DerviÅŸ:2002 yılında büyüyeceÄŸiz

Devlet Bakanı Kemal DerviÅŸ, dünyada pek çok ülkenin 2002 yılında ciddi durgunluk riski ile karşı karşıya bulunduÄŸunu, ancak Türkiye'nin, 2002 yılında yeniden sürdürülebilir büyüme sürecine girmeye hazırlandığını belirtti. DerviÅŸ, SP Ankara Milletvekili Zeki Çelik'in yazılı soru önergesine verdiÄŸi yanıtta, toplumsal kalkınma ve gelir dağılımı adaletli olan politikalara geçmiÅŸten beri hassasiyet gösterdiÄŸini anımsattı.Devlet Bakanlığı görevine geldikten sonra uygulamaya konulan programa kamuoyu desteÄŸi saÄŸlamak üzere bazı deÄŸerlendirmelerde bulunduÄŸunu, bu deÄŸerlendirmelerinin "yanlış mecralara çekildiÄŸini" anlatan DerviÅŸ, "siyasi anlam taşıyabilecek sözleri hiç sarf etmeseydim çok daha iyi olurdu" görüşünü dile getirdi. "CÄ°DDÄ° DURGUNLUK RÄ°SKÄ°""TBMM Genel Kurulu'nda da dile getirdiÄŸi hatalarının" ekonomiye herhangi bir maliyetinin olmadığını bildiren DerviÅŸ, Türkiye'nin, dünyada yaÅŸanan krizlerden ders çıkartarak baÅŸta bankacılık olmak üzere yapısal reformları kararlılıkla uygulamaya koyduÄŸunu anlattı."Türkiye, izlediÄŸi kararlı maliye politikaları sonucunda ekonomik daralma ortamında bile saÄŸladığı yüksek faiz dışı fazla ve ödemelerle hem iç hem de dış piyasalara (borcunu rahatça çevirebileceÄŸi) mesajını verebilmektedir" ifadesini kullanan DerviÅŸ, ÅŸunları kaydetti: "IMF baÅŸta olmak üzere dış mali camiadan saÄŸlanan çok önemli düzeylerdeki ek mali destekler de programın uygulanmasındaki kararlılıkların sonucudur. 11 Eylül olaylarının da olumsuz etkisiyle pek çok dünya ekonomisi 2002 yılında ciddi ekonomik durgunluk riski ile karşı karşıya bulunmaktadır. Ancak Türkiye, 2002 yılında yeniden sürdürülebilir büyüme sürecine girmeye hazırlanmaktadır. Bu konuda dışarıda Türkiye`ye olan inancın, yakın geçmiÅŸten itibaren artık iç piyasalardave kamuoyunda da yerleÅŸmeye baÅŸlandığını görmek umut vericidir. Türkiye artık geçmiÅŸ krizleri aÅŸma yolunda önemli mesafe katetmiÅŸtir. Program sonucunda da artık bir daha krize girme riskini tamamıyla bertaraf etmiÅŸ olacaktır. Bunun sonucunda nihai hedef de sürdürülebilir büyüme ve refah toplumuna ulaÅŸmak olacaktır."Â