Demirel: Egebank'ı alırken kimsenin kapısını çalmadık

Güncelleme Tarihi:

Demirel: Egebankı alırken kimsenin kapısını çalmadık
Oluşturulma Tarihi: Eylül 21, 1998 00:00

Haberin Devamı

Egebank'ı alırken kaynak bulmak için kimsenin kapısını çalmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in kardeşi Şevket Demirel'in oğlu Murat Demirel, ‘‘Biz başkaları gibi şurdan, burdan bulduk gibi gerekçelerin arkasına sığınmıyoruz’’ dedi.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in kardeşi Şevket Demirel'in oğlu Murat Demirel, ‘‘Egebank'ı alırken, kaynak bulmak amacıyla kimsenin kapısını çalmadık. Biz öyle başkaları gibi şuradan, buradan bulduk gibi gerekçelerin arkasına da sığınmıyoruz. Tüm kaynaklarımızı seferber edip, Egebank'ı aldık’’ dedi.

Murat Demirel, ‘‘Egebank'ı alırken kamu bankalarından kredi kullandınız mı?’’ sorusu üzerine, şunları söyledi:

‘‘Devletle mümkün olduğu kadar çalışmama prensibimiz var. Dolayısıyla bu prensiplerimiz çerçevesinde bırakın kamu bankalarını, Egebank'a yaptığımız ödeme için kimsenin kapısını çalmadık. Tümüyle kendi kaynaklarımızı zorlayıp, bu bankanın sahibi olduk. Kimse unutmasın, babam Şevket Demirel 1957 yılından beri iş hayatının içindedir, sanayicidir. Geriye dönüp bakılırsa, kaynağımız ortaya çıkar.’’

Murat Demirel, sorularımızı şöyle yanıtladı:

Bankacılık sektörüne neden girdiniz?

- 1994 yılında Era Leasing'i, sonra Era Factoring'i kurduk. Bu şirketlerimizde faaliyetlerimiz sürerken, ‘Eğer finans sektöründe büyümeyi planlıyorsak, banka sahibi olmalıyız’ diye düşündük. Bu sırada banka özelleştirmelerinde dosyalar aldık. Ama, prensiplerimiz çerçevesinde ihalelere girmedik. Arkasından Hazine'ye mevduat bankası kurma izni için başvuruda bulunduk. İzin beklerken, Egebank olayı gündeme geldi ve pazarlıklarımızı yapıp aldık.

Devletle iş yapmaktan, özelleştirme ihalelerine girmekten uzak duruyoruz diyorsunuz. Bundan sonraki stratejiniz ne olacak?

- Bu konu ailede kuşaklararası tartışmalar doğuruyor. Biz diyoruz ki, Türkiye'de iş yapan her normal işadamı gibi bizim de özelleştirme ihalelerine girme hakkımız olmalı. Bize bir ayrıcalık yapılmadıktan sonra, bunda çekineceğimiz bir şey yok. Nitekim bu düşüncemiz doğrultusunda elektrik dağıtım ihalesine girdik ve Isparta'nın da içinde bulunduğu bölgenin dağıtım ihalesini kazandık. Tabii Danıştay kararı falan derken, henüz sözleşme imzalanmış değil. Bu işte iki de ortağımız var.

Girmeyi planladığınız başka sektörler var mı?

- Bundan sonraki stratejimiz ormancılık ve finans sektörünün yanısıra enerji ve gıda sektöründe büyümek. Bu doğrultuda önümüzdeki dönemde Fethiye Irmağı üzerinde yap-işlet-devret modeliyle birisi 90 megawat, diğeri 60 megawat olmak üzere iki hidroelektrik santralı kurma planımız var. Göltaş'la bağlantılı faaliyet gösteren Gölbeton'a bağlı olarak dört ayrı merkezde beton istasyonları kuracağız.

Egebank'ta hedefleriniz nedir?

- Bankacılık iddia işi. İddialı olmazsanız, bu işi yürütemezsiniz. Vatandaş, bu işi en iyi bunlar yapıyor deyip gelmemi bankanıza. Bu bakımdan kendimize üç aşamalı hedef koyduk. Bu hedeflerimizi, bankayı bir uçağa benzeterek açıklamak isterim. Uçağın pist başına gelişine havacılık dilinde, ‘‘koşmaya başladığı nokta’’ denir. Bu yıl o noktada olacağız. Arkasından, ‘‘take off’’, yani havalanma gelecek. Bunu 2000 yılında gerçekleştireceğiz. 2005 yılına geldiğimizde Egebank artık havalanmış, motorları en ekonomik şekilde çalışır halde bir uçak gibi olacak.

Bankanın başına neden babanız değil de siz geçtiniz? Aileden başka kimnse var mı bankanın yönetiminde?

- Babam tam bir Isparta aşığı. Dolayısıyla oradaki işleri yönetmeyi seviyor. Bankacılık için İstanbul'da olmak gerekiyor. Kendisi bize temel ilkelerde öncülük eder, sonra da işleri bize bırakır. Bankada böyle oldu. Bankanın yönetim kurulu başkanı benim. Benim bir büyüğüm Neslihan Demirel de yönetim kurulunda. Neslihan Demirel, ABD'de eğitim gördü, 6 yıl kadar ABD'de finans sektöründe çalıştı. Yani, bankacılığı iyi biliyor.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!