Borsadan çifte rekorlu kutlama

Kıbrıs'ın bir sorun olarak ortaya çıkmasıyla gergin saatlerin yaÅŸandığı AB-Türkiye görüşmeleri anlaÅŸmayla sonuçlanınca borsa çifte rekor kurdu. Ä°MKB 24.360 puandan kapanarak tarihi boyunca en yüksek puana ulaÅŸmış oldu. Ä°ÅŸlem hacmiyse 2.1 katrilyon liraya ulaÅŸarak bu yılın rekorunu kırdı.KIBRIS tartışmalarının gün boyu dalgalandırdığı Ä°MKB, Türkiye'nin sözlü taahhüdü üzerine varılan mutabakatla coÅŸtu ve biri tarihi, diÄŸeri yıllık çifte rekor kırdı. Ä°MKB-100 Endeksi AB-Türkiye anlaÅŸmasının duyulmasından sonra yaklaşık yarım saatte 400 puanlık yükseliÅŸle 24.360 puandan kapandı. Borsada iÅŸlem hacmi de 2.1 katrilyon liraya ulaşıp 2004'ün en yüksek iÅŸlem hacmini oluÅŸturdu.Düne, önceki gecenin oluÅŸturduÄŸu gerginlikle giren ve Türkiye-AB iliÅŸkilerinin kopma olasılığına yüksek ihtimal veren borsa ilk seansın baÅŸlarında 23.181 puana kadar indi. 23.181 puanın görülmesinden sonra yavaÅŸ ama mutlak ÅŸekilde artmaya baÅŸlayan alımlar sonraki 10 dakika içinde Ä°MKB-100 Endeksini 23.500 puana kadar tırmandırdı.Borsa ilk 15 dakikada sert düşüşe tepki verdi ancak ilk seans Ä°MKB için sıkıntılı geçti. AB-Türkiye müzakerelerinin yapıldığı Brüksel'den gelen haberler ve bunlar hakkında yapılan yorumlar, görüşmelerin heran kopabileceÄŸini iÅŸaret ediyordu. Bu çerçevede Ä°MKB-100 Endeksi ilk seansın önceki güne göre 188 puanlık düşüşle 23.747 puandan tamamladı.Ä°kinci seans kısa süre için görüşmeler koptu havasıyla baÅŸladı. Bu seansın hemen başında BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın görüşme masasından kalktığına yönelik haberler geldi ve Ä°MKB-100 200 puan daha düştü. Bu haberlerden hemen sonra görüşmelerin yeniden baÅŸladığı haberleri gelince borsaya da yeni bir alım dalgası geldi.Alım dalgasının arkasından da yine Kıbrıs, AB ve müzakerelerle ilgili tartışmalar nedeniyle seans içindeki gitgeller sürdü. Ä°kinci seansın ikinci yarısında Ä°MKB Endeksi 24.000 bandında yerleÅŸti. Yine haberlere göre defalarca 24.000 puanı aÅŸan ve tekrar 23.900'lü puanlara dönen borsa sonuçta AB ile Türkiye'nin Kıbrıs konusunda uzlaÅŸmaya varması ve tarih alınmasıyla piyasa coÅŸtu.Pürüzlerin ortadan kalktığına yönelik açıklamaların yapıldığı dakikalarda 23.950 seviyesinde olan Ä°MKB Endeksi ikinci seansın son dakikalarında gerçekleÅŸtirdiÄŸi sert yükseliÅŸle 24.360 puandan kapandı. Bu arada özellikle ikinci seanstaki 1 katrilyon 302 trilyonliralık iÅŸlem hacmiyle günlük bazda ulaşılan 2.1 katrilyon liralık iÅŸlem hacmi bu yılın en yüksek hacmini oluÅŸturdu. Borsa bu yıl 21 Haziran 2004'te 1 katrilyon 879 trilyon liralık iÅŸlem hacmiyle yıllık rekor kırmıştı. DiÄŸer taraftan dünkü 2.1 katrilyonliralık iÅŸlem hacmi 7 Ekim 2003 yılında kaydedilen 3 katrilyon 2 trilyon 841 milyar liralık tarihi rekorun ardından en yüksek ikinci iÅŸlem hacmi oldu.Döviz yükseldiMerkez Bankası dolar satış kuru önceki güne göre yaklaşık 10 bin liralık artışla 1 milyon 415 bin liradan kapandı. Ancak bu artışta gün içindeki geliÅŸmeler paralelinde bankalararası piyasada gerçekleÅŸen yüksek kotasyonlu iÅŸlemlerin etkisi de vardı. Olumlu haberlerin gelmesiyle kotasyonlar 1 milyon 410 bin liraya kadar indi. Serbest piyasasında ise doların satış deÄŸeri önceki güne göre dört bin liralık düşüşle 1 milyon 409 bin liradan kapandı. Ä°ÅŸ dünyası: Türkiye'de artık hiç birÅŸey eskisi gibi olmayacakTÃœRKÄ°YE'nin 41 yıllık AB serüvenindeki en önemli tarih olan 17 Aralık ile birlikte, iÅŸ dünyasındaki ortak görüş, Türkiye'de artık hiçbirÅŸeyin eskisi gibi olmayacağı ÅŸeklinde. Brüksel'de uzun süren pazarlıklarla ulaşılan son noktayı deÄŸerlendiren iÅŸ ve finans dünyası temsilcileri, Türkiye'de artık yeni bir dönemin baÅŸladığını ve AB ile ilgili süreç olumsuz da sonuçlansa, Türkiye'nin daha çaÄŸdaÅŸ, daha batılı bir dünyaya kapılarını açacağını belirtiyorlar. Bu Türkiye için Cumhuriyet’ten sonra ikinci büyük adımEczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Bülent Eczacıbaşı: Avrupa BirliÄŸi zirvesinden çıkan karar, Cumhuriyetimizin kuruluÅŸundan sonra, çaÄŸdaÅŸ uygarlık düzeyine attığımız en önemli adımı simgeliyor. Türkiye’nin demokrasi standartları ekonomik geliÅŸmiÅŸlik açılarından Avrupa düzeyine ulaÅŸma potansiyeline sahip bulunduÄŸu, tescil edilmiÅŸ oldu. Ayrıca, önyargıların ve kasıtlı yaklaşımların içten, soÄŸukkanlı ve ısrarlı çabalar karşısında sürekli üstünlük saÄŸlayamayacakları da anlaşıldı. Yeni baÅŸlayan dönemi, bir uyum saÄŸlama dönemi olarak kabul etmeliyiz. Bu dönemde, çaÄŸdaÅŸ dünya ile bütünleÅŸebilmemiz için gerekli toplumsal, ekonomik ve siyasal dönüşümleri gerçekleÅŸtirmiÅŸ olacağız. Bu bilinç içinde, uzun ve sert olacağı anlaşılan önümüzdeki müzakere sürecinde de, AB içinde yer alma kararlılığımızı korumalıyız.Artık ekonomik reformlar daha inaçlı bir ÅŸekilde sürdürülmeli TÃœRKÄ°YE Bankalar BirliÄŸi BaÅŸkanı Ersin Özince: "Olumlu sonuç en azından Türkiye'nin kredi notunda bir iyileÅŸmeye katkıda bulunur. Bu bahsettiÄŸim katkı tabii derhal olmayabilir, ama onu güçlendirici etkisi olur. Türkiye’nin kredi notunda iyileÅŸme olması için yapılması gereken baÅŸka ÅŸeyler de var. Yani ekonomik reformların bugüne kadar olduÄŸu gibi inançla sürdürülmesi lazım. Ama Avrupa BirliÄŸi konusunda olacak geliÅŸme bunu daha da süratlendirecektir. Bu süratlendirme de zaten çok konuda umduÄŸumuz geliÅŸmeleri yavaÅŸ yavaÅŸ bize getirmeye baÅŸlar. Türkiye'nin Avrupa BirliÄŸi ile müzakere sürecinde yeni bir çıpayla geliÅŸme göstereceÄŸi dikkate alındığında, reel faiz baÅŸta düşer. Bu bizim çok lehimize olan birÅŸey tabii. Uluslararası borçlanmalarımıza da keza aynı etki olur."Müzakere masası göründü ciddi hazırlanmamız gerekirTÃœRKÄ°YE ODALAR VE BORSALAR BÄ°RLİĞİ BaÅŸkanı RÄ°FAT HÄ°SARCIKLIOÄžLU:‘Avrupa BirliÄŸi zirvesi, Türkiye-AB iliÅŸkilerinin geleceÄŸi açısından tarihi bir karar almıştır. Artık müzakere masası görünmüştür. Bu baÅŸlı başına olumlu bir kazanımdır. Müzakerelerin 3 Ekim 2005’te baÅŸlatılması kararlaÅŸtırılmıştır. AB Konseyi ayrıca hükümetimizden, Ankara anlaÅŸmasını Güney Kıbrıs'a temsil edecek protokolü imzalamasını talep etmiÅŸtir. Bu çerçevede bulunacak çözümün Kıbrıs Türkleri'nin kaderlerine terkedilmesini içermeyeceÄŸinden emin olmak gerekir. Son birkaç gün göstermiÅŸtir ki, bundan sonra önümüzde çok zor, sabır, dayanıklılık ve ciddi hazırlık gerektiren bir müzakere süreci var. YaÅŸanan gerilimler, iniÅŸli çıkışlı anlar sürecin bundan sonrası için önemli mesajlar vermekte ve her an tetikte olunması gereÄŸini ortaya koymaktadır.’Karar 'hayır' da olsaydı biz yolumuzda yürürdükTÃœRKÄ°YE Ä°hracatçılar Meclisi BaÅŸkanı OÄŸuz Satıcı: ‘Zirvede müzakerelere baÅŸlaması için 3 Ekim 2005 tarihinin gösterilmesi Avrupa’dan beklenen akıl ve siyasi iradeyi ortaya koydu, belirsizliÄŸin ortadan kalkmasını ve Türkiye’nin önünü görmesini saÄŸladı. Ancak, bugün zirveden çıkan karar 'hayır' da olsaydı, kimsenin şüphesi olmasın ki, Türkiye modernleÅŸme adına çıkmış olduÄŸu yolda kararlı adımlarla yürümeye devam edecekti. Çünkü; çaÄŸdaÅŸlaÅŸmanın coÄŸrafyası, deÄŸiÅŸmez kriterleri ve sınırlı süreleri yoktur. ÇaÄŸdaÅŸlaÅŸma, hiçbir grubun, hiçbir ülkenin tekelinde deÄŸildir. Bu anlamda, 17 Aralık yalnızca Türkiye’nin AB ile entegrasyon projesinde son aÅŸamaya geldiÄŸini iÅŸaret ediyor.’ Bu performans ve duruÅŸ hepimize umut veriyorÄ°STANBUL Sanayi Odası BaÅŸkanı Tanıl Küçük: "BaÅŸbakanımızın ve hükümetin AB sürecinde gösterdiÄŸi performans çok yüksek ve sonuç da bize göre çok büyük baÅŸarıdır. Bugünkü (dünkü) görüşmelerde organizasyon, çalışma ve hepsinden önemlisi de BaÅŸbakanımızın duruÅŸu hepimizi gelecek için de umutlandırdı. Bu olumlu neticeden sonra, hükümetimizin performansının müzakere döneminde de aynen süreceÄŸine inanıyoruz. Tabii ki ülkemize doÄŸrudan yabancı sermaye sadece tarih alınmasıyla gelmez. Hükümetimiz bugüne kadar bütün dikkatini AB sürecine vermiÅŸti ve bunda da haklıydı. Åžimdi ülkemizde yatırım iklimini tam anlamıyla oluÅŸturacak adımların atılması gerekiyor ve bunu bekliyoruz."Ne yapıyorsak kendimiz için yapıyor olmalıyızBankeuropa Ä°cra Kurulu BaÅŸkanı Cüneyt Genç: "Bugüne kadar ne yaptıysak bunu sadece Avrupa BirliÄŸi'ne girmek için yapmadık. Kendimiz için yaptık. Bu noktadan sonra da ÅŸu yapmalıyız; önümüze planlar koyup, 5 yıl sonra ÅŸuraya, 10 yıl sonra ÅŸuraya ulaÅŸacağız. Belki de sonra diyeceÄŸiz ki, biz bunları bunları baÅŸardık, refah seviyesimizi bu kadar yükselttik, AB'ye girmek bizim için bir dezavantaj. Önemli olan kendimizi 2010'lu yıllara hazırlamak, o aÅŸamadan sonra belki de biz AB'ye biz girmek istemeyeceÄŸiz. Bundan sonrada ne yapırsak kendimiz için yapıyor olmalıyız."Â