüne imza atıyor. İSKO tarım sektöründe verimi artırmak için yeni bir sulama sistemi geliştirdi. Projede Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) ile ortak hareket etti ve 1 milyon dolarlık ar-ge projesi için 500 bin dolar TTGV desteği aldı. İSKO özellikle yassı yumuşak boru sistemi konusunda başarılı bir ürün geliştirdi. Plastik mamülün dayanıklı formülünü üretti, damlamayı sağlayan komponentlerin bu borulara montajında yaşanan sorunu aştı. 2004'te 1 milyon dolar ciro hedefiyle pazarlama başladı. Pazarlamayı ziraat mühendisleri yapıyor. İSKO'nun sulama sistemi toprak, iklim ve ürün şartlarına göre üretilebiliyor.

Yaptığı araştırma geliştirme çalışmalarında başta İsrail olmak üzere suyu kıt, toprağı değerli birçok ülkede uygulanan bu teknolojinin sadece suyu tasarruflu kullanmakla ilgili olmadığını da ortaya çıkaran İSKO, ‘‘damlama-sulama’’ adlı bu sistemle dekar başına alınan ürün miktarında yüzde 50 verimlilik artışı sağladı, su tasarrufunun yanısıra, topraktaki tuzlanmayı da önledi. Şirketin sahibi Kayhan Öçal, bir plastik sanayicisi olarak tarıma dönük projeye neden ihtiyaç duyduklarını şöyle anlattı:

‘‘Bizim Çanakkale Biga'da tarıma dönük bir iştirakimiz var. Kurutulmuş sebze alanında çalışıyor. Bu işletmede sürekli olarak kaliteli ve yeterli hammadde sorunu yaşıyorduk. Araştırmalarımıza göre Türkiye'de dekar başına alınan ürün hiç artmıyordu ve üstelik de gıda işleme alanındaki kapasite de genel üretime göre çok fazlaydı. Bu yüzden de hem köylü hem de sanayici para kazanamıyor. Biz bu noktada sorunun verimsizlikten kaynaklandığını tespit ettik. Bizim köylü dekardan 3-4 ton domates alıyor, Avrupalı köylü ise 15-20 ton. Bu tabloda da yanlış sulamanın payı büyük.’’

GLOBAL ÇÖZÜM

Kayhan Öçal, bu aşamadan sonra çözüm için yurt dışından çok sayıda firma ile temasa geçtiklerini anlattı. Bu temaslar sırasında verimliliği artıran sulama sistemlerinin çok pahalı olduğunu gördüklerini söyleyen Öcal, ‘‘Buna rağmen yurt dışından borular getirdik ama onların verdiği sistem, gübreleme ve sulama programları Türkiye'nin koşullarına uymadı. Biz de bizim toprak, iklim şartlarımıza göre nasıl bir sulama sistemi olmalı sorusunu araştırmaya başladık. Çiftçilerle uzun görüşmeler, denemeler yaptık ve ortaya ‘damlama-sulama boruları' projesi çıktı’’ diye konuştu.

İSKO’da üretimlerinin ağırlıklı olarak elbise askısı olduğunu anlatan Kayhan Öçal, bundan böyle Türk tarımına plastik sulama sistemleri üretiminin hızla artacağını umduklarını anlattı ve tarımın yeniden lokomotif sektör olacağına inandıklarını belirtti.

‘DAMLA’LARI BİLGİSAYAR YÖNETİYOR

İSKO
'nun sahibi Kayhan Öçal, geliştirdikleri sulama sisteminde suyun ürüne ve iklime göre miktarını bilgisayarla tespit ettiklerini belirterek, ‘‘ Sulamayı düzenlemek için bilgisayar kullanıyoruz. Küçük çaplı sulamalarda tarlada bilgisayar olmuyor ama büyük işletmelerde bu da yapılıyor. Bitkiye sadece ihtiyacı kadar su veriyoruz. Bitkinin gelişme düzenine uygun su verebiliyoruz. Mesela bitki yetişme döneminde az su ister. Suyu çok verirseniz kök gelişimini englellersiniz. Bu ayrımı bizim sulama sisteminde yapabiliyorsunuz. Gübreyi de bu sistemle vermek mümkün olabiliyor. İlaçma da yine aynı programla düzenlenebiliyor. Aslında yaptığımız şey, bir serumla bitkinin vücudunun her tarafına vitamin, ilaç, su vermek. Bu sistemle dalından düşmüş sebzenin çürümesi bile önleniyor.

SİSTEMİN AVANTAJLARI

Çok daha az su ile sulama yapılıyor

Ürün verimi yüzde 50 artıyor

Ürün kalitesi yükseliyor

Zirai ilaç ve gübre kullanımı azalıyor

Toprakta tuzlanma önleniyor

Sulama işçiliği çok azalıyor

Yakıt tüketimi (enerji masrafı) azalıyor

Enerji harcaması azalıyor

Yabancı ot ve hastalıkları azalıyor

Çapalama işçiliği azalıyor
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!