Cavallo: Üç hata yaptım

Güncelleme Tarihi:

Cavallo: Üç hata yaptım
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 14, 2002 00:00

Arjantin'in eski ekonomi bakanı Domingo Cavallo, Türkiye hakkındaki olumsuz önyargılarının Ä°stanbul gezisinde bittiÄŸini anlattı.Arjantin'in eski Ekonomi Bakanı Domingo özeleÅŸtiri yaptı. Üç hatası olduÄŸunu söyleyen Cavallo, eyalet borçlarını disiplin altına alamadığını, sendikalara olan devlet borçlarını ödediÄŸini ve kamu kuruluÅŸlarının piyasaya olan borçlarını kabul ettiklerini söyledi.Eyaletlerin borçlanmalarını disiplin altına alamadım.Memur ve işçi sendikalarına olan devlet borçlarını ödedim.Kamunun piyasaya olan borçlarını kabul ettik. Bu ikisi bize 100 milyar dolara mal oldu.Arjantin'in eski Ekonomi Bakanı Domingo Cavallo, ülkede yaÅŸanan ekonomik kriz ile ilgili özeleÅŸtiri yaptı. Üç hatası olduÄŸunu söyleyen Cavallo, eyalet borçlarını disiplin altına alamadığını, sendikalara olan devlet borçlarını ödediÄŸini ve kamu kuruluÅŸlarınının piyasaya olan borçlarını kabul ettiklerini belirtti. Cavallo, Arjantin'de kensine yönelik sevginin, ‘‘Bütçeyi küçültelim, kemer sıkalım, kadroları daraltalım’’ dedikçe azaldığını söyledi.Cavallo, Cumhuriyet Halk Partisi Genel BaÅŸkan Danışmanı Bülent Tanla'nın sorularını şöyle yanıtladı:Arjantin uzun süre ekonomik krizdeki ülkeler için IMF tarafından örnek uygulamaların gerçekleÅŸtirildiÄŸi ülke olarak gösterildi. Dünya da sizi düne kadar baÅŸarılı bir siyasetçi ve iktisatçı olarak tanıdı. Arjantin'in bu noktaya geliÅŸindeki nedenlerle ilgili görüşünüzü rica edeceÄŸim.- 1997-2000 yılları arasında merkezi devlet büyük harcamalar yaparken, eyaletler de ondan geri kalmıyordu. Bütün bu harcamaların kaynağı dış borçlar oldu. Ä°lk üç yıl dış kaynaklara baÅŸvuruldu, son iki yılda ise yüksek faizle Arjantin bankalarından kaynak temin edildi. Borçlanma devleti her geçen gün daha fazla batırırken, devletin ve eyaletlerin masraflarını kısma kararı aldık. Bu karara karşı çok büyük direniÅŸ gördüm, politik baskı altında kaldım. Kimse harcamaların kısıtlanmasını ya da büsbütün kaldırılmasına razı olmadı. Sonunda da, bu baskıya yenildim. Masrafları azaltıp, bütçeyi küçültmeyi baÅŸaramayınca kredi alamaz hale geldik.Kontratların yüzde 90'ını dolara baÄŸlamak yanlış deÄŸil miydi?- 1988-1989 yıllarında yaÅŸadığımız hiperenflasyon belasından kontratları dolara baÄŸlamak suretiyle kurtulduk. Herkes parasını dolar olarak bankaya yatırıyor, dolar olarak çekiyor, kredisini dolar olarak alıyordu.Siz, nerelerde yanlış yaptınız?- 1991 ve 1994 yılları arası çok baÅŸarılı, çok parlak geçti. Eyaletlerin devlet bankalarından borç almalarına izin vermememiz gerekiyordu. Arkadan 1995'te Meksika'daki Tekila krizi geldi. Meksika krizi üzerine Arjantin'deki mevduat sahipleri paralarını büyük ve saÄŸlam bankalara yatırmaya baÅŸladılar. Eyalet bankaları büyük krize girdi. Onlar krize girince, biz de bu bankaları özelleÅŸtirdik. Eyaletler para ihtiyaçlarını büyük bankalardan temine yöneldiler. Büyük ve uluslararası bankalara borçlanma baÅŸladı. Bu krizin doÄŸmasına eyaletlerin bu borçlanması neden oldu. Benim en büyük hatam, eyaletlerin borç alma giriÅŸimlerini disipline sokamamam olmuÅŸtur. Eyaletlerin harcamalarını ve bunun için borçlanmalarını disiplin içine alamadık. 1988-1989 hiperenflasyon sırasında memur ve işçi sendikalarının alacakları yüksek rakamlara ulaÅŸmıştı. Yüksek enflasyon nedeniyle bu borçları tanımamamız gerekiyordu. Bir hata yaptık, bu borçları tanıdık. Kamu kuruluÅŸlarının piyasaya olan borçlarını da üstlendik. Sonra da bu kuruluÅŸları özelleÅŸtirdik. Bu ikisi bize 100 milyar dolara mal oldu. DiÄŸer bir hatamız da, 1940-1950 senelerinde Peron'un işçilere verdiÄŸi hakları bugün de uygulamada tutmamız oldu. DoÄŸru yapmadık. O tarihlerde Arjantin dünyanın en büyük altıncı ekonomisiydi, altın ve para boldu. Bugünkü ÅŸartlarda, aynı anda işçilere o zamanki ölçüde sosyal haklar verirken, vergilerle iÅŸadamlarını sıkıştırmak olmuyor. Peki ne oluyor? Durgunluk, iÅŸsizlik ve iflaslar ardı ardına geliyor.Soru: İşçilere memurlara olan borç nasıl verilmez?Cevap: Ä°kinci Dünya Savaşı sonrası Almanya'da Hitler'in bastırmış olduÄŸu paralar deÄŸerlerini kaybedince, borçlar da deÄŸerlerini kaybetmiÅŸ oldu. Alman yönetimi kimseye borcunu ödemedi. Polonya bütün dış borcunu sildi. Biz, onlar gibi yapmak istemiyoruz, borçlarımızı tanıyoruz, ama ÅŸu anki durumumuz da ortada. Hem borcumuzu tanıyor, hem de borçlarımızı finanse ederek, devamlılığını saÄŸlıyor, borçlarımızı artırıp duruyoruz. Borçlarımızı ödeyebilseydik, büyük bir problemle karşılaÅŸmayacaktık. Ben de son zamanlarda bunu yapmaya çalıştım. Burada sabır gösterilmedi ve benim bazı sihirli çözümler getirmem istendi. Benden olaÄŸanüstü çözümler beklendi. Bu kiÅŸiler ÅŸimdi de devalüasyon yapıyorlar ve böylece her ÅŸeyin çözüleceÄŸini bekliyorlar. Siyasi baskı ve dirençle karşılandım, baÅŸarılı olmam engellendi. Politik faktör ağır bastı, herkes popülizme ağırlık verdi. GeniÅŸ vaatlerde bulunuldu. Ayağımızı yorganımıza göre uzatamadık.Arjantin iflas etmiÅŸ bir ÅŸirket gibiTürkiye'de de Merkez Bankası ondört ay döviz çıpası uyguladı. Yürümedi. Sizde nasıl yürüdü?- 1997'den itibaren Peso'yu dalgalanmaya bırakmak gerekiyordu. Ama ben o dönemde ekonomi bakanı deÄŸildim. 2001 Mart'ında bu göreve tekrar geldim, 15 Aralık 2001'de de istifa ettim. Türkiye çıpayı 14 ay uygularken, biz Arjantin'de 10 yıl sürdürdük. Milli disiplini saÄŸlayabilseydik, devlet harcamalarını gelirlerimizle karşılar, bankalardan yüksek faizle borç almaz ve bu krizle karşılaÅŸmazdık. Bu kriz devalüasyonla çözülemez. Nedeniyse, Arjantin'in bütün borçları dolara endeksli. Arjantin'in borçlarını mutlaka yeniden yapılandırmak gerekiyor. Ä°flas etmiÅŸ bir ÅŸirketin müzakere yöntemlerini Arjantin için uygulamalıyız. Borcun bir kısmının silinmesi, kalanının ödenebilir faiz oranlarına baÄŸlanması gerekiyor.Bir tek ben sevilmiÅŸtimARJANTÄ°N hükümetlerinde yer alan ekonomi bakanlarının ‘sevilmemeye’ mahkum olduÄŸunu söyleyen eski Ekonomi Bakanı Domingo Cavallo, şöyle konuÅŸtu:‘‘Arjantin'de ekonomi bakanlarını kimse sevmezdi. Bir tek ben, o da birkaç yıl için sevildim. Enflasyonu durdurmuÅŸtum, baÅŸarılı olmuÅŸtum. Belirli bir süre güven saÄŸlayabildim, desteklendim. Halka, ‘‘Kemerleri sıkın, bütçeyi küçültelim’’ dedikçe bana olan yönelik sevgi ve popülaritem hızla erimeye baÅŸladı. Tabii bir de buna ‘‘kadroları da azaltalım’’ önerimi de ekleyelim. Sonunda Kimse memnun olmadı.’’Ermeni meselesinde size haksızlık yapılıyorDOMÄ°NGO Cavallo, Türkiye'ye sadece ekonomiyle ilgili mesajlar göndermekle kalmadı. Bir Ermeni ile evli olan Cavallo, Ermeni soykırımı iddialarıyla Türkiye'nin ve Türklerin üzerine gidilmesinde haksızlıklar yapıldığını söyledi. Cavallo, Arjantin'de yaÅŸayan Ermenilerin anlattığı olayların, gerçeklerle baÄŸdaÅŸmadığını söyledi. Cavallo, ‘‘EÅŸim Sonya Ermeni'dir. Şüphesiz bütün Ermenilerin savaÅŸtan dolayı Türkiye'ye karşı bir tepkileri var. EÅŸim ve çocuklarımla Ä°stanbul'a konferans vermeye gittim. EÅŸim Ä°stanbul'da yaÅŸayan Ermenilerle görüştü. Onlarla konuÅŸtuktan sonra baÅŸka bir gerçekle karşılaÅŸtı’’ açıklamasını yaptı. Cavallo, şöyle devam etti: ‘‘1910'lar, 1920'lerdeki olaylar açığa, gerçekler su üstüne çıktı. Olayların ayrıntılarını ve gerçeklerini öğrenmiÅŸ olduk. EÅŸim daha önce anlatılanların, öğretilenlerin doÄŸru olmamasıyla çok rahatladı. EÅŸim hem Türkçe, hem Ermenice konuÅŸuyor. EÅŸimin annesi Adana doÄŸumlu. Aile içinde devamlı Türkçe konuÅŸuyorlardı.’’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!