Dünyaya ‘abiye’ giydiriyor

Güncelleme Tarihi:

Dünyaya ‘abiye’ giydiriyor
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 02, 2013 00:00

ABD, Rusya, Körfez ülkeleri, Avrupa ve ABD’ye abiye giyim ihracatı yapan Muzaffer Baş, tekstile, bankada memur olarak çalışırken, 5 metre kumaş alarak eşi Dürdane Hanım ile ‘evde üretim’ yaparak başladığını söylüyor.

Haberin Devamı

 Firma, şimdi yüzde 40’ı ihracattan olmak üzere 12 milyon dolar ciro yapıyor.Türkiye, hazır giyimin en zor branşlarından ‘abiye kadın giyim’de iddiasını sürekli artırıyor. 1980’de Muzaffer Baş tarafından kurulan Özbaşkent Giyim Sanayi Ticaret Ltd.’in ürettiği Muzaffer, Ala İstanbul ve Balo abiye markaları Suudi Arabistan, Kuveyt, BAE, Katar, Bahreyn, Rusya, İspanya ve ABD’de ciddi başarılar yakaladı. Samsun Termeli olan Muzaffer Baş 1971’de geldiği İstanbul’da, önce bir bankada memurluk yaptığını ve tekstile, bankada memur olarak çalışırken, 5 metre kumaş alarak eşiyle ‘evde üretimle’ başladığını söylüyor. Dünya genelinde 240 noktada ürünleri satılan ve 12 milyon dolar ciro yakalayan firma, bazı küresel markalara da üretim yapıyor. Muzaffer Baş şöyle konuşuyor:

FUAT BEZMEN DESTEK OLDU

/images/100/0x0/55eadf74f018fbb8f89c1fc4


·Samsun Termeliyim. 1971’de İstanbul’a geldim. Yeni evlenmiştim, askerliğimi yapmamıştım ve bir de üniversite okumak istiyordum. Kazlıçeşme’ye geldim ki o dönemde Zeytinburnu köy gibiydi. Bir odada bir aile yaşıyorduk ve bir tuvaleti birkaç aile kullanıyorduk. Samsun’daki hayatımız İstanbul’dan çok daha lükstü yani. Ama yine de İstanbul’da kaldım. Orada, Mensucat Santral (Fuat Bezmen) çocuk yuvası yapıyordu. İnşaatında çalışmaya başladım. Kızkardeşim de Mensucat Santral’da çalışıyordu. Fuat bey beni inşaatta gördü ve yanına çağırdı. İnşaatın başına beni geçirdi ve o inşaattan çok iyi bir para kazandım. Hatta o parayla Mahmutbey’den kendime bir tarla aldım.

KIBRIS’TA ASKERLİK

· Fuat Bey bana çok destek oldu. Askere de onun yanından gittim. O sırada Kıbrıs çıkarması baÅŸladı ve Kıbrıs’ta askerlik yaptım. Döndüğümde de artık bir iÅŸe girip düzenli maaÅŸ almak istiyordum. Yine bir tanıdık vasıtasıyla bir bankaya müracaat ettim. Ãœniversite terk, askerliÄŸini yapmış bir genç olarak bankanın Zeytinburnu ÅŸubesinde veznedar oldum. Sonra, Sefaköy ÅŸubesine ÅŸef oldum. 1980’e geldiÄŸimizde hem memurdum hem de ek iÅŸ olarak evde eÅŸi Dürdane Hanım’la ‘manto, trençkot, pardesü’ dikip satarak geçiniyorduk. Bizim evdeki iÅŸ, bankadan aldığım maaşın 4 misline çıkmıştı. Ben de memurluktan ayrılıp tekstilci olmaya karar verdim ve 1980’de istifa ettim. MahmutpaÅŸa’da manto, trençkot, pardesü imalat ve toptanına baÅŸladım.Â

OSMANBEY'Ä°N Ä°LKLERÄ°NDEN

· Mahmutpaşa’da 5 yıl devam ettikten sonra Osmanbey’e ilk geçen markalardan biri oldum. 1985’te Hacımansur’da üçüncü katta dükkan tutup Osmanbey’e geçtim. 1987’de kadın giyimde abiye işine de girdim. Abiyede de çok kazanmaya başladık. Laleli de çok hızlı yükseliyordu ve bizim ürünler de çok iyi satıyordu. Mahmutbey’deki tarlamı da sattım ve işi daha da büyüttüm. Ancak, 1994 krizinde ciddi sarsıldık. Çünkü abiye kumaşları genellikle ithaldi ve kumaşları dolarla alıyorduk. (Şimdi yüzde 80’i yerli) Borçlarımızın tamamını ödedik. Çocuklarım da büyüdükçe işe katıldır. Esra, pazarlama ve markayla, Ayfer, tasarımla, Köksal, satın alma ve iş geliştirmeyle, Hakan da idari işlerle ilgileniyor. 105 kişilik istihdamımız var. Ciromuzun yüzde 40’ı ihracattan. Aylık ortalama 7 bin parça üretim yapıyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!