CHP: Petkim'in satışının hesabı sorulacak

CHP Genel Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloğlu, yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin ilkesiz, kuralsız ve acımasız bir özelleştirme uygulaması içinde olduğunu savundu. “Beş yıllık iktidarında tek bir baca dikmeyen AKP iktidarı, on yılların birikimi ve emeği sonucu kurulmuş, üzerinde yetimin hakkı olan ülkemizin stratejik sanayi tesislerini teker teker elden çıkarıyor. Hem de yabancılara satarak, uluslararası sermaye karşısında tam bir teslimiyetçi ve ülke çıkarlarını umursamaz bir politika izliyor” diyen Hacaloğlu, Petkim’in, 1.6 milyar dolarlık cirosu olduğunu, yılda 400 milyon dolar ihracat yaptığını, petrol fiyatlarında artışa rağmen yılda 200 milyon dolar kar ettiğini, kasasında net 250 milyon dolar işletme sermayesi bulunduğunu ve tek kuruş kredi borcu olmadığını bildirdi. Hacaloğlu, böylesine başarılı ve karlı bir işletme olan Petkim’in, günde ortalama 90 milyon dolar faiz ödeyen AKP iktidarı tarafından, “rantiye kesimine yapmakta olduğu aylık borç faizi ödemelerinden” daha düşük bir fiyatla satıldığını ifade etti. Hacaloğlu, “Petkim satışının hesabını soracağız” dedi.

AKP’nin sağlanan gelirlerle, son beş yılda ikiye katladığı kamu borçlarını ödemeye, diz boyuna ulaşan yolsuzlukların yarattığı kamu açıklarını gizlemeye çalıştığını kaydeden Hacaloğlu, şöyle devam etti:

“Petkim bugün, 50’yi aşan petrokimyasal ürün yelpazesiyle sanayimizin vazgeçilmez bir hammadde üreticisi durumunda olan tek kuruluşu. Ulusal sanayimizin amiral gemisi niteliğinde olan, yaşamsal önem taşıyan kuruluşlarından biri. Böylesine stratejik nitelikli bir devlet işletmesi AKP hükümeti tarafından Ermeni, Rus, Kazak ve Kıbrıs Rum şirketlerinden oluşan bir konsorsiyuma satıldı. Petkim’i alanların kimliği de son derece karmaşık ve şaibeli? Ülkemizin birikimlerini, en stratejik kamu işletmelerini, bankaları ve yer altı kaynakları haraç mezat yabancılara pazarlayan, görevinin Türkiye’yi yabancılara pazarlamak olduğunu açıkça söylemekten çekinmeyen Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ve hükümetini son kez uyarıyoruz. Bu teslimiyetçi uygulamalarının hesabını seçimlerden sonra soracağımızı bir kez daha kamu oyuna duyuruyoruz.”