Dünya Bankası: Türkiye kritik noktayı aştı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2002 02:11
Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Johannes Linn, Türkiye'nin geçen yıl yaşadığı krizden sonra kritik notkayı aşmış olduğunun söyledi. Linn, ‘‘Belki, Arjantin‘in aksine Türkiye'nin köşeyi döndüğü düşünülebilir‘‘ dedi.
Dünya Bankası'nın Avrupa ve Orta Asya'dan sorumlu Başkan Yardımcısı Johannes Linn, Türkiye‘nin ekonomik ve mali durumunun umut verici olduğunu söyledi. Johannes Linn, Türkiye'nin geçen yıl yaşadığı krizden sonra kritik notkayı aşmış olduğunun görüldüğünü belirtti. Linn, Cenevre’de düzenlediği basın toplantısında, ‘‘Belki, Arjantin’in aksine Türkiye'nin köşeyi döndüğü düşünülebilir‘‘ dedi. Linn, şu değerlendirmeyi yaptı:
‘‘Şansımıza, Dünya Bankası ve IMF’nin hatırı sayılır desteğiyle, yapısal ve toplumsal reformlara yoğunlaşarak parasal ve mali sürdürebilirlik bakımından, sonunda düzlüğe çıkıyor gibi görünen bir ekonomiyle karşı karşıyayız. Piyasaların güveninin giderek arttığının işaretlerini görüyoruz. Faiz hadleri düştü, uluslararası sermayeye erişim arttı ve kredi notları düzelmeye başladı.’
Linn'e göre Türkiye'de artan piyasa güveni sürdürülebilir ekonomik ve sosyal toparlanma için zemin oluşturulacak. Linn, ‘‘Artık piyasalarda artan güven işaretleri görüyoruz. Faiz oranları düştü. Yabancı sermayeye erişim arttı ve son zamanlarda notlar iyileşmeye başladı’’ dedi.
Türkiye'de Gayri Safi Milli Hasılası’nın 2001’de yılında yüzde 9 düştükten sonra bu sene artıya geçmesini umduğunu belirten Linn şöyle konuştu:
‘‘Neyse ki Türkiye, Dünya Bankası ve IMF'den gelen büyük destekler ve yapısal reformlara odaklanma sayesinde bütçe ve mali sürdürülebilirlik açısından zor dönemi atlatan bir ekonomi haline geldi’’.
Dünya Bankası'nın Cenevre'deki bir uzmanına göre de Türkiye Dünya Bankası'ndan 202-2004 arasında 3 toplam 6.2 milyar dolar alacak. Program bankacılık, enerji, tarım, eğitim, kamu sektörü ve sosyal güvenlik reformlarını kapsıyor.
Derviş: 2002'ye çok daha güçlü giriyoruz
Devlet Bakanı Kemal Derviş, Türkiye'nin 2002 yılına çok daha güçlü girdiğini ve bundan da ABD'nin memnun olduğunu söyledi.
Dün, Başbakan Bülent Ecevit New York'a hareket ettikten sonra, ekonomi bürokratları ile birlikte Washington'da kalan Kemal Derviş, Merkez Bankası Başkanı Süreyye Serdengeçti ve Hazine Müsteşarı Faik Öztrak ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi.
Yeni stand-by anlaşması için IMF'ye verilen niyet mektubunda hiçbir prüz bulunmadığını belirten Derviş, IMF İcra Direktörleri Kurulu'nun şubat ayı başında toplanmasını ümit ettiğini belirtti.
Başbakan Bülent Ecevit'in ABD gezisinin ekonomik boyutunun önemli olduğunu vurgulayan Kemal Derviş, olumlu görüşmeler yaptıklarını, Türkiye'de iyi giden ama sorunları devam eden ortamı ABD yetkililerine anlattıklarını söyledi.
SIRA DAR GELİRLİDE
Ekonomideki iyi gidişten dar gelirli vatandaşların henüz yararlanamadığını kaydeden Kemal Derviş, Türkiye'nin büyümeye geçmesi ile dar gelirli vatandaşların da bunun sonuçlarından yararlanacağını sözlerine ekledi.
Ekonomik büyümenin henüz başlamadığını anlatan Derviş, şöyle konuştu:
‘‘Piyasalar buna hazırlanıyor. Olumlu ortam oluşuyor. Bu çabanın devam etmesi, programın uygulanması, herhangi bir sorunun çıkmaması gerekiyor. Yasal altyapı Meclis'in desteği ile önemli ölçüde değişti.’’
‘‘Şansımıza, Dünya Bankası ve IMF’nin hatırı sayılır desteğiyle, yapısal ve toplumsal reformlara yoğunlaşarak parasal ve mali sürdürebilirlik bakımından, sonunda düzlüğe çıkıyor gibi görünen bir ekonomiyle karşı karşıyayız. Piyasaların güveninin giderek arttığının işaretlerini görüyoruz. Faiz hadleri düştü, uluslararası sermayeye erişim arttı ve kredi notları düzelmeye başladı.’
Linn'e göre Türkiye'de artan piyasa güveni sürdürülebilir ekonomik ve sosyal toparlanma için zemin oluşturulacak. Linn, ‘‘Artık piyasalarda artan güven işaretleri görüyoruz. Faiz oranları düştü. Yabancı sermayeye erişim arttı ve son zamanlarda notlar iyileşmeye başladı’’ dedi.
Türkiye'de Gayri Safi Milli Hasılası’nın 2001’de yılında yüzde 9 düştükten sonra bu sene artıya geçmesini umduğunu belirten Linn şöyle konuştu:
‘‘Neyse ki Türkiye, Dünya Bankası ve IMF'den gelen büyük destekler ve yapısal reformlara odaklanma sayesinde bütçe ve mali sürdürülebilirlik açısından zor dönemi atlatan bir ekonomi haline geldi’’.
Dünya Bankası'nın Cenevre'deki bir uzmanına göre de Türkiye Dünya Bankası'ndan 202-2004 arasında 3 toplam 6.2 milyar dolar alacak. Program bankacılık, enerji, tarım, eğitim, kamu sektörü ve sosyal güvenlik reformlarını kapsıyor.
Derviş: 2002'ye çok daha güçlü giriyoruz
Devlet Bakanı Kemal Derviş, Türkiye'nin 2002 yılına çok daha güçlü girdiğini ve bundan da ABD'nin memnun olduğunu söyledi.
Dün, Başbakan Bülent Ecevit New York'a hareket ettikten sonra, ekonomi bürokratları ile birlikte Washington'da kalan Kemal Derviş, Merkez Bankası Başkanı Süreyye Serdengeçti ve Hazine Müsteşarı Faik Öztrak ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi.
Yeni stand-by anlaşması için IMF'ye verilen niyet mektubunda hiçbir prüz bulunmadığını belirten Derviş, IMF İcra Direktörleri Kurulu'nun şubat ayı başında toplanmasını ümit ettiğini belirtti.
Başbakan Bülent Ecevit'in ABD gezisinin ekonomik boyutunun önemli olduğunu vurgulayan Kemal Derviş, olumlu görüşmeler yaptıklarını, Türkiye'de iyi giden ama sorunları devam eden ortamı ABD yetkililerine anlattıklarını söyledi.
SIRA DAR GELİRLİDE
Ekonomideki iyi gidişten dar gelirli vatandaşların henüz yararlanamadığını kaydeden Kemal Derviş, Türkiye'nin büyümeye geçmesi ile dar gelirli vatandaşların da bunun sonuçlarından yararlanacağını sözlerine ekledi.
Ekonomik büyümenin henüz başlamadığını anlatan Derviş, şöyle konuştu:
‘‘Piyasalar buna hazırlanıyor. Olumlu ortam oluşuyor. Bu çabanın devam etmesi, programın uygulanması, herhangi bir sorunun çıkmaması gerekiyor. Yasal altyapı Meclis'in desteği ile önemli ölçüde değişti.’’