Borusan'ı oğluna bıraktı, ‘Yeni Nesil’e başkan oldu

Borusan Holding'in kurucusu, duayen sanayici Asım Kocabıyık, geçen pazar yapılan grup içi törenle Yönetim Kurulu BaÅŸkanlığını oÄŸlu Ahmet Kocabıyık'a bıraktı. Asım Kocabıyık, bir yandan Borusan'da ‘‘Şeref BaÅŸkanı’’ olarak kalacak, diÄŸer taraftan yeni kurdukları ‘Yeni Nesil Åžirketi’nin Yönetim Kurulu BaÅŸkanlığı'yla grup felsefesini gelecek kuÅŸaklara taşıyacak.Borusan Holding'in kurucusu 77 yaşındaki Asım Kocabıyık, Yönetim Kurulu BaÅŸkanlığı'nı hafta başından itibaren oÄŸlu Ahmet Kocabıyık'a devretti. Borusan Holding'de bundan sonra Åžeref BaÅŸkanlığı'nı üstlenen Asım Kocabıyık, 57 yıllık iÅŸ hayatındaki baÅŸarısını, yaptığı mutlu evliliÄŸe baÄŸlıyor. Kocabıyık, ‘‘Çalışma hayatımın ilk yıllarında sıkıntılar içinde geçen iÅŸlerim, evlendikten sonra düzeldi. Evlilik ve çocuklarımın doÄŸumu bana uÄŸurlu geldi’’ diyor.Asım Kocabıyık bundan sonra, Borusan Grubu'nun faaliyetlerini temel deÄŸerleri doÄŸrultusunda gelecek kuÅŸaklara taşıyabilmesini, Kocabıyık Ailesi adına supervize etmek amacıyla kurulan Yeni Nesil Åžirketi'nin Yönetim Kurulu BaÅŸkanlığını yürütecek.Sanayinin duayeni, TÃœSÄ°AD'ın kurucu üyelerinden Asım Kocabıyık, 57 yıllık çalışma hayatının bilançosunu çıkarırken, babasından gözleri dolarak söz ediyor:‘‘Babam Birinci Cihan Harbi ve Ä°stiklal Harbi'nde 8.5 yıl asker olarak hizmetinden sonra 1923 yılında Afyon'daki Tazlar köyüne döner. Yeteri kadar iÅŸleyecek arazisi olmadığı için bakkal dükkanı açar. Aynı zamanda köyün muhtarıdır. Köyün ve komÅŸu köylerin verdiÄŸi imkan dahilinde iÅŸi geniÅŸletir. 1929'da dünya ekonomik krizi devam ederken biriktirdiÄŸi 3 bin lira sermaye ile Afyon'a yerleÅŸir. Zaman içinde bakkallıktan manifaturacılığa döner. Aynı zamanda hububat ve bakliyat toplayarak Ä°stanbul'a gönderir.’’ÖĞRENCÄ°YKEN ŞİRKET KURDUAsım Kocabıyık, babasının kısacık hayatında nasıl büyük bir deÄŸiÅŸim geçirdiÄŸini de ÅŸu sözlerle anlatıyor:‘‘Köyden kara sakallı bir köy bakkalı olarak çıkan babamın Afyon'da sakalı yoktur, henüz kravatı da yoktur. Ä°stanbul'a geliÅŸinden 1 yıl sonra kravat takmaya baÅŸlar, daha sonra ÅŸehrin tanınmış terzilerinden giyinir, en lüks kravatlar gardrobundadır. Ticaret nedeniyle Türkiye'de bulunan yabancı firmaların delegeleriyle arkadaÅŸlık kurar. Bunları söylemekten maksadım, kısa hayatında büyük inkılaplar yaptığını ifade etmek için.’’Asım Kocabıyık'ın Ä°stanbul'a geliÅŸi babasının, Ä°zmir'in tanınmış tüccarı Mehmet NebioÄŸlu ve damadı ile ortak olarak 1937 senesi sonunda kurdukları ortaklık sonucu olur. 1941 yılında hububat ve nakliyat iÅŸi Toprak Mahsulleri Ofisi'ne geçer. Bunun üzerine babası yeni bir ortak ile demir çelik iÅŸine girer. Bu ortaklık da üç yıl devam eder. Sonunda 1944 yılında Ä°stikbal Åžirketi kurulur.1944 yılında henüz Ä°ktisat Fakültesi'nde öğrenciyken kurucu ortağı olduÄŸu bu ÅŸirkette üniversite mezuniyetinden sonra da çalışmaya devam eder. 1948 yılında babasının kalp krizi geçirmesi ve iÅŸlerden biraz uzaklaÅŸması, Kocabıyık'ı iÅŸleri üstlenmek zorunda bırakır. 1952 yılında babasını, henüz 58 yaşında iken, kaybeden Kocabıyık, zor günler geçirir.1948 ile 1954 arasında sıkıntılı günler geçirdiÄŸini söyleyen Kocabıyık, özellikle babasını kaybettikten sonra bütün alacaklıların üzerine geldiÄŸini yine gözleri dolarak hatırlıyor ve ekliyor: ‘‘Kredi aldığımız bankalar ve ticari iliÅŸkide bulunduÄŸumuz firmalar beni fazla tanımıyordu. Bana güvenmedikleri için hepsi birden hesaplarını kapatmak istedi. Bir iki yıl içinde toparladım. Yeni iÅŸ yaratmak mecburiyetindeydim. Bu zamanda rehberim Resmi Gazete ve Gümrük Tarife Cetveli oldu. O yıllar Demokrat Parti'nin de yükseldiÄŸi ve iktidara geldiÄŸi yıllardı. 1950'li yıllara gelindiÄŸinde DP iktidarı ile Türkiye'de bir hürriyet havası esti. Bununla birlikte ilk defa enflasyonu da gördük. 1.5 yıl sonra da deniz bitti, hiçbir ÅŸey ithal edemez olduk.’’Asım Kocabıyık'ın kiÅŸisel tarihinde 1954 yılının özel bir önemi var: ‘‘1954 senesinde benim için yeni bir dönem baÅŸladı, 21 Nisan'daki evliliÄŸim hayatıma yeni bir sayfa açtı. Evlilik ve çocuklarım bana uÄŸurlu geldi. Ä°ÅŸ hayatımda bazı bürokratların iÅŸ adamına ters tutumundan ve çalışma hayatımda da yalnızlıktan çok sıkıntı çektim.’’Kocabıyık, 1958 yılında adım attığı sanayi iÅŸlerini, 1964 yılından itibaren büyütmeye baÅŸladı. Boru imalatıyla ilgili yeni ÅŸirketler kurdu. 1972'de bunları holding yönetiminde topladı. 1976'da Gemlik fabrikasını faaliyete geçirdi. Borçelik, 1994'te açıldı. Bu arada 1985'te BMW Türkiye Distribütörlüğü ve 1994'de Caterpillar MümessilliÄŸi Borusan'ın ticari faaliyet alanları arasına katıldı.Ä°ngilizce öğrenmeseydim demir tüccarı kalırdımAsım Kocabıyık'ın yurtdışına ilk çıkışı ise 1948 yılına rastlıyor. Ticaret yapmak amacıyla önce Paris'e, oradan Viyana'ya gider. O yıllarda Avusturya ile Türkiye arasında ticaret anlaÅŸması olmaması nedeniyle ancak takas yoluyla iÅŸ yapıldığını hatırlatan Kocabıyık, o günleri de şöyle anlatıyor: ‘‘O yıllarda Avusturya savaÅŸtan yeni çıkmıştı, periÅŸandı. Beton demiri almak için bir demir çelik fabrikasıyla görüştüm. Parasını da takasla ödemeyi önerdim, kabul ettiler. Avusturya ile ilk ticaretimi tiftik karşılığı demir alarak yaptım. Aldığım bu demirleri de Demirbank'ın kurucusu Halit CıngıllıoÄŸlu'nun babasına sattım. Bayağı da para kazandım, 24 yaşında bu beni iyice heveslendirdi. Ama kendimde büyük bir eksiklik gördüm, yabancı dilim yabancı alıcılarla pazarlık yapmaya yetmiyordu. Sonra bunu telafi etmek için içerde ve dışarda dersler aldım. Ä°ngilizce benim hayatımı deÄŸiÅŸtirdi. Ä°ngilizce bilmeseydim hálá demir satan bir tüccar olurdum.’’Sınai Kalkınma bana güvendi, parayı verdiAsım Kocabıyık, 1962 yılında Borusan'ın ikinci boru fabrikasının kuruluÅŸu sırasında yaÅŸadığı bir anısını şöyle aktarıyor:‘‘Borusan'ın ikinci fabrikası için Sınai Kalkınma Bankası'ndan 50 bin dolar ve 750 bin Türk Lirası kredi istedik. Bankadan bizi çağırdılar. Projeyi desteklemek istediklerini ama fizibilite raporu gerektiÄŸini söylediler. Fizibilite raporu yaptıracak kimseyi bulamadık o yıllarda. Almanya'da karşımıza çıkan bir firma 15 bin dolar istedi, bizim istediÄŸimiz zaten 50 bin dolardı. Bu parayı veremezdik. Bankaya bunu ilettik. Sınai Kalkınma Bankası, fizibilite raporu olmadan, kendi prosedürlerine uymadığı halde bana ve projeme güvenerek bana bu parayı verdi.’’Nam için ihracata baÅŸladı‘‘İhracata sırf nam olsun’’ diye baÅŸladığını söyleyen Asım Kocabıyık, ‘‘1969 yılında Türkiye ihracat yapıyor, boru da ihrac ediyor desinler diye baÅŸladım. Kalktım Irak'a, Suriye'ye, Lübnan'a gittim. Lübnan'daki müşterilerin hemen hepsi Türkiye'den gitmiÅŸ Ermenilerdi’’ diyor. Kocabıyık, bir dönem BaÄŸdat'ın bütün sanayi boru ihtiyacını Borusan'ın karşıladığını hatırlatıyor. OrtadoÄŸu'da iÅŸ hacmini arttıran Kocabıyık o yıllarda tek alıcının devlet olduÄŸu Suriye ile de iÅŸ yapar hale geldiklerini belirtiyor.Â