Ekobi

Güncelleme Tarihi:

Ekobi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2006 00:00

’Günde 1 dolara güvenlik’ dedi 25 milyon dolar ciroya uzandı

ABD
’de makine mühendisi olarak Türkiye’ye dönen Alp Saul’ün iki arkadaşıyla 1995’te kurduğu Pronet Güvenlik
/images/100/0x0/55eb143af018fbb8f8a9a83d
Hizmetleri A.Ş., Türkiye’de ilk defa ’aboneli güvenlik sistemini’ uygulayıp 20 bin aboneli bir güvenlik şirketine dönüştü. Bu yıl 25 milyon dolar ciro bekleyen Pronet’in potansiyelini gören yatırım fonu Turkvan, şirketin yüzde 50’sini aldı.

İSTANBUL’da son yıllarda patlama yapan hırsızlıklar, yeni bir güvenlik sektörüne de yol açtı. 1971 İstanbul doğumlu Robert Lisesi mezunu Alp Saul’ün 5 bin dolar sermayeyle kurduğu Pronet Güvenlik Hizmetleri A.Ş., bu yıl 25 milyon dolar ciro bekliyor. ABD’de makine mühendisi olup 1995’te Türkiye’ye dönen ve aynı yıl iki arkadaşıyla birlikte Pronet’i kuran Alp Saul, Türkiye’de ilk kez ’aboneli güvenlik sistemi’ uyguladı ve 10 yılda 20 bin aboneli bir şirketin patronu oldu. Bu yıl 25 milyon dolar ciro bekleyen Pronet’in yüzde 50’sini yatırım fonu Turkvan aldı.

KÜTÜPHANEDEN 5 BİN DOLAR: Alp Saul şöyle başlıyor anlatmaya: "ABD’de okurken kütüphanede çalışmıştım ve 5 bin dolar biriktirmiştim. İstanbul’a gelince babamın yanında çalışmak istemedim. Çünkü aile şirketlerinin malum sorunlarını biliyordum. Bu nedenle iki arkadaşımla birlikte bir masa bir kasa mantığıyla yola çıktık. O zamanlar güvenlik hizmetleri sektörü çok küçüktü ve bu işe girmeye karar verdik. Arkadaşlarım daha çok güvenlik elemanları ve güvenlik teknikleri alanında uzmandı. Ben ise işin elektronik tarafını üstlendim ve başladık."

KANADA’DAKİ AMCAMA ÖZENDİM: Alp Saul, güvenlik sektörüne ilgisinin de Kanada’da yaşayan amcasından kaynaklandığını söylüyor ve "Amcam orada güvenlik teknolojileri imalatı yapardı. Sonra şirketini sattı ama ben de onun sayesinde bu işlerle tanışmış oldum. İlk başta daha çok küçük sistemler kuruyorduk ve eş, dost, komşu işleri yapıyorduk. Sonra ’fabrikamıza, işyerimize de kurun’ demeye başladılar" diyor. Alp Saul, başarılı olunca müşterilerin çok iyi referans verdiğini anlatıyor ve şöyle devam ediyor: "Tavsiyeler üzerine kartopu gibi büyüdük. Başlangıçtaki en önemli yeniliğimiz ’alarm haber alma merkezi’ kurmaktı. Eve kurulan alarm cihazının sinyalini şirket merkezimizde kurduğumuz haber alma merkezi izliyor ve hırsızlık, yangın gibi alarm gelirse, izlenen yerin sahibine, özel güvenliğine komşusuna, polise ya da itfaiyeye haber veriyorduk."

CİHAZ PAHALI ABONE YAPALIM: Alp Saul, Pronet olarak haber alma merkezinin başarısından sonra bir dönem proje bazlı büyük organizasyonlara odaklandıklarını belirtiyor ve şöyle konuşuyor: "Mesela AGIT Zirvesi’nin tüm güvenlik organizasyonunu, bu konudaki teknoloji altyapısını biz üstlendik. Sonra havalimanları, büyük fabrikalar, Avea’dan Tüpraş’a dev tesisler hep müşterimiz oldu. Ancak bir ara düşündük ki biz başlangıçta bireysel pazarla başlamıştık. Yani evlere, işyerlerine güvenlik hizmeti veriyorduk. Buralara tekrar yönelmek istedik. Bu aşamada da bir apartman dairesine 1500-2 bin dolarlık cihaz koyamadığımız için pazarın büyümediğini keşfettik. Vatandaş, ’benim evim Topkapı Sarayı mı ki 1500 dolara cihaz alayım’ diyordu. İşte bu aşamada ’cihazı satmak yerine, aylık abone yapalım’ dedik. İstanbul’da da hırsızlıklar artmaya başlamıştı. Bu ortamda ’günde 1 dolara eviniz, işyeriniz güvende olsun’ sloganıyla başladık ve bugün itibariyle 20 bin aboneli bir organizasyon olduk."

ABD’de 6 milyon aboneli güvenlik şirketi var

ALP Saul, Pronet olarak hedeflerinin 100 bin aboneli bir organizasyon kurmak olduğunu söylüyor ve "Biz bu hedefi 3 yıl içinde ulaşmak istiyoruz. 100 bin abone aslında Türkiye potansiyeline bakınca az sayılır. O nedenl de büyüme potansiyelimiz çok yüksek. ABD’de bu alandaki en büyük şirketin 6 milyon abonesi var ve orada hırsızlık sigortalarında bu tür abonelikler prim düşürücü önemli etkendir" diyor. Abonelik bedellerinin 15 dolar ile 70 dolar arasında değiştiğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor: "Abonelerimizin yüzde 5’i ile 10’u her yıl mutlaka hırsızlık teşebbüsüyle karşılaşıyor. Hırsız alarm çaldığı halde çok hızlı şekilde içeri girip bizim haber verdiğimiz biri ulaşana kadar birşeyler alıp kaçabiliyorsa başarılı olabiliyor. Büyük bölümü alarm çalınca zaten hırsızlıktan vaz geçip kaçıyor."

51 ilde günde 1000 abone yapıyoruz, hedef 100 bin

PRONET Güvenlik Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü Alp Saul, güvenlik cihazlarını satmadan, aylık abonelik yapmaya başladıkları 2002 yılında ayda 100 abone yapabildiklerini belirtiyor ve şöyle konuşuyor: "Ayda 1000 abone yapabiliyoruz. Ülke genelinde 20 bin aboneyi geçtik. Ağırlığımız İstanbul’da ama bütün Türkiye’ye hizmet veriyoruz. Şu anda elektronik sistemler bömümümüzde 200’den fazla personel çalışıyor. İzleme yatırımlarımız da her geçen gün artıyor. Bu yıl 25 milyon dolar ciro bekliyoruz. 1995’te 100 bin dolardı ciromuz. Şirketimizin potansiyeli uluslararası fonların da dikkatini çekti. Ortakları arasında Avrupa Yatarım Bankası, Hollanda Yatırım Bankası gibi kuruluşların da bulunduğu Turkvan Fonu, Pronet’in yüzde 50’sini aldı."

Ramsey: İngiltere’de 15 mağazalı zincir alacağız

GÜRMEN
Grup Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Gür, İngiltere’de 15 mağazası olan bir grubu satın almak istediklerini bu konuda görüşmelerin sürdüğünü açıkladı. Son iki senedir mercek altına aldıkları şirketin hızlı bir gelişim kaydettiğini ifade eden Remzi Gür, "Satın almak istediğimiz şirketin hesaplarının doğru olup olmadığını görmek için ayrıca uluslararası hesap uzmanı bir şirketi devreye soktuk. Şu an incelemeler sürüyor. Bize uygun gelirse ve fiyatta da anlaşabilirsek, bu grubu satın almak istiyoruz. Satın alma 2007 içinde gerçekleşebilir" dedi.

YAVAŞ YAVAŞ AÇILIYOR: New York’taki 11 Eylül saldırısı sonrası perakende alanında bir daralma olduğunu anlatan Remzi Gür, "O dönemde İngiltere genelinde 13 mağaza açmak istiyorduk. Pazar kötü gidince bu yatırımdan vazgeçtik. Şimdi sektördeki ticaret eski rayına oturdu. 2007’de daha da iyi olacak" dedi.

İKİ MAĞAZAYI KAPATTI: Ramsey markasını İngiltere’de yaratan, ancak üretimini Türkiye’de gerçekleştiren Remzi Gür, Londra’da iki ayrı mağaza denemesi yaptı. Londra’daki ilk mağazasını ünlü Regent Street’te açan Ramsey, daha sonra kentin kuzey bölgesinde de bir mağaza ve depoyu devreye soktu. Regent Street’te mağazasının bulunduğu binada tamirat başlayınca Ramsey de mağazayı kapattı. Ramsey, bir süre sonra da Londra’nın kuzey bölgesindeki mağazasını kapatma yolunu seçti. Remzi Gür, açtığı iki mağazayı kapatmak zorunda kalmasını şöyle değerlendirdi: "Kendimiz mağaza sayısını artırmayı denedik, olmadı. Bunun üzerine İngiltere’de küçük boyutlu bir mağaza zincirini satın almanın daha uygun olabileceğini düşündük. Görüşme ve arayışlara da bu düşünceyle başladık." Hanife BAŞ

Talep arttı, nar bahçeleri para basıyor

YAKIN
zamana kadar doğal ortamlarda yetişen narları toplayarak gelir elde eden köylüler, teşvikler ve fiyat cazibesi nedeniyle nar bahçeleri oluşturmaya yöneldi. Uzmanların, "doğal antibiyotik" kabul ettikleri narın, bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu pek çok hastalıktan koruduğu, kolesterol ve şekeri dengelediği ileri sürülüyor. Adana İl Tarım Müdürü Abdullah Keskin, Çukurova ikliminin nar üretimi için son derece elverişli olduğunu, yörede bu yıl yaklaşık bin dönüm alana nar ekimi yapıldığını söyledi. Kozan ilçesinde, yöresel bir çeşit olan "Kuytucak Narı" üretildiğini, Ceyhan, Karataş gibi diğer ilçelerde ise "Hicaz Narı"nın tercih edildiğini belirten Keskin, "Nar ekim alanlarında önümüzdeki yıllarda ciddi bir artış bekliyoruz. Bu artışta narın ekonomik değerinin yüksek olmasının yanında dekar başına verilen 250 YTL’lik destek de etkili oluyor. İç tüketiminin yanı sıra özellikle İmamoğlu ve Ceyhan ilçelerinde üretilen Hicaz narları ihracatçı firmalar tarafından yurtdışına da pazarlanıyor. Biz de Kuytucak Nar’ının geliştirilmesi için proje başlattık" dedi.

TOKİ, Sulukule ve Kuştepe’yi dönüştürüyor

İSTANBUL
’a 10 milyon turist getirecek, daha da doğrusu gelen turistlerin birkaç gün daha kalmasını sağlayacak en önemli kentsel restorasyon projesi Fatih’te yapılıyor. İstimlak ve proje bedeli toplamı 100 milyon YTL’yi bulan bu operasyonun mali patronu ise Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ve doğal olarak onun Başkanvekili Erdoğan Bayraktar. Fatih’in neşeli roman semti Sulukule ise bu bölgedeki en hassas konu. Çünkü, projenin "AKP’nin romanlara karşı" operasyonu olarak algılanması her şeyi baltalayabilir. İstanbul Büyükşehir ve Fatih Belediyesi ile ortak yürütülen proje hakkında Erdoğan Bayraktar’ın verdiği bilgiler çok ilginç. Sulukule’de 764 hak sahibi olduğunu söyleyen Bayraktar, buradaki bina türlerini de tespit etmiş. Bina sahibi olanlar, arsası tapulu ama binası kaçak olanlar bir de sadece orada oturdukları için ’burası benim’ diyenler var. Bayraktar, "Bu proje bir yıkım projesi değil. Kimseyi mağdur edtemeden, hem yaşayan kültürü hem de tarihi koruyarak bir taşla iki kuş vurmak istiyoruz" diyor. Yıkılması gerekenler yıkılacak ardından yenileme projesi uygulanacak. Bu bölgenin altı da tarihi eserlerle dolu olduğu için Bizans öncesi tarihten tutun da Osmanlı eserlerine kadar bir çok tarihi kalıntı ortaya çıkacak. Proje uygulanırken yıkılacak binaların arsasında hemen arkeolojik kazı başlatılacak. Ortaya çıkacak tarihi eserler taşınamıyorsa olduğu yerde muhafaza edilecek. Üstleri şeffaf zeminle kaplanacak. Bölgeyi gezenler bastıkları cam zeminin altından tarihi seyredebilecek. Yer üstünde blunan 309 adet değerli ya da tarihi sivil mimari örneği de restore edilecek. Sulukule yıkıldıktan sonra da buraya 600 konut yapılacak ve bu konutların tamamı Osmanlı mimarisine uygun olacak. Projede büyük bir turistik çarşı da yer alacak.

Peki roman vatandaşlar ne olacak? Son 10 yıl içinde buradaki romanların büyük bölümü Kumkapı ve çevresine göç etmiş. Fatih Belediyesi hak sahipleriyle görüşmelerini sürdürüyor. Büyük bölümü ’beledilini almak’ niyetinde. TOKİ, Gaziosmanpaşa Taşoluk’ta 396 adetlik bir projeyi bu hak sahiplerine sunuyor. Bu konutlar, roman alışkanlıklarına uygun inşa ediliyor. Projenin içinde "darbuka tamirhanesi" bile var. Bu konutlardan uygun koşullarla 120-180 ay vadeli alabilecekler.

TOKİ romanlarla bağlantılı bir başka projeyi de Kuştepe’de yürütüyor. Bilgi Üniversitesi’nin dibinde kalmış bu bölgede Şişli Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle ortak çalışılıyor. Burada da 220-240 konut yapılacak. 25 katlı bir kule dikilecek. Kuştepe’deki 175 roman vatandaş için de seçenekler sağlanacak.

Gölcük- Altınova yolu ihalesi Taşyapı’nın

TAŞYAPI
İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş., Karayolları Birinci Bölge Müdürlüğü’nün Gölcük Altınova bölünmüş yol ihalesini kazandı. Altı firmanın katıldığı ihalede kapalı zarf usulüyle verilen teklifler Karayolları Birinci Bölge Müdürlüğü Yol Yapım Başmüdürlüğü’nde ihale katılan firmaların temsilcileri önünde açıldı. Yapılan değerlendirmeler sonucunda Taşyapı’nın verdiği 43 milyon 175 bin YTL’lik teklif uygun bulundu. Bu projeyle ilgili sözleşme taraflar arasında kasım ayı içinde imzalanacak.

En ışıltılı fuar aralıkta TÜYAP’ta

AÇIKHAVA
reklam teknolojilerinin yer alacağı Sign İstanbul’06, 7-10 Aralık tarihlerinde Tüyap Beylikdüzü’nde gerçekleşecek. İFO Fuarcılık tarafından düzenlenen ve 2005 yılında, katılımcı, ziyaretçi sayıları, alan büyüklüğü gibi konularda patlama yapan ve bu yıl aylar öncesinden yüzde 80 doluluk oranına ulaşan Sign İstanbul Fuarı, geleneksel ve dijital baskı sistemlerinin yanı sıra dünyada hızla gelişen ve geleceğin açıkhava reklam uygulamaları olarak nitelenen LED, Neon ve Dijital Tabela teknolojilerini de aynı salonda buluşturacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!