Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ajay Chhibber, devletin ekonomik kalkınma alanındaki rolünün ‘çekirdek devlet’ ile sınırlı olduÄŸunu ve devletin artık ‘antrenör’ gibi olması gerektiÄŸini söyledi. Chibber, hükümetin karar alırken yüksek kulelerde oturmaması gerektiÄŸini söyledi.Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ajay Chhibber, devletin ekonomik kalkınma alanındaki rolünün ‘çekirdek devlet’ ile sınırlı olduÄŸunu ve devletin artık ‘antrenör’ gibi olması gerektiÄŸini söyledi. Hükümetin kararları alırken ‘yüksek kulelerde, masalarda oturmamasını, halkla yakınlaÅŸması’ gerektiÄŸini söyleyen Chhibber, devlet ile vatandaşın yakınlaÅŸmasında da özel medyaya görev düştüğünü kaydettti. Maliye Bakanlığı ile Dünya Bankası'nca düzenlenen ‘‘Etkin Devlet İçin Kamu Harcama Yönetimi Reformu' konferansın konulu uluslararası konferans Ankara'da yapıldı. Konferansa TBMM BaÅŸkanvekili Murat SökmenoÄŸlu, Devlet Bakanı Tunca Toskay, Maliye Bakanı Sümer Oral ile bürokratlar katıldı. Devlette düzenleyici kurallar olmadıkça sorun yaÅŸandığını, Türkiye'nin 1990'larda yaÅŸadığı bu tür sorunları aÅŸmak içinr düzenleyici kurullar oluÅŸturduÄŸunu söyleyen Chhibber, devletin ve hükümetin nasıl olması gerektiÄŸi konusunu şöyle deÄŸerlendirdi:BASIN KONTROLÜ ‘‘Hükümet içinde daha fazla hesap verilebilirlik sisteminin oluÅŸturulması, adem-i merkeziyetçi sistemin geliÅŸtirilmesi, hükümetin insanlara daha fazla yaklaÅŸmıs gerekir. Özel medya aracılığıyla, devletin vatanadÅŸalara daha yakın olması, yine basın aracılığıyla devletin kontrol edilebilmesi gerekir. Türkiye, bu konuda birçok devletten daha önde. Çünkü Türkiye‘nin laik ve demokratik bir yapısı var. Fakat daha da geliÅŸme kaydedilebilir.’’ Günümüzde çekirdek devletin nasıl geliÅŸtirileceÄŸinin gündemde olduÄŸunu belirten Chhibber, çekirdek devleti, özel sektörün yapamayacağı ÅŸeyler olarak tanımladı. Çekirdek devletin Türk ekonomisinin geliÅŸmesinde en önemli konuya sahip olduÄŸunu kaydeden Chibber, şöyle devam etti: ‘‘Genel anlamda sistemin, bütçenin geliÅŸtirilmesi, koordinasyonun saÄŸlanması gerekir. Devletin ve hükümetin amaçlarını belirlemesi, teknokratların da bu amaçları yerine getirmesi bekleniyor. Bakanlarla hükümet, programın genel amaçlarını belirledikten sonra, bunun uygulanmasını teknotratlara bırakmalı. Türkiye bu yolda ilerliyor. Bu uygulamaya karşı çıkanlar olacaktır, fakat ekonomik zorluklar ortaya çıktığında, bunun gerekli olduÄŸunu düşünenlerin sayısında artış olacak.’’SAYIÅžTAY YETKİSİTBMM BaÅŸkanvekili Murat SökmenoÄŸlu, Sayıştay'ın kapsam alanı ve yetkilerinin arttırılması gerektiÄŸini söyledi. SökmenoÄŸlu, kamu harcamalarının yürütme organı tarafından etkin biçimde yönetilmesini saÄŸlayacak sistemin oluÅŸturulamadığından yakındı. Sistemde çok fazla iç denetim mekanizması olduÄŸunu vurgulayan SökmenoÄŸlu, Meclis komisyonlarının denetim raporlarını inceleme ve deÄŸerlendirme imkan ve kapasitelerinin güçlendirilmesi gerektiÄŸine iÅŸaret etti. Oral: Personel rejiminde adalet mutlaka saÄŸlanmalı Maliye Bakanı Sümer Oral, kamuda insan kaynaklarının verimli ve etkin kullanımı amacıyla; memur, işçi, sözleÅŸmeli personel kadrolarına iliÅŸkin ‘norm kadro' çalışmasına çok önem verdiklerini belirterek, ‘‘Personel rejimi adil olmalıdır’’ dedi. Bütçede çok önemli bir kaynağın personel harcamalarına gittiÄŸini belirten Oral, 1970'lerde çıkartılan personel rejimini saÄŸlıklı yapıya kavuÅŸturmak için 2002'den itibaren, kanun hükmünde kararnameler ile yavaÅŸ yavaÅŸ gerekli düzenlemelerin yapılacağını bildirdi.Oral, TBMM sevk edilen Devlet İhale Kanun Tasarısı'nın bugün Bayındırlık Komisyonu‘nda görüşülmeye baÅŸlanacağını kaydetti. Dünya Bankası yetkilisi Anand Rajaram, Dünya Bankası‘nın ‘‘Türkiye Kamu Harcamaları ve Kurumsal Yapının DeÄŸerlendirilmesi Raporu (PEIR)‘‘ konulu raporun tanıtımını yaptı. Türkiye'de bütçenin yarısının faiz harcamalarına ayrıldığını belirten Rajaram, OECD ülkeleri içerisinde 1996 yılında Türkiye‘de genel hükümetin büyük olmadığını, 1999 yılında ise bunun tamamen deÄŸiÅŸerek genel hükümetin büyüklüğü bakımından büyük ülkeler kategorisine girdiÄŸini söyledi. Dünya Bankası ve Maliye Bakanlığı'nca düzenlenen konferans sönük geçti. Her iki kurumun da uzun bir süredir hazırlandığı Knoferans'a katılımın çok az olduÄŸu ve ODTÜ Kongre Merkezi Salonu'nun yarısının bile dolmadığı dikkat çekti. Meclis bütçeye etkin katılamıyorDevlet Bakanı Tunca Toskay, mevcut sistem içinde TBMM'nin bütçe hazırlıklarına etkin bir katılım gerçekleÅŸtiremediÄŸini açıkladı. Toskay, Meclis'in etkin bir denetim yapamadığını da söyleyerek, ‘‘Meclis, kesinhesapları, adeta bir noter gibi tasdik eder durumdadır maalesef’’ diye konuÅŸtu. Reform ihtiyacının toplumun deÄŸiÅŸik kesimlerince dile getirildiÄŸini, Hükümetin bunları yapmaya baÅŸladığını anlatan Toskay, ‘‘Ancak bazı kesimlerde ciddi direniÅŸlerle karşı karşıya olduÄŸumuzu kabul etmemiz lazım. Ama buna raÄŸmen bunları gerçekleÅŸtirmek zorunda olduÄŸumuz noktaya, Türk ekonomisi gelmiÅŸ bulunmakta’’ diye konuÅŸtu.Yapısal reformlar ilerledikçe, kamu yönetim yapısının da deÄŸiÅŸeceÄŸini belirten Toskay, reformlarla ortaya çıkacak kamu yönetimi yapısı nedeniyle devleti tekrar tanımlama ihtiyacı ortaya çıkabileceÄŸini kaydetti. Türkiye, harcama denetiminde zayıfDünya Bankası tarafından hazırlanan ‘‘Türkiye Kamu Harcamaları ve Kurumsal Yapının DeÄŸerlendirilmesi Raporu’’ konferansta katılımcılara dağıtıldı. Raporda, Türkiye'nin gerek sanayileÅŸmiÅŸ pek çok ülke, gerekse geliÅŸmekte olan ülkelerle karşılaÅŸtırıldığında, kamu harcamaları yönetimi performansı bakımından zayıf durumda bulunduÄŸu belirtildi. Mevcut ekonomik krizin köklerinde, ‘‘devletin karar mekanizmasındaki zaafiyetlerin yattığı yönünde’’ görüşler olduÄŸu ifade edilen raporda, söz konusu zafiyetlerin mevcut kamu harcamaları yönetimi sistemi ile kamunun kaynak kullanımı konusunda hesap verme mekanizmasında da görüldüğü belirtildi. Rapora göre, Türkiye kamu harcamaları yönetimi pefromansında oldukça baÅŸarısız kalırken, son 10 yılın bütçe açıkları ve enflasyon oranları, toplam mali yönetimin verimsizliÄŸine gösterebilecek en bariz kanıt olduÄŸu kaydedildi. Raporda ÅŸu görüşler yer verildi: ‘‘Stratejik karar alma ihmal edilmekte ve politika ve planların bütçe ile baÄŸlantısı kurulmamaktadır. Öte yandan Bakanlar Kurulu ile Yüksek Planlama Kurulu'nun stratejik karar alma mekanizmasını destekleyebilme becerisi açısından bütçe sisteminin zayıf olması, dahaaz belirgin olmakla birlikte, eÅŸit derecede hayati öneme sahiptir.’’Bütçenin genel olarak, takdir yetkisine baÄŸlı politikaların uygulanması amacına hizmet eden bir araç olarak görülmediÄŸi bildirilen raporda, şöyle denildi: ‘‘Sık yaÅŸanan hükümet deÄŸiÅŸikliklerin etkisiyle politika oluÅŸturulması bile bakanlıklar tarafından genellikle ihmal edilmektedir. Bütçe uygulaması üzerindeki aşırı kontrol, israf ve verimsizliÄŸi önlemede yetersiz kalmaktadır. Kaynakların kamu kuruluÅŸları tarafından verimli ve etkin kullanımına destek verme açısından bütçe oldukça zayıf kalmaktadır.’’ Â
button