BDDK: Bankacılar az ve öz konuşsun dedikodu yapmasın

Güncelleme Tarihi:

BDDK: Bankacılar az ve öz konuşsun dedikodu yapmasın
Oluşturulma Tarihi: Haziran 18, 2010 00:00

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, “Bankacılar az ve öz konuşmalı ve asla diğer bankalar hakkında dedikodu yapmamalı” sözleriyle bankacılara ‘Susun’ mesajı verdi. Türk bankalarının bölgesel açılımından memnun olduğunu dile getiren Bilgin, “Türkiye bankacılığı büyüyecekse çevre ülkelerdeki operasyonlarla büyüyecek” dedi.

BANKACILIK Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, bankacılara ‘az ve öz konuşun, dedidoku yapmayın’ mesajı verdi. Arap Bankalar Birliği ve Türkiye Bankalar Birliği (TBB) işbirliği ile İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Arap Bankacılık Zirvesi’nde bankacılara ince mesajlar verdiği konuşmasında, “Bir bankanın içi, bilonçosu, kredi müşterileri değil, genelde yanlış kararlar alan sahipleri ve yöneticileri tarafından boşaltılır” derken, küresel kriz sürecinde alınması gereken derslere değindi.

Önleyici hekimlik gerek

Bilgin, global kriz sürecinde finans sektörünün alması gereken pek çok ders bulunduğunu belirterek, “En önemli derslerden biri, kredinin teminata değil, nakit akışına verilmesi gerçeğidir” diye konuştu. “Kredi müşterileriyle değil özellikle bankaların büyümesiyle ilgili projeksiyonlarda, patronların ve yönetimin sorumluluğu bize göre en üst seviyededir” diyen Bilgin, şöyle konuştu: “Bankacılar az ve öz konuşmalıdırlar ve asla diğer bankalar hakkında dedikodu yapmamalıdırlar. Bir süre sonra yeni krizler olabilir. Ancak önemli olan, kriz zamanında tedbir olarak değil, krizden önce önleyici hekimlik tedbirleriyle hastalıktan önce tedbir almak.”

BDDK’nın güler yüzü

Türk bankalarının yurtdışında banka alması yada şube açması durumunda bazı bilanço kalemlerinde yumuşatmalara gidebileceklerini söyleyen Bilgin, “Bankalara sunabileceğimiz tatlandırıcıların içinde en önemlisi, BDDK’nın böyle güzel girişimlerde bulunan bankacılarımıza göstereceği güler yüzdür” dedi. Bilgin, şöyle devam etti: “Türk bankalarının özellikle Kosova, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Suriye, Kazakistan ya da diğer ülkelere yatırım yapmaları memnuniyet verici. Tabii ki bu güce sahip olanların, özellikle de özel bankaların. Böylece riski de dağıtmış, ayrıştırmış oluruz. Ayrıca oradaki kârlılıktan yararlanmış olurlar. Türkiye bankacılığı büyüyecekse çevre ülkelerdeki operasyonlarla büyüyecek.”

Arap sermayesi yetersiz

Türkiye’de bulunan bazı Batı Avrupa kökenli yabancı bankaların en önemli varlığın Türkiye’deki bankaları olduğunu kaydederek, “1 trilyon dolarlık büyük bankaların kârlarının yaklaşık yüzde 40’ını buradaki küçücük bankalardan geldiğini gördük” dedi. Bugün, Türkiye’de 49 banka arasında Arap kökenli bankaların sayı olarak yüzde 15 düzeyinde, aktif büyüklük olarak yaklaşık yüzde 5-6 seviyesinde bulunduğunu dile getiren Bilgin, bunun yetersiz olduğunu belirterek Arap bankacılara Türkiye’ye yatırım çağırısında bulundu.

Sahipliği dağıtmak

Bilgin, şöyle devam etti: “Sizlere Türkiye’de yatırımı tavsiye etmek istiyorum. Elbette ki, para sizin, buna karar verecek sizsiniz ama bu ülkede yapacağınız yatırım Avrupa’daki bir yatırımdan çok daha kârlı ve istikrarlı bir yatırım olacaktır. Kapımız sizlere sonuna kadar açık. Sadece batıdan değil doğudan, Arap dünyasından da sermaye bekliyoruz. Nedeni çok basit. Bir bankacı nasıl risklerini dağıtıyorsa bankacılık yaparken, biz de sahipliği dağıtmak istiyoruz.”

Özince: Bulgaristan izin vermedi, istesek Irak’ta yarın şube açarız

TÜRKİYE Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, İş Bankası’nın yurtdışı açılımı kapsamında Bulgaristan’a dönük planları ile ilgili olarak, en büyük yabancı yatırımcılarından biri oldukları halde şube açmak için izin dahi alamadıklarını söyledi. Özince, şunları söyledi: “Irak olsun, Suriye olsun en üst seviyede temsilcileri gelip bizi davet ediyorlar. Biz şube açmak istiyoruz. Bugün gideyim yarın Irak’ta şube açabilirim. Eminim Mısır’da böyle bir izni alabileceğiz. Rusya’da banka satın alma görüşmelerinde sonuca yakınız. Kazakistan’da ise henüz uzak. Türkiye’nin içinde bulunduğu bölge yüksek bir ekonomik potansiyele sahip.”

Babacan: Ticari ilişkiler iyi, finansta gerideyiz

DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Arap Bankalar Birliği’nin 420 üye bankası ve 2 trilyon doların üzerinde toplam aktif büyüklüğü olduğunu belirtirken, ticari ilişkilerdeki gelişmenin finansta gözlenmediğine dikkat çekti. Babacan, şunları söyledi:

Türkiye’nin Arap ülkeleriyle olan ticaret hacmi 2002’de 7 milyar dolar iken, 2008’de 37 milyar dolara çıktı. Bakıyoruz ticari ilişkiler, turizm iyi ama finansal alanda gerideyiz. Dolayısıyla bankalarımızın da birbirleriyle daha çok iş yapmaları gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için de temel hazır. Zaten çok sayıda bankanın Türkiye’de operasyonu var. Ancak bunun yeterli olmadığını düşünüyoruz.
Türk hükümeti olarak her türlü desteği vermeye hazırız. Sizlerin geldiği ülkelerin hükümetlerinin de aynı arzu ve istekte olduğunu biliyorum. Gerek Türk bankalarının Arap bankalarıyla iş yapmasını, gerek Arap bankalarının Türkiye’de iş yapmasında bizler hükümetler olarak kolaylaştırıcı iş yapmaya hazırız.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!