Çinli müşaviri ‘Hakan’ yaptı, ‘sosyal tesis’e resti çekti
Güncelleme Tarihi:
Ali ÖZTÜRK
Oluşturulma Tarihi: Haziran 24, 2010 00:00
Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Brüksel’deki temaslarının ardından, ihracatçı birliklerinin tesislerinin özelleştirileceğini duyururken, Eximbank ve ticaret müşavirliklerinin yeniden yapılanmaya gideceğini açıkladı.
İhracatçı birliklerinin işlettiği tesislere el attığını açıklayan Çağlayan, “İhracatçı birliklerinin elinde dinlenme tesisi, otel vardı. Özelleştirme kararı aldık. İhracatçı birliğinin görevi kafe ve otel işletmek mi” dedi. Türkiye’nin büyükelçiliklerinde yer alan ‘ticaret müşavirlikleri’ni de yeniden yapılandırdıklarını bildiren Çağlayan, müşavir sayısını artırdıklarını ve yeni yapı içinde o ülkelerden de eleman istihdam ederek daha az maliyetle daha fazla verim elde edeceklerini söyledi.
Çinli çalışan ‘Hakan’ oldu
Ticaret müşavirliklerini yeniden yapılandırmalarındaki temel hedefin performansını artırmak olduğunu anlatan Zafer Çağlayan, şu bilgileri verdi: “Müşavirlerin 3 yıl olan görev süresini 5 yıla çıkartıyoruz. Her yıl Türkiye’de toplanarak bütün müşavirlerden hedeflerini alıyoruz. 1 yıl sonra hedefi ne kadar tutturduğuna bakacağız ve bu direkt siciline işlenecek. Ayrıca hedefler tutturulduğunda prim de verilecek. Biz istihdam etsek, kişi başına aylık 5-6 bin dolar maliyeti var. Oysa o ülkelerin, Türkçe de bilen vatandaşlarının, 700-2 bin 500 dolar maliyeti var. Prim konusunda bir formül bulacağız. Müşterek hesabımızı kullanmayı planlıyoruz. Özel sektör odaklı çalışacağız. 4 olan ticaret merkezlerinin de sayısı artacak. Çin’deki ofiste Çinli çalışanlar, Türkçe isimlerle çağrılıyor. Birinin adı da Hakan.”
Dinlenme tesisleri satılıyor
İhracatçı birliklerinin işlettiği tesislere de el attığını açıklayan Zafer Çağlayan, şunları söyledi: “Sürekli zarar ediyorlar. Mersin’deki dinlenme tesisi özelleştirildi ve Ankara-Tandoğan’da bir bina da satışa çıkarıldı. Binaya 2.5-3 milyon lira değer biçildi. İhracatçı birliğinin görevi kafe işletmek değil. Bir kreşimiz vardı, onu da kapattık. Kreşteki 21 çocuktan 3’ü, Dış Ticaret Müsteşarlığı personelinin, 18’i Hazine personelinin çocuğuydu. Hazineyle benim bütçem ayrı. Siz hanginiz kardeşinizin bütçesiyle ilgilisiniz. Ben harcayamam ki ihracatçının parasını. Mersin’deki ihracatçı birliği tesisini özelleştirerek yeniden açtık. Şimdi 400 bin lira kâr edecek ve mensuplarımız geçen yılki fiyattan kalacak.”
Duygusallık ayrı ticaret ayrı, İsrail ile ticaret devam eder
GERGİNLEŞEN Türkiye-İsrail ilişkilerinin ticarete yansımaları ile ilgili olarak da Bakan Çağlayan, “Duygusallık ayrı, ticaret ayrı. Gazze’ye yardım götüren gemilere yönelik İsrail saldırısının ardından yaşanan Türk-İsrail gerilimine rağmen ticaret devam ediyor. Şu anda negatif etkisi yok. İsrail Sanayi Bakanı, Ticaret Bakanı Türk mallarının boykot edilmemesini istedi. Biz de açıklama yaptık. Bu bir etki-tepki meselesi” dedi. Bakan Çağlayan, “Türk işadamları size, ‘İsrail’de bir fuar var. Bizimle gelir misiniz’ derse gider misiniz” sorusuna, bu konuda hükümet politikasının önemli olduğunu, hatırlattıktan sonra, “Hükümet karar verirse niye gitmeyeyim” ifadesini kullandı.
Çinli çalışan ‘Hakan’ oldu
Ticaret müşavirliklerini yeniden yapılandırmalarındaki temel hedefin performansını artırmak olduğunu anlatan Zafer Çağlayan, şu bilgileri verdi: “Müşavirlerin 3 yıl olan görev süresini 5 yıla çıkartıyoruz. Her yıl Türkiye’de toplanarak bütün müşavirlerden hedeflerini alıyoruz. 1 yıl sonra hedefi ne kadar tutturduğuna bakacağız ve bu direkt siciline işlenecek. Ayrıca hedefler tutturulduğunda prim de verilecek. Biz istihdam etsek, kişi başına aylık 5-6 bin dolar maliyeti var. Oysa o ülkelerin, Türkçe de bilen vatandaşlarının, 700-2 bin 500 dolar maliyeti var. Prim konusunda bir formül bulacağız. Müşterek hesabımızı kullanmayı planlıyoruz. Özel sektör odaklı çalışacağız. 4 olan ticaret merkezlerinin de sayısı artacak. Çin’deki ofiste Çinli çalışanlar, Türkçe isimlerle çağrılıyor. Birinin adı da Hakan.”
Dinlenme tesisleri satılıyor
İhracatçı birliklerinin işlettiği tesislere de el attığını açıklayan Zafer Çağlayan, şunları söyledi: “Sürekli zarar ediyorlar. Mersin’deki dinlenme tesisi özelleştirildi ve Ankara-Tandoğan’da bir bina da satışa çıkarıldı. Binaya 2.5-3 milyon lira değer biçildi. İhracatçı birliğinin görevi kafe işletmek değil. Bir kreşimiz vardı, onu da kapattık. Kreşteki 21 çocuktan 3’ü, Dış Ticaret Müsteşarlığı personelinin, 18’i Hazine personelinin çocuğuydu. Hazineyle benim bütçem ayrı. Siz hanginiz kardeşinizin bütçesiyle ilgilisiniz. Ben harcayamam ki ihracatçının parasını. Mersin’deki ihracatçı birliği tesisini özelleştirerek yeniden açtık. Şimdi 400 bin lira kâr edecek ve mensuplarımız geçen yılki fiyattan kalacak.”
Duygusallık ayrı ticaret ayrı, İsrail ile ticaret devam eder
GERGİNLEŞEN Türkiye-İsrail ilişkilerinin ticarete yansımaları ile ilgili olarak da Bakan Çağlayan, “Duygusallık ayrı, ticaret ayrı. Gazze’ye yardım götüren gemilere yönelik İsrail saldırısının ardından yaşanan Türk-İsrail gerilimine rağmen ticaret devam ediyor. Şu anda negatif etkisi yok. İsrail Sanayi Bakanı, Ticaret Bakanı Türk mallarının boykot edilmemesini istedi. Biz de açıklama yaptık. Bu bir etki-tepki meselesi” dedi. Bakan Çağlayan, “Türk işadamları size, ‘İsrail’de bir fuar var. Bizimle gelir misiniz’ derse gider misiniz” sorusuna, bu konuda hükümet politikasının önemli olduğunu, hatırlattıktan sonra, “Hükümet karar verirse niye gitmeyeyim” ifadesini kullandı.