Baydur: Gözü yaşlı işçi istemiyoruz
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2001 02:03
TİSK Başkanı Refik Baydur, Türk işvereninin artık gözü yaşlı işçi istemediğini belirterek, ‘‘Önce işçinin ve ailesinin yaşamının dikkate alınması gerekiyor’’ dedi.
TÜRKİYE İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Refik Baydur, işçi ve ailesinin yaşamının dikkate alınması gereken bir konu olduğunu vurgulayarak, ‘‘Türk işvereni artık gözü yaşlı işçi istemiyor’’ dedi.
Bugün yapılacak seçimlerle Refik Baydur ve Tuğrul Kudatgobilik arasında tercih yaparak yeni başkan ve yönetim kurulunu belirleyecek olan TİSK'in 21'inci Olağan Genel Kurulu dün Ankara'da başladı. Refik Baydur'un açılış konuşmasıyla başlayan Genel Kurul, siyasetçilerin de katılımıyla gerçekleşti. ‘Üst üste ekonomimizi vuran iki kriz, İkinci Dünya Savaşı‘ndaki yüzde 15.3‘lük ekonomik küçülmeden sonra en büyük ekonomik daralmayı yaşamamıza neden olmuştur’’ diyen Baydur, çalışan ve çalıştıran kesimle, tüketicilerin moral çöküntüsüne uğradığını kaydetti.
Baydur, ‘‘Ağır enflasyon şartlarının bertaraf edilmesi, işçi, işveren ve hükümetin, ellerini taşın altına koyarak, işbirliğine gitmesiyle mümkündür’’ diye konuştu. Artık işverenlerin gözü yaşlı istemediğini söyleyen Baydur, sözlerine şöyle devam etti: ‘‘Eğer işyeri yoksa, yani üretim yoksa, üretimden gelen güç de yoktur, vergi yoktur, sosyal güvenlik yoktur, ucuzluk yoktur, ihracat yoktur... Hasılı, o millet için gelecek yoktur, ümit yoktur ve nihayet onurlu bir milletle devlet yoktur.’’ Konuşmasında Ulusal Program’ın ‘‘siyasi kriterler‘‘ bölümünde yer alan iş güvencesine değinen ve bunun AB mevzuatına uyumla bir ilgisi olmadığını savunan Baydur, bunu ‘‘büyük bir bilgisizlik, gayretkeşlik ve heveskarlık’’ olarak nitelendirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan ise, ‘‘İşimize geleni alıp, işimize gelmeyene karşı çıkarsak, olmaz. AB'ye gitme hedefimiz varsa o zaman AB'nin norm ve standartlarını, insana ve emeğe saygısını içimize sindirmemiz lazım’’ diye konuştu.
‘Devlet malı deniz'i unutalım
TİSK Başkanı Refik Baydur, üretmeden tüketmenin, çalışmadan kazanmanın unutulması gerektiğini ifade etti. Baydur, ‘‘Devlet malı deniz, yemeyen domuz sözünü, Türk literatüründen atalım ve bir daha da girmesine engel olalım’’ diye konuştu. Baydur'un bu sözleri, ‘‘yolsuzluk uyarısı’’ olarak nitelendi.
Bugün yapılacak seçimlerle Refik Baydur ve Tuğrul Kudatgobilik arasında tercih yaparak yeni başkan ve yönetim kurulunu belirleyecek olan TİSK'in 21'inci Olağan Genel Kurulu dün Ankara'da başladı. Refik Baydur'un açılış konuşmasıyla başlayan Genel Kurul, siyasetçilerin de katılımıyla gerçekleşti. ‘Üst üste ekonomimizi vuran iki kriz, İkinci Dünya Savaşı‘ndaki yüzde 15.3‘lük ekonomik küçülmeden sonra en büyük ekonomik daralmayı yaşamamıza neden olmuştur’’ diyen Baydur, çalışan ve çalıştıran kesimle, tüketicilerin moral çöküntüsüne uğradığını kaydetti.
Baydur, ‘‘Ağır enflasyon şartlarının bertaraf edilmesi, işçi, işveren ve hükümetin, ellerini taşın altına koyarak, işbirliğine gitmesiyle mümkündür’’ diye konuştu. Artık işverenlerin gözü yaşlı istemediğini söyleyen Baydur, sözlerine şöyle devam etti: ‘‘Eğer işyeri yoksa, yani üretim yoksa, üretimden gelen güç de yoktur, vergi yoktur, sosyal güvenlik yoktur, ucuzluk yoktur, ihracat yoktur... Hasılı, o millet için gelecek yoktur, ümit yoktur ve nihayet onurlu bir milletle devlet yoktur.’’ Konuşmasında Ulusal Program’ın ‘‘siyasi kriterler‘‘ bölümünde yer alan iş güvencesine değinen ve bunun AB mevzuatına uyumla bir ilgisi olmadığını savunan Baydur, bunu ‘‘büyük bir bilgisizlik, gayretkeşlik ve heveskarlık’’ olarak nitelendirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan ise, ‘‘İşimize geleni alıp, işimize gelmeyene karşı çıkarsak, olmaz. AB'ye gitme hedefimiz varsa o zaman AB'nin norm ve standartlarını, insana ve emeğe saygısını içimize sindirmemiz lazım’’ diye konuştu.
‘Devlet malı deniz'i unutalım
TİSK Başkanı Refik Baydur, üretmeden tüketmenin, çalışmadan kazanmanın unutulması gerektiğini ifade etti. Baydur, ‘‘Devlet malı deniz, yemeyen domuz sözünü, Türk literatüründen atalım ve bir daha da girmesine engel olalım’’ diye konuştu. Baydur'un bu sözleri, ‘‘yolsuzluk uyarısı’’ olarak nitelendi.