Bankalar 2002 için iyimser

Güncelleme Tarihi:

Bankalar 2002 için iyimser
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2001 15:29

Kasım ve Şubat krizlerinden en fazla etkilenen bankacılık sektörünün yöneticileri, 2002`nin daha iyi geçeceğini düşünüyorlar.

Son günlerde piyasalardaki olumlu havaya işaret eden sektör temsilcileri, önümüzdeki yıl bankalararası birleşme ve ortaklıkların artacağını, yabancı bankaların ilgisinin daha fazla olacağını öngörüyor.

Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Türk bankacılık sektörünün büyüyeceğini kaydederek, önümüzdeki yıl bu potansiyelden yararlanmak isteyen büyük global oyuncularla rekabetin başlayacağına dikkat çekti.

Sektörün bugünkü görünümü ve beklentileri itibariyle 2002 yılının, 2001`e oranla daha iyi geçeceğini belirten Özen, şunları kaydetti:

``Ekonomideki daralmanın durması ve ilk çeyreğin sonunda reel sektörün hareketlenmeye başlamasıyla birlikte, yatırımlar artacak ve bankalar tekrar kredi vermeye başlayacak. 2002 yılı içinde dolar kurunun daha stabil hale gelmesiyle döviz tevdiat hesaplarından Türk Lirası`na geçiş başlayacak.``

1 Ocak 2002 tarihinden itibaren sermaye yeterliliği oranı hesaplanmasında piyasa riskinin de dikkate alınacağını vurgulayan Özen, bunun, risklerin ölçümlenerek ortaya çıkabilecek beklenmedik zararlardan bankaların korunması konusunda büyük önem taşıyacağını söyledi.

5 ÖZEL BANKA YÜZDE 75`LİK PAZAR PAYINA ULAŞACAK

Ergun Özen, banka birleşmeleri ve satın almaların, ölçek ekonomisinden yararlanmak ve bankaların sermayelerini güçlendirmek amacıyla gerekli olduğunu belirterek, ``Doğal olarak 2002`de yeni satın almalar ve birleşmeler gerçekleşecek`` dedi.

Fon bankaları da dahil devlet bankalarının bankacılık sektörünün yüzde 40`ını oluşturduğunu hatırlatan Özen, Fon`daki bankaların satışı veya tasfiyesiyle bunun yüzde 30`lara düşeceğini ve kamu bankalarındaki yeniden yapılanma sonucunda da oranın yüzde 20-25`lere gerileyeceğini kaydetti.

Devlet bankalarının payının azalmasının özel sermayeli bankaların sektördeki paylarını artıracağına dikkat çeken Özen, ``En büyük 5 özel sermayeli bankanın bu büyüme potansiyelini kullanarak yüzde 75`lik birpaya ulaşacağını ve pazara yeni şeklini vereceğini tahmin ediyoruz`` dedi.

2002 yılında sektördeki rehabilitasyon ve bankacılık işlemlerinin artışı sonucunda yabancı bankaların sektördeki paylarının artacağını da belirten Özen, şöyle devam etti:

``Kriz sonrası dönemde, bankacılık sektörü aktifleri ve ortalama banka aktifleri büyüyecek. Banka sayısı azalacak, kamu bankalarının piyasa payı düşecek ve yabancı bankaların piyasa payı satın almalar vasıtasıyla artacak.

HSBC gibi bir bankacılık devinin, özellikle bireysel bankacılıkta büyümek üzere banka satın alması, global bazda rekabet içinde olduğu diğer bankaları da harekete geçirecek.

Türkiye`de uzun süredir incelemelerde bulunan birkaç yabancı grup, 2002`de banka satın almak veya stratejik ortaklıklar kurmak üzere harekete geçecek.``

Önümüzdeki yıl sektörde finansal süpermarketlerin ön plana çıkacağını belirten Özen, müşterilerin on-line ihtiyaçlarını karşılayabilen bankaların lider olacağını ve bunun önemli rekabet avantajı haline geleceğini ifade etti.

VAKIFLAR BANKASI

Vakıflar Bankası Genel Müdürü Altan Koçer de, bankaların mali ve operasyonel anlamda yeniden yapılandırılması sonrasında oluşan yeni bankacılık ortamına adapte olmayanların sektörden çekilmeye başladığını, diğer bankalar için birleşme ve yabancı ortak arayışının en önemli gündem konusu haline geldiğini vurguladı.

Koçer, IMF ve Dünya Bankası`nın, uygulanmakta olan programı ek finansal kaynaklarla destekleyecekleri yönündeki açıklamalarının ekonomide yeni umutlar doğurduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

``Böylelikle kriz nedeniyle Türk piyasalarına girmekte çekingen davranan yabancıların, 2002 yılı içerisinde piyasaya girmeleri olasılığı kuvvetlenmiştir.

Ekonomide özellikle 2002 yılının ikinci yarısından itibaren yeniden büyüme sürecine girileceği ve sektördeki yabancı banka sayısının daha da artması beklenmektedir. Dolayısıyla 2002 yılı bankacılık sektöründe birleşmelerin, satın almaların ve sistemden çıkışların yoğun olarak yaşanacağı bir yıl olacaktır.``

2002`de en iyi hizmeti en uygun fiyatla sunabilen bankaların önemli rekabet avantajı elde edeceğine işaret eden Koçer, ``2002 yılındaki en önemli hedeflerimiz arasında bankanın özelleştirilmesi bulunmaktadır.

Sermayemizin T.C Vakıflar Genel Müdürlüğü`ne ait yüzde 74.75`lik kısmı blok olarak satılacaktır`` dedi. Koçer, banka olarak 2002 yılı sonunda yüzde 62.7`lik bir büyüme öngördüklerini bildirdi.

YAPI KREDİ BANKASI

Yapı Kredi Bankası yetkilileri de, sektörde rekabetin hızla arttığına dikkat çekerek, Türk bankacılık sisteminde izlenen konsolidasyonun rakip sayısını azalttığı ve sağlıklı bilanço yapısına sahip kurumların tasarruf sahipleri nezdinde konumlarını güçlendirdiğini belirttiler.

Banka yetkilileri, 2002 yılının bu yıla göre daha iyi geçmesinin beklendiğini ve gelişmelerin olumlu olduğunu ifade ederek, önümüzdeki yıla dair beklentilerini şöyle açıkladılar:

``2002 yılında Türkiye`de yüzde 2-2.5 oranında bir büyüme olması durumunda toplam yüzde 11`lik bir iyileşme gerçekleşecektir. Disiplinli bütçe yönetimi, disiplinli para ve maliye politikaları sonucu dış kaynağın bu seneye göre iyileşme göstermesi beklenmektedir. Bu olumlu gelişme, Türkiye`de iç borcun çevrilebilirliği sorusunu da ortadan kaldırmaya yardımcı olmaktadır.``

2002`deki hedeflerinin insan kaynağına ve teknolojiye yapılan yatırımları devam ettirerek, 7 milyona yaklaşan aktif müşteriye kaliteli bankacılık hizmeti götürmek olduğunu vurgulayan banka yetkilileri, yurtdışındaki faaliyetlerini yoğunlaştırdıklarını, Bank Kreiss operasyonunun ardından Almanya`da ve Hollanda`da gerek Türk, gerekse yabancı müşterilere daha iyi hizmet vermek için organize olduklarını bildirdiler.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!