Cari açık yabancıyla çözülür riskiniz siyasi istikrarsızlık
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2006 00:00
Merill Lynch’in Kıdemli Ekonomisti Mehmet Şimşek, 2006’da Türkiye için iyimser beklentilerin sürdüğünü vurgulayarak, "AB’ye üyelik süreci canlı tutulursa, Türkiye doğrudan yabancı yatırımları çekerek cari açık sorununu önemli oranda aşabilir. Ancak Türkiye’nin önündeki en büyük risk dağınık Meclis yapısı ve koalisyon hükümetleridir" dedi.
DÜNYANIN önde gelen finans yönetim ve danışmanlık firmalarından Merrill Lynch’in Gelişmekte Olan Piyasalar Sabit Getirili Menkul Kıymet Stratejisi ve Ekonomik Araştırmalar Bölümü’nün başındaki Mehmet Şimşek, 2006 yılında Türkiye ekonomisi için olumlu beklentilerinin sürdüğünü belirterek, "Makro ekonomi açısından cari açık önemli bir sorun olmasına rağmen, orta vadede en büyük risk siyasi istikrarsızlıktır" dedi. Araştırma Yatırım Komitesi’nin (RIC) global ekonominin 2006 rotasına ilişkin tahminlerinin açıklandığı toplantıda konuşan Şimşek, Türkiye’nin kişi başına yabancı yatırım oranı bakımından dünyanın en düşük ülkelerinden biri olduğuna işaret ederek, "Ama satın alma gücü paritesi bakımından da Avrupa’nın 6’ncı büyük ekonomisi. Hukuki altyapısı sağlam bir ülke olursa yabancı yatırım gelecektir" dedi.
CARİ AÇIK SÜRDÜRÜLEMEZ:
Cari açığın Türkiye için makro bazda bakıldığında önemli bir risk olduğunu belirten Şimsek, "Cari açığın GSYİH’ye oranı yüzde 5’e ulaşan Türkiye, son 4 yılda ortalama yüzde 7 büyüdü, ancak aynı hızda büyümeye devam etmesi oldukça zor. Bu nedenle de Türkiye için sürdürülebilir cari açık oranı yüzde 3’ü aşmamalıdır" diye konuştu. Şimşek, Türkiye’nin diğer AB’ye yeni katılmış ülkelerde olduğu gibi doğrudan yabancı yatırım çekmesi durumunda cari açık sorununun önemli ölçüde aşılacağını belirterek, şöyle konuştu: "Türkiye için en büyük risk siyasi istikrarsızlıktır. Siyasi istikrar korunur, AB üyelik süreci canlı tutulursa, Türkiye diğer gelişmekte olan ülkelere göre çok ciddi gelişme gösterecektir. Orta vadede en büyük risk dağınık bir Meclis yapısı ve koalisyon hükümetleridir."
ÇİN’E DOĞRUDAN GİTMEYİN:
Global piyasalarda hisse senedi gruplarının arasında değerleme farklılıklarının azalacağını öngördüklerini anlatan Mehmet Şimşek, "Yatırımınızı öncelikli olarak tahvil yerine hisse senedinde tutmalısınız, Amerika dışı ülkeleri, mesela Asya’yı tercih etmelisiniz. Çünkü Asya’nın ön plana çıktığı bir döneme giriyoruz. Asya’daki en önemli özellik iç talebin yüksek olması. Bu durum bölgeyi daha da cazip hale getirecek. Ayrıca Amerika’daki bazı büyük sektörlerin bu yıl da ekonomik zorluklar yaşayacağını görüyoruz" diye konuştu. Şimşek, Merill Lynch uzmanlarının 2006’da Kore, Tayland ve Tayvan’daki sermaye piyasalarını ve Japonya sermayelerini uygun bulduklarını, "Ancak, Çin’e yapılacak yatırımlarda bölgesel ortaklıkların tercih edilmesini öneriyoruz" dedi.
Doların değer kaybı sürer
RIC raporu doğrultusunda 2006 yılı için dünya ekonomisini değerlendiren Mehmet Şimşek, doların değer kaybetmeye devam edeceğini, Euro ve Uzakdoğu para birimlerinin ve yerel sermayelerin güçleneceğini söyledi. Şimşek, dünya ekonomisinde geçen yılın büyüme oranının yakalanacağı, ancak ABD’nin bu büyümenin gerisinde kalacağının öngörüldüğünü kaydetti. Bu durumun ABD Doları’nın değer yitirmesine yol açacağını belirten Şimşek, şöyle devam etti: "Dolar bu yıl da değer kaybetmeye devam edecek, başta Euro olmak üzere Uzakdoğu para birimleri ve yerel sermayeler güçlenecek. Global büyüme diğer bölgelerde daha hızlı olacak. Nominal faizler birbirine yakınlaşacak. Böyle bir ortamda dolar değer kaybedecek. Peki yatırımcı ne yapmalı? Dolar dışındaki tercihler yapılmalı. Bundan kazançlı çıkacak para birimleri Euro ve Asya’daki para birimleri. Euro hem dolara hem de sterline karşı değer kazanacak. Doların değer kaybetmesiyle de gelişmekte olan borsalar muhtemelen yükselecek."
Ortadoğu petrolü 180 milyar dolarlık cari fazla yarattı
YÜKSEK fiyatlar sayesinde petrol ihraç eden ülkelerde önemli miktarda sermaye birikimi olduğuna dikkat çeken Mehmet Şimşek, "Yüksek ham petrol fiyatları sayesinde başta Suudi Arabistan ve BEA olmak üzere 6 Ortadoğu ülkesi toplamda 180 milyar dolarlık cari fazla verdi. Yatırım arayışı içerisindeki bu sermaye birikimi ve yarattığı fırsatlar dikkatle izlenmelidir" dedi. Çin ve Hindistan’ın 2050 yılına kadar dünya GSYİH’den aldıkları payın neredeyse yüzde 50’ye ulaşacağına işaret eden Şimşek, Amerika ve Japonya’nın payının ise azalacağını söyledi. Bu arada, Şimşek altın konusuna da olumlu baktıklarını belirtti.
YTL yüzde 12-18 değer kaybeder
SON yıllarda uygulanan başarılı para ve maliye politikalarının önemine dikkat çeken Mehmet Şimşek, "Bu yolda devam edilmeli. Türk Lirası’nın aşırı değerli olduğu görüşü dile getiriliyor. Lira’nın değerlenmesinden başta tekstil olmak üzere bazı sektörler olumsuz etkileniyor. Ancak, bütün sektörler için bunu söylemek de doğru olmaz. YTL’de olabilecek düzeltme en fazla yüzde 12-18’i bulur, bu da ekonomik programı sekteye uğratmaz" diye konuştu. Şimşek, "Türkiye’deki para politikası çerçevesinde çok ciddi değişiklikler olmayacaksa, Merkez Bankası’na yeni bir başkanın gelmesi kalıcı bir etki yapmaz" dedi.
CARİ AÇIK SÜRDÜRÜLEMEZ:
Cari açığın Türkiye için makro bazda bakıldığında önemli bir risk olduğunu belirten Şimsek, "Cari açığın GSYİH’ye oranı yüzde 5’e ulaşan Türkiye, son 4 yılda ortalama yüzde 7 büyüdü, ancak aynı hızda büyümeye devam etmesi oldukça zor. Bu nedenle de Türkiye için sürdürülebilir cari açık oranı yüzde 3’ü aşmamalıdır" diye konuştu. Şimşek, Türkiye’nin diğer AB’ye yeni katılmış ülkelerde olduğu gibi doğrudan yabancı yatırım çekmesi durumunda cari açık sorununun önemli ölçüde aşılacağını belirterek, şöyle konuştu: "Türkiye için en büyük risk siyasi istikrarsızlıktır. Siyasi istikrar korunur, AB üyelik süreci canlı tutulursa, Türkiye diğer gelişmekte olan ülkelere göre çok ciddi gelişme gösterecektir. Orta vadede en büyük risk dağınık bir Meclis yapısı ve koalisyon hükümetleridir."
ÇİN’E DOĞRUDAN GİTMEYİN:
Global piyasalarda hisse senedi gruplarının arasında değerleme farklılıklarının azalacağını öngördüklerini anlatan Mehmet Şimşek, "Yatırımınızı öncelikli olarak tahvil yerine hisse senedinde tutmalısınız, Amerika dışı ülkeleri, mesela Asya’yı tercih etmelisiniz. Çünkü Asya’nın ön plana çıktığı bir döneme giriyoruz. Asya’daki en önemli özellik iç talebin yüksek olması. Bu durum bölgeyi daha da cazip hale getirecek. Ayrıca Amerika’daki bazı büyük sektörlerin bu yıl da ekonomik zorluklar yaşayacağını görüyoruz" diye konuştu. Şimşek, Merill Lynch uzmanlarının 2006’da Kore, Tayland ve Tayvan’daki sermaye piyasalarını ve Japonya sermayelerini uygun bulduklarını, "Ancak, Çin’e yapılacak yatırımlarda bölgesel ortaklıkların tercih edilmesini öneriyoruz" dedi.
Doların değer kaybı sürer
RIC raporu doğrultusunda 2006 yılı için dünya ekonomisini değerlendiren Mehmet Şimşek, doların değer kaybetmeye devam edeceğini, Euro ve Uzakdoğu para birimlerinin ve yerel sermayelerin güçleneceğini söyledi. Şimşek, dünya ekonomisinde geçen yılın büyüme oranının yakalanacağı, ancak ABD’nin bu büyümenin gerisinde kalacağının öngörüldüğünü kaydetti. Bu durumun ABD Doları’nın değer yitirmesine yol açacağını belirten Şimşek, şöyle devam etti: "Dolar bu yıl da değer kaybetmeye devam edecek, başta Euro olmak üzere Uzakdoğu para birimleri ve yerel sermayeler güçlenecek. Global büyüme diğer bölgelerde daha hızlı olacak. Nominal faizler birbirine yakınlaşacak. Böyle bir ortamda dolar değer kaybedecek. Peki yatırımcı ne yapmalı? Dolar dışındaki tercihler yapılmalı. Bundan kazançlı çıkacak para birimleri Euro ve Asya’daki para birimleri. Euro hem dolara hem de sterline karşı değer kazanacak. Doların değer kaybetmesiyle de gelişmekte olan borsalar muhtemelen yükselecek."
Ortadoğu petrolü 180 milyar dolarlık cari fazla yarattı
YÜKSEK fiyatlar sayesinde petrol ihraç eden ülkelerde önemli miktarda sermaye birikimi olduğuna dikkat çeken Mehmet Şimşek, "Yüksek ham petrol fiyatları sayesinde başta Suudi Arabistan ve BEA olmak üzere 6 Ortadoğu ülkesi toplamda 180 milyar dolarlık cari fazla verdi. Yatırım arayışı içerisindeki bu sermaye birikimi ve yarattığı fırsatlar dikkatle izlenmelidir" dedi. Çin ve Hindistan’ın 2050 yılına kadar dünya GSYİH’den aldıkları payın neredeyse yüzde 50’ye ulaşacağına işaret eden Şimşek, Amerika ve Japonya’nın payının ise azalacağını söyledi. Bu arada, Şimşek altın konusuna da olumlu baktıklarını belirtti.
YTL yüzde 12-18 değer kaybeder
SON yıllarda uygulanan başarılı para ve maliye politikalarının önemine dikkat çeken Mehmet Şimşek, "Bu yolda devam edilmeli. Türk Lirası’nın aşırı değerli olduğu görüşü dile getiriliyor. Lira’nın değerlenmesinden başta tekstil olmak üzere bazı sektörler olumsuz etkileniyor. Ancak, bütün sektörler için bunu söylemek de doğru olmaz. YTL’de olabilecek düzeltme en fazla yüzde 12-18’i bulur, bu da ekonomik programı sekteye uğratmaz" diye konuştu. Şimşek, "Türkiye’deki para politikası çerçevesinde çok ciddi değişiklikler olmayacaksa, Merkez Bankası’na yeni bir başkanın gelmesi kalıcı bir etki yapmaz" dedi.