Bir şeyler değişecek mi?

Güncelleme Tarihi:

Bir şeyler değişecek mi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2001 00:00

YILLARDIR ilk kez bir bayram tatili hafta sonu ile birleştirilip dokuz güne çıkarılmadı. İşvereninden izin alabilenler yine dokuz gün tatil yapsalar dahi, hiç olmazsa işverenler, devletin ‘‘idari izin’’ ilan etmesi nedeniyle kendilerini çalışanlarına izin vermek zorunda hissetmediler. Bayram boyunca İstanbul'da köprü geçişleri bedava değildi. Devlet vatandaşını korumakla, verdiği servisin ücretini almak arasındaki farkı galiba anladı. Bunlar küçümsenmeyecek gelişmelerdir.İçimize sinmese de, Türkiye'de bazı şeyler değişmek zorunda. Değişme kamu sektörünün daha rasyonel çalışmasıyla gerçekleşecek. Kamu sektörü rasyonelleştikçe, özel sektör de kaçınılmaz olarak kendini yeni duruma uyarlayacak.DEVLET BABAIMF ile yapılacak üç yıllık stand-by düzenlemesinin iki önemli yanı var. Birincisi, IMF, Arjantin'e boş verdiği bir dönemde, Türkiye'ye verdiği borcu 30 milyar dolar civarına çıkararak Türkiye'nin ekonomik başarısını ya da başarısızlığını kendisiyle özdeşleştiriyor. İkinci önemli konu ise, artık Türkiye'nin IMF'yi boş veremeyeceği. Yani, artık ‘‘aldık paraları, IMF'den kurtulalım’’ diyemeyiz. Ekonomik işleri IMF'ye ihale etmiş durumdayız. Bu, milliyetçilik duygularımıza ters gelmesin. Aksine, ekonomik konularda, özellikle kamu finansmanında saçmalama olasılığımız düşecektir. Dolayısıyla, ‘‘ekonomide istikrarı yakalama olasılığımız arttı’’. Bu da küçümsenmeyecek bir gelişmedir.‘‘Devlet baba’’ kavramı tarihe gömülme sürecine girmiştir. Bu süreç içinde iktidardaki siyasetçilerin alışılmış yöntemlerle siyaset yapabilme kabiliyetleri de ciddi ölçüde azalmaktadır. Siyasetçilerin güçleri azaldıkça siyasi istikrarsızlık riski de artmaktadır. Fakat, siyasi istikrarsızlığın dahi ekonomik değişimi tehdit edebilme gücü artık çok azalmıştır.DALGALI KUREdinilen bilgilere göre, dalgalı kur uygulaması devam edecekmiş. O halde, siyasetçilerin durumu daha da zor olacak. En ufak bir yalpalama, acıları artırma yönünde olacak. İktisadi açıdan ise, dalgalı kur, enflasyonun olabileceğinden daha yavaş düşmesi, ekonomik büyümenin olabileceğinden daha yavaş olacağı anlamına gelecektir.Dolayısıyla, dalgalı kur rejimi altında kurlardaki yukarıya doğru dalgalanmaların asgariye indirilebilmesi, siyasetçilerin ‘‘doğru siyaset’’ yapmasına bağlı olacaktır. Kurların aşağıya doğru dalgalanmalarını asgariye indirme görevi ise boşluktadır. Bu durumun sakıncaları vardır. Müdahale olmadan Türk Lirası'nın piyasa şartları içinde reel değer kazanması ya da kaybetmesi riskleri artıracaktır. Bu anlamda, siyasetçilerin görevlerini aksatmadan yapmaları yeterli olmayabilecektir. Bu konu çok önemlidir. İleride bu konulara çok yer vereceğiz.Bütün bu beklentilerimiz doğru çıkmazsa ne olacak? Olacak şey, Türkiye ekonomisinin daha uzun yıllar çalkantılar içinde kalacağıdır. Bu aşamada, Türkiye'nin önünde iki yol kalmıştır: daha fazla fakirleşmek ya da ekonomisini istikrara kavuşturmak.Herhalde, bunu herkes görüyordur.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!