Boyner İyi Girişim Zirvesi'nde konuştu
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2011 13:59
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, TÜSİAD ve Endeavor Etkin Girişimci Destekleme Derneği işbirliğiyle gerçekleştirilen İyiGirişim Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, bir ülkenin gücünün, gelişmişliğinin, refah düzeyinin girişimcilerinin sosyal ve ekonomik hayattaki etkinliğiyle ölçüldüğünü belirtti.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, “Türkiye'nin genç nüfusunu girişimci bir güce dönüştürebildiği takdirde ekonomik alandaki rekabetçiliğini daha üst düzeye taşıyabileceğini görüyoruz” dedi.
Girişimcilik konusunun Türkiye için özellikle çok kritik olduğunu söyleyen Boyner, “Türkiye'nin genç nüfusunu girişimci bir güce dönüştürebildiği takdirde ekonomik alandaki rekabetçiliğini daha üst düzeye taşıyabileceğini görüyoruz. Ayrıca önümüzdeki yıllarda daha çok sayıda gencin işgücü piyasasına girmesi bekleniyor. Bu gerçeğin işsizlik sorununun derinleşmesine sebep olmaması için daha fazla istihdam alanı yaratmak zorundayız. Burada da girişimcilere çok iş düşüyor” diye konuştu.
Boyner, AB'nin girişimciliği geliştirmek için yaptığı eylem planında belirlenen beş stratejik alanı eğitim yoluyla girişimci bir zihniyet oluşturulmasına destek verilmesi, risk almaya elverişli bir ortam yaratılarak daha çok kişinin girişimci olmaya teşvik edilmesi, kadın ve genç girişimciliğinin ve yenilikçi sanayi kümelerinin teşviki yoluyla rekabetçilik ve büyüme performanslarının artırılması, finans kaynaklarına erişimin geliştirilmesi ile yasal ve idari yüklerin hafifletilmesi olarak sıraladı.
Bu stratejik yaklaşıma ilişkin mikro reformları Türkiye'nin de hızla hayata geçirmesi gerektiğini vurgulayan Boyner, girişimciler ve küçük ölçekli işletmelerin servis ve bilgiye dayalı sektörlerde önemli rol oynamaları nedeniyle ekonominin merkezinde yer aldıklarını kaydetti.
Türkiye'de istihdamın yaklaşık yüzde 70'ini karşılayan KOBİ'lerin, üretimin ancak yaklaşık yüzde 30'unu gerçekleştirdiğini ifade eden Boyner, “KOBİ'lerin ölçek ekonomisine ulaşması; ekonominin büyümesi, istihdam olanaklarının artması, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması, yenilikçiliğin gelişmesi ve sosyal uyumun sağlanması gibi pek çok açıdan çok büyük önem taşıyor” dedi.
“RİSK SERMAYESİ PİYASASI YETERSİZ DÜZEYDE”
Boyner, girişimcilerin en büyük ihtiyaçlarından olan finansman çeşitleri konusunda da sorunlar bulunduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle tohum ya da çekirdek sermaye, mikro sermaye, iş melekleri gibi enstrümanların eksikliği teknoloji ağırlıklı erken aşama girişimciler için en büyük sıkıntı. Bunun yanında yenilikçi ve teknoloji ağırlıklı faaliyet gösteren firmaların iş geliştirme yatırımları açısından en büyük destek olarak nitelendirdiğimiz risk sermayesi konusunda da henüz emekleme aşamasındayız. Son dönemde şirket içi risk sermayesi fonları kurulmaya başlasa da, toplam risk sermayesi piyasası yetersiz düzeyde kalıyor. Mali yapının girişimciliğe uygun hale getirilmesi, kişilerin risk alabilme yetilerini geliştirecek, uzun vadeli yatırımlar yapabilmelerine imkan tanıyacaktır.”
Türkiye'de ekonomik yapının girişimci ve yenilikçi olması için ekonomik, teknolojik ve yasal altyapı ile insan kaynaklarını kapsayan politikalar izlenmesi gerektiğini, bunun da yatırım ortamının iyileştirilmesine bağlı olduğunu dile getiren Boyner, diğer zorunlulukları vergi ve iş hukuku mevzuatının bütüncül şekilde ele alınması, finansman seçeneklerinin artırılması, girişimcilik destek mekanizmalarının geliştirilmesi, etkin bir Ar-Ge ve inovasyon politikası uygulanması şeklinde sıraladı.
“İŞ YAPMA KOLAYLIĞINDA RAKİPLERİN GERİSİNDEYİZ”
Uluslararası Finans Kuruluşu'nun yayınladığı İş Yapma Raporunda 2001 yılında Türkiye'nin iş yapma kolaylığı açısından 183 ülke içinde 65., yeni iş başlatabilme sıralamasında ise 63. sırada yer aldığına işaret ederek, Türkiye'nin bölgesinde yatırım çekmek için rekabet ettiği Romanya, Bulgaristan, Gürcistan gibi ülkelerin gerisinde kaldığını belirtti.
Ümit Boyner, KOBİ'lerin kurumsallaşma adına sıkıntılar yaşadıklarını, modern pazarlama tekniklerini iş yapma biçimlerinin bir parçası haline getirmek zorunda olduklarını ifade ederek, KOBİ'lere sadece finansal değil, idari anlamda da izleme, denetleme, danışmanlık gibi hizmetlerin sunulabilmesinin, bu firmaların sürdürülebilir şekilde büyümesini sağlayacağını dile getirdi.Boyner, sözlerini, “Her yetişen girişimci bir lider adayıdır ve bizim iyi liderlere her zaman ihtiyacımız var” diyerek tamamladı.
Girişimcilik konusunun Türkiye için özellikle çok kritik olduğunu söyleyen Boyner, “Türkiye'nin genç nüfusunu girişimci bir güce dönüştürebildiği takdirde ekonomik alandaki rekabetçiliğini daha üst düzeye taşıyabileceğini görüyoruz. Ayrıca önümüzdeki yıllarda daha çok sayıda gencin işgücü piyasasına girmesi bekleniyor. Bu gerçeğin işsizlik sorununun derinleşmesine sebep olmaması için daha fazla istihdam alanı yaratmak zorundayız. Burada da girişimcilere çok iş düşüyor” diye konuştu.
Boyner, AB'nin girişimciliği geliştirmek için yaptığı eylem planında belirlenen beş stratejik alanı eğitim yoluyla girişimci bir zihniyet oluşturulmasına destek verilmesi, risk almaya elverişli bir ortam yaratılarak daha çok kişinin girişimci olmaya teşvik edilmesi, kadın ve genç girişimciliğinin ve yenilikçi sanayi kümelerinin teşviki yoluyla rekabetçilik ve büyüme performanslarının artırılması, finans kaynaklarına erişimin geliştirilmesi ile yasal ve idari yüklerin hafifletilmesi olarak sıraladı.
Bu stratejik yaklaşıma ilişkin mikro reformları Türkiye'nin de hızla hayata geçirmesi gerektiğini vurgulayan Boyner, girişimciler ve küçük ölçekli işletmelerin servis ve bilgiye dayalı sektörlerde önemli rol oynamaları nedeniyle ekonominin merkezinde yer aldıklarını kaydetti.
Türkiye'de istihdamın yaklaşık yüzde 70'ini karşılayan KOBİ'lerin, üretimin ancak yaklaşık yüzde 30'unu gerçekleştirdiğini ifade eden Boyner, “KOBİ'lerin ölçek ekonomisine ulaşması; ekonominin büyümesi, istihdam olanaklarının artması, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması, yenilikçiliğin gelişmesi ve sosyal uyumun sağlanması gibi pek çok açıdan çok büyük önem taşıyor” dedi.
“RİSK SERMAYESİ PİYASASI YETERSİZ DÜZEYDE”
Boyner, girişimcilerin en büyük ihtiyaçlarından olan finansman çeşitleri konusunda da sorunlar bulunduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle tohum ya da çekirdek sermaye, mikro sermaye, iş melekleri gibi enstrümanların eksikliği teknoloji ağırlıklı erken aşama girişimciler için en büyük sıkıntı. Bunun yanında yenilikçi ve teknoloji ağırlıklı faaliyet gösteren firmaların iş geliştirme yatırımları açısından en büyük destek olarak nitelendirdiğimiz risk sermayesi konusunda da henüz emekleme aşamasındayız. Son dönemde şirket içi risk sermayesi fonları kurulmaya başlasa da, toplam risk sermayesi piyasası yetersiz düzeyde kalıyor. Mali yapının girişimciliğe uygun hale getirilmesi, kişilerin risk alabilme yetilerini geliştirecek, uzun vadeli yatırımlar yapabilmelerine imkan tanıyacaktır.”
Türkiye'de ekonomik yapının girişimci ve yenilikçi olması için ekonomik, teknolojik ve yasal altyapı ile insan kaynaklarını kapsayan politikalar izlenmesi gerektiğini, bunun da yatırım ortamının iyileştirilmesine bağlı olduğunu dile getiren Boyner, diğer zorunlulukları vergi ve iş hukuku mevzuatının bütüncül şekilde ele alınması, finansman seçeneklerinin artırılması, girişimcilik destek mekanizmalarının geliştirilmesi, etkin bir Ar-Ge ve inovasyon politikası uygulanması şeklinde sıraladı.
“İŞ YAPMA KOLAYLIĞINDA RAKİPLERİN GERİSİNDEYİZ”
Uluslararası Finans Kuruluşu'nun yayınladığı İş Yapma Raporunda 2001 yılında Türkiye'nin iş yapma kolaylığı açısından 183 ülke içinde 65., yeni iş başlatabilme sıralamasında ise 63. sırada yer aldığına işaret ederek, Türkiye'nin bölgesinde yatırım çekmek için rekabet ettiği Romanya, Bulgaristan, Gürcistan gibi ülkelerin gerisinde kaldığını belirtti.
Ümit Boyner, KOBİ'lerin kurumsallaşma adına sıkıntılar yaşadıklarını, modern pazarlama tekniklerini iş yapma biçimlerinin bir parçası haline getirmek zorunda olduklarını ifade ederek, KOBİ'lere sadece finansal değil, idari anlamda da izleme, denetleme, danışmanlık gibi hizmetlerin sunulabilmesinin, bu firmaların sürdürülebilir şekilde büyümesini sağlayacağını dile getirdi.Boyner, sözlerini, “Her yetişen girişimci bir lider adayıdır ve bizim iyi liderlere her zaman ihtiyacımız var” diyerek tamamladı.