Bakanlığı köye taşıyacağım her ünlüye bir köy vereceğim
Güncelleme Tarihi:
Yelda ATAÇ/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 20, 2004 01:05
Tarım Bakanı Sami Güçlü, çalışma ofisine dönüştürdüğü bir araçla bakanlığını köylere taşımaya hazırlanıyor. Güçlü, ‘Kırsal kesim insanı bu ülkede varlığının hissedildiğini görmeli’ dedi. Güçlü, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’dan başlayarak ‘her ünlüye bir köy’ projesini devreye sokacaklarını söyledi.
TARIM ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, tarımda geleneksel yaklaşımlardan ayrılmaya dönük yeni projelerini Hürriyet’e anlattı. Güçlü, özel çalışma ofisinin yer aldığı bir araçla çalışma ortamını köye taşıyacağını ifade ederek, ‘Üretimin olduğu yerde olmak, kırsal kesim insanının bu ülkede varlığının hissedildiğini görmesi önemli’ dedi. Güçlü, ayrıca siyaset, sanat ve spor dünyasının ünlü isimlerini birer köyden sorumlu hale getirecek yeni bir projeyi yaşama geçireceklerini belirtti.
Köylere gittiği zaman köyün sorunlarını çözecek ilgili teşkilat birimlerini de yanına alacağını belirten Güçlü, ‘İçme suyu sorunu var mı, arıtma varsa çalışıyor mu, hayvanların veteriner hekimler tarafından sağlık muayenesinden geçirilmesi, üretimdeki sorunların giderilmesi, toprak tahlilleri gibi hizmetler sağlanacak. ‘Buradan devlet geçti burdan ilgili bakanlık geçti’ denilecek’ diye konuştu.
Güçlü, kırsal kesimle bu biçimde girilecek diyalogda yanında ‘ütülü pantolonlu ziraat mühendisleri, kravatlı veteriner hekimler’ değil, işinin gereği gibi giyinen ve bu yönüyle de köy insanına yakın olacak insanlar istediğini anlattı.
SEZER’E, ERDOĞAN’A KÖY
Kırsal kesimde kalkınma sağlama ve dikkatleri bu alana çekme yaklaşımı doğrultusunda Türkiye’nin ünlü isimlerine birer köy kazandırma projesi başlatacaklarını açıklayan Güçlü, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan başlayacak proje kapsamında, yargı mensupları, bakanlar, sanatçılar ve sporcuların birer köyden sorumlu yapılacağını bildirdi. Bu kişilerin köyün altyapı sorununun çözülmesinden, bir öğrencinin okutulmasına, kooperatif kurulmasından yeni bir üretim faaliyetinin ortaya çıkmasını sağlamaya kadar olanakları ölçüsünde katkı yapmalarını beklediklerini söyledi. Güçlü, projede maddi olduğu kadar manevi katkının sağlanmasına da önem verdiklerini anlattı.
SANAYİCİYE DAVET
Sanayicilerden tarıma yatırım yapmalarını isteyen Güçlü, TÜSİAD üyelerinin tarıma önem verdiğini, bunun Türkiye’nin gündeminde gıda güvenliği, insan sağlığı ve toplumun beslenmesi gibi konuların önem kazanacağını ve giderek daha stratejik bir hale geleceğini düşünmelerinden kaynaklandığını anlattı. Büyük ölçekli işletmeler kurulmasını istediklerini vurgulayan Güçlü, ‘Büyük oranda üretim artışı ancak böyle sağlanabilir, verimli üretim ancak böyle mümkündür. İhraç edilebilir ürünler büyük ölçekte sağlanır’ diye konuştu.
Tarımda piyasanın rolünün artması gerektiğini belirten Güçlü, dünyayla fiyat, verimlilik ve tüketim farkının böylece kaldırılabileceğini bildirdi. TMO’nun rolünü Merkez Bankası’nın döviz piyasalarına müdahalesine benzeten Güçlü, fiyat mekanizmasının piyasada şekillendiği, belirlenen bant içinde kaldığı sürece piyasanın kendi haline bırakıldığı, bant aşağı ya da yukarı aşıldığında ise müdahalenin sözkonusu olacağını belirtti.
Çoban bana ‘TİGEM’e müdür mü olacaksın’ dedi
SIK sık yurtiçi gezilerine çıkan Tarım Bakanı Sami Güçlü, geçtiğimiz günlerde Altınova’da iki çobanla yaşadığı diyaloğu şöyle anlattı: ‘Beni önce tanımadılar. Çobanlık işini ihaleyle aldıklarını, kendilerini güneşten, yağmurdan korumak için geçmişte verilen destekleri, şimdi zor durumda olduklarını anlattılar. Ben de oradaki TİGEM işletmesi ile ilgili sorular sordum. ‘Burayla ilgilisin, buraya müdür mü olacaksın?’ dediler. Sohbet nerelisin kısmına gelince beni memleketimden çıkardılar.’
Türk ineği projesi canlanıyor
TARIM Bakanı Sami Güçlü, temmuz ayında başlayacak çalışma ile eski bakan Hüsnü Yusuf Gökalp’in ‘Türk ineği’ olarak nitelendirilen yerli ırk projesini gerçekleştireceklerini bildirdi. ‘Anadolu alacası ve esmeri’ olarak adlandırdığı proje ile Türkiye koşullarına uygun, verimi yüksek bir neslin Türkiye’ye maledileceğini kaydeden Güçlü, böylece klasik ırkların dışında bir ıslah çalışmasının sonuçlandırılabileceğini söyledi.
Tarımda piyasa-köy dengesi oluşacak
TARIM ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, tarımda piyasa-köy dengesini oluşturacak bir dönemi başlattıklarını açıkladı. Piyasada müdahaleyi en aza indirip, büyük ölçekli işletmelere öncelik vereceklerini belirten Güçlü, diğer yandan da bakanlık makamını köylere kaydırarak ekonomik ve sosyal anlamda kırsal kalkınmanın yolunu açacaklarını kaydetti. Tarımda destekleme politikalarını değiştirmek gerektiğini kaydeden Güçlü, gelişmiş ülkelerin bünyesine uygunluk arz eden, piyasaya müdahale etmeyen, sınırlı kaynakları daha verimli kullanacak bir yöntem bulmak gerektiğini bildirdi. Güçlü, ‘Doğrudan gelir gibi bir destekleme aracını yüzde 85 gibi bir oranda kullanmak Türkiye açısından gerçekten çok fazla. Bunu yüzde 45’lere indirmek istiyoruz. Dünya Bankası’yla aşağı yukarı varılan mutabakat böyle’ dedi.
Hayvancılık destekleri oran olarak yükseltilirken, kırsal yaşamın sosyal yönünün de gelişmesi için çevreci karakterli, istihdam artırıcı desteklerin verilmesi gerektiğini anlatan Tarım Bakanı, hem yurtiçi hem de yurtdışı için talebe uygun üretim konusunda gelişme ortaya koymak gerektiğine işaret etti. Bu noktada gıda güvenliği, ilaç kalıntılarından arınmanın önemine dikkat çeken Güçlü, başta organik olmak üzere yeni ürünler pazarında daha kaliteli ve maliyette rekabet edebilir üretim gerektiğini söyledi.
Köylere gittiği zaman köyün sorunlarını çözecek ilgili teşkilat birimlerini de yanına alacağını belirten Güçlü, ‘İçme suyu sorunu var mı, arıtma varsa çalışıyor mu, hayvanların veteriner hekimler tarafından sağlık muayenesinden geçirilmesi, üretimdeki sorunların giderilmesi, toprak tahlilleri gibi hizmetler sağlanacak. ‘Buradan devlet geçti burdan ilgili bakanlık geçti’ denilecek’ diye konuştu.
Güçlü, kırsal kesimle bu biçimde girilecek diyalogda yanında ‘ütülü pantolonlu ziraat mühendisleri, kravatlı veteriner hekimler’ değil, işinin gereği gibi giyinen ve bu yönüyle de köy insanına yakın olacak insanlar istediğini anlattı.
SEZER’E, ERDOĞAN’A KÖY
Kırsal kesimde kalkınma sağlama ve dikkatleri bu alana çekme yaklaşımı doğrultusunda Türkiye’nin ünlü isimlerine birer köy kazandırma projesi başlatacaklarını açıklayan Güçlü, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan başlayacak proje kapsamında, yargı mensupları, bakanlar, sanatçılar ve sporcuların birer köyden sorumlu yapılacağını bildirdi. Bu kişilerin köyün altyapı sorununun çözülmesinden, bir öğrencinin okutulmasına, kooperatif kurulmasından yeni bir üretim faaliyetinin ortaya çıkmasını sağlamaya kadar olanakları ölçüsünde katkı yapmalarını beklediklerini söyledi. Güçlü, projede maddi olduğu kadar manevi katkının sağlanmasına da önem verdiklerini anlattı.
SANAYİCİYE DAVET
Sanayicilerden tarıma yatırım yapmalarını isteyen Güçlü, TÜSİAD üyelerinin tarıma önem verdiğini, bunun Türkiye’nin gündeminde gıda güvenliği, insan sağlığı ve toplumun beslenmesi gibi konuların önem kazanacağını ve giderek daha stratejik bir hale geleceğini düşünmelerinden kaynaklandığını anlattı. Büyük ölçekli işletmeler kurulmasını istediklerini vurgulayan Güçlü, ‘Büyük oranda üretim artışı ancak böyle sağlanabilir, verimli üretim ancak böyle mümkündür. İhraç edilebilir ürünler büyük ölçekte sağlanır’ diye konuştu.
Tarımda piyasanın rolünün artması gerektiğini belirten Güçlü, dünyayla fiyat, verimlilik ve tüketim farkının böylece kaldırılabileceğini bildirdi. TMO’nun rolünü Merkez Bankası’nın döviz piyasalarına müdahalesine benzeten Güçlü, fiyat mekanizmasının piyasada şekillendiği, belirlenen bant içinde kaldığı sürece piyasanın kendi haline bırakıldığı, bant aşağı ya da yukarı aşıldığında ise müdahalenin sözkonusu olacağını belirtti.
Çoban bana ‘TİGEM’e müdür mü olacaksın’ dedi
SIK sık yurtiçi gezilerine çıkan Tarım Bakanı Sami Güçlü, geçtiğimiz günlerde Altınova’da iki çobanla yaşadığı diyaloğu şöyle anlattı: ‘Beni önce tanımadılar. Çobanlık işini ihaleyle aldıklarını, kendilerini güneşten, yağmurdan korumak için geçmişte verilen destekleri, şimdi zor durumda olduklarını anlattılar. Ben de oradaki TİGEM işletmesi ile ilgili sorular sordum. ‘Burayla ilgilisin, buraya müdür mü olacaksın?’ dediler. Sohbet nerelisin kısmına gelince beni memleketimden çıkardılar.’
Türk ineği projesi canlanıyor
TARIM Bakanı Sami Güçlü, temmuz ayında başlayacak çalışma ile eski bakan Hüsnü Yusuf Gökalp’in ‘Türk ineği’ olarak nitelendirilen yerli ırk projesini gerçekleştireceklerini bildirdi. ‘Anadolu alacası ve esmeri’ olarak adlandırdığı proje ile Türkiye koşullarına uygun, verimi yüksek bir neslin Türkiye’ye maledileceğini kaydeden Güçlü, böylece klasik ırkların dışında bir ıslah çalışmasının sonuçlandırılabileceğini söyledi.
Tarımda piyasa-köy dengesi oluşacak
TARIM ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, tarımda piyasa-köy dengesini oluşturacak bir dönemi başlattıklarını açıkladı. Piyasada müdahaleyi en aza indirip, büyük ölçekli işletmelere öncelik vereceklerini belirten Güçlü, diğer yandan da bakanlık makamını köylere kaydırarak ekonomik ve sosyal anlamda kırsal kalkınmanın yolunu açacaklarını kaydetti. Tarımda destekleme politikalarını değiştirmek gerektiğini kaydeden Güçlü, gelişmiş ülkelerin bünyesine uygunluk arz eden, piyasaya müdahale etmeyen, sınırlı kaynakları daha verimli kullanacak bir yöntem bulmak gerektiğini bildirdi. Güçlü, ‘Doğrudan gelir gibi bir destekleme aracını yüzde 85 gibi bir oranda kullanmak Türkiye açısından gerçekten çok fazla. Bunu yüzde 45’lere indirmek istiyoruz. Dünya Bankası’yla aşağı yukarı varılan mutabakat böyle’ dedi.
Hayvancılık destekleri oran olarak yükseltilirken, kırsal yaşamın sosyal yönünün de gelişmesi için çevreci karakterli, istihdam artırıcı desteklerin verilmesi gerektiğini anlatan Tarım Bakanı, hem yurtiçi hem de yurtdışı için talebe uygun üretim konusunda gelişme ortaya koymak gerektiğine işaret etti. Bu noktada gıda güvenliği, ilaç kalıntılarından arınmanın önemine dikkat çeken Güçlü, başta organik olmak üzere yeni ürünler pazarında daha kaliteli ve maliyette rekabet edebilir üretim gerektiğini söyledi.