Remzi Gür, İngiltere’deyken Yahudilerin de tekstil işiyle uğraştığını gördüğünü ve tekstil sektörünü seçmesinde Yahudilere inanmasının da etkili olduğunu söyledi. Yahudilerin, yaptıkları işlerde “iyi” olduklarını dile getiren Gür, şöyle konuştu: “Yahudi ile tokalaştığında parmaklarını sayacaksın. Eğer almamışsa, parmakların yerinde duruyorsa sorun yok. Ama alabilir de... Siz, parmaklarınızı iyi tutacaksınız. Ancak, burada şunu da üzülerek söylemeliyim ki; Bizim Türk’ler, Yahudiler kadar dürüst tüccar değil. Namazından döner, yalan konuşur. Böyle olmaz. Doğru olacaksın.”
Karabük’ü seçtim
1970’li yılların başında İngiltere’ye eğitim için gittiğini, orada tekstil sektörüne girdiğini vurgulayan ve Ramsey markasıyla bilinen Remzi Gür, şunları anlattı: “Türkiye’ye geldiğimde ilk olarak İstanbul’da çalışmak istedim. Ancak İstanbul’un taşının toprağının
altın olmadığını gördüm ve Karabük’ü seçtim. İstanbul’da olamadık ama Anadolu’da muvaffak olduk. İstanbul’da çalıştırdığınız personel, daha fazla maaş alacağını gördüğünde sizi bırakıp gidiyor. Anadolu’da ise işçiniz, fabrikayı sahipleniyor, kendisinin gibi görüyor. Dünyanın 18 ülkesinde 41, Türkiye’de 23 Ramsey mağazamız var. Ayda ürettiğimiz 60 bin takım elbiseyi de dünyanın çeşitli ülkelerine ihraç ediyoruz.”
Hırsa kapılan koç olamaz, kuzu kalır
REMZİ Gür, İŞHAD üyesi işadamlarına şu tavsiyelerde bulundu: “Siz eğer başkalarının kazandığına üzülmüyorsanız, gözünüz başkasının kasasında değilse, kendinizle yetiniyorsanız ve doğruysanız siz de zamanla kazanıyorsunuz. Bugün Koç Grubu, Türkiye’nin en büyüklerinden biri. Ama siz ‘Ben neden Koç olmuyorum?’ diye anlamsız bir hırsa kapılırsanız, koç değil, kuzu olarak kalırsınız.”