Bahçeli: KOB'daki iyileştirme yetersiz
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2000 00:00
MHP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz günlerde piyasaları sarsan ekonomik krizin zaman zaman ortaya çıktığını ancak sorumsuz çevrelerin spekülasyonları sonucu büyüdüğünü kaydetti. Türkiye-AB ilişkilerine de değinen Bahçeli, Katılım Ortaklığı Belgesi'nde (KOB) Türkiye'nin tepkisi üzerine yapılan ''kısmi iyileştirmelerin'' olumlu, ancak yeterli olmadığını söyledi.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Katılım Ortaklığı Belgesi'nin (KOB) açıklanmasının ardından yaşanan ve kamuoyunun da dikkatini çeken bazı olumsuz gelişmelerin birer tesadüf olduğunu söylemenin zor olduğunu belirtti. Bahçeli, ''Türkiye'nin haklı tepkisini ortaya koymasıyla birlikte gözden geçirilen metinde kısmi bazı iyileştirmelere gidildiği görülmektedir. Bu olumlu bir gelişmedir, ancak yeterli değildir. Türkiye'nin haklarının gözardı edilmemesi, milli duyarlılıklara saygı gösterilmesi önem taşımaktadır.
Görüldüğü üzere Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri sancılı ve uzun bir döneme girmiş bulunmaktadır. Birilerinin zannettiği gibi, böyle bir yol sadece Kıbrıs sorununun varlığıyla izah edilebilecek ya da sadece Türkiye'nin arzusu ve çabalarıyla katedilebilecek bir mesafe değildir. Bilakis Avrupalı muhataplarımızın iyi niyetine, samimiyetine ve karşılıklı işbirliğine ihtiyaç vardır.''
Dışişleri Bakanı İsmail Cem'e yönelik saldırı girişiminin ardından mektup skandalının büyük tepki topladığını anlatan Bahçeli, bunların ikisinin de "kolay kolay geçiştirilecek cinsten talihsizlikler olmadığını" söyledi. Bahçeli "Benzer bir olayın tekrarı halinde muhataplarımızın samimiyeti ortaya çıkacaktır" dedi.
Spekülatörler krize körükle gitti
Geçtiğimiz günlerde piyasaları sarsan ekonomik krizin zaman zaman ortaya çıktığını kaydeden Bahçeli, krizin sorumsuz çevrelerin spekülasyonları sonucu büyüdüğünü kaydetti. Bahçeli şunları söyledi:
"Son mali krizin köklerinde hem psikolojik, hem de teknik sebepler yatmaktadır. Yaz aylarından itibaren bazı çevreler tarafından dile getirilen sonbahara yönelik kriz beklentisinin, zamanla ekonomik bünyeyi hassas hale getirdiğine şüphe yoktur. Dikkatsiz ve sorumsuz bazı çevreler, farklı amaçlar ve çıkarlar uğruna çeşitli spekülasyonlar yaparak adeta yangına körükle gitmişlerdir.
Kasım ayı içinde bazı yabancı sermaye unsurlarının çeşitli saiklerle yüklü miktarlarda dövizi yurtdışına çıkartması, başka dinamiklerle de örtüşerek krizin kartopu gibi büyümesine yol açmıştır. Diğer bir deyişle, kriz büyük ölçüde küresel sermayenin ani hareketliliği ile olumsuz beklenti ve spekülasyonların birbirini besleyerek paniğe dönüşmesinden kaynaklanmıştır.''
Bahçeli, ''özelleştirmede yaşanan aksaklıklar ve bankacılık sektöründeki sorunların'' finans kesiminde yaşanan ''krizi'' kolaylaştırdığını da sözlerine ekledi.
Ekonomide sağlıklı eğilim sürüyor
Bahçeli, istikrar programının ortaya koyduğu gelişmeler ve makro ekonomik göstergelerin, ekonominin sağlıklı bir eğilimi sürdürdüğünü gösterdiğini kaydetti. 2000 yılının ilk dokuz ayında GSYİH'da yüzde 6.5, GSMH'da yüzde 5.4 büyüme sağlandığını anlatan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de enflasyonun ilk defa 11 ayın sonunda TEFE'de yüzde 30.2, TÜFE'de yüzde 35.7 olarak gerçekleşmiş olması, makro ekonomik politikaların başarısının açık ifadesi durumundadır. Ekonominin makro büyüklükleri ile mali piyasalarda son iki haftada yaşanan gelişmeler arasında açık bir çelişki bulunmaktadır. Bu çelişki, mali piyasaların, bankacılık sektörünün sağlıksız bir yapı içinde gelişmiş olmasıyla ve spekülasyonlara açık zayıf yapısıyla ilgilidir. Türk ekonomisi, bu spekülasyonları aşacak sağlam bir üretim yapısını ve istikrarı sağlayacak sağlıklı politikaları sürdürdüğü müddetçe bu çelişkiyi aşacak performansı ortaya koyacaktır. Türk ekonomisi bugün bu güçtedir, bunu önleyecek hiçbir engel ve gerekçe olamaz.''
Muhalefet çıkarcı davrandı
Devlet Bahçeli, yaşanan mali krizin önemli olduğunu ve bazı açılardan da öğretici dersler içerdiğini, ama ''akıl almaz düzeylere çıkan'' faiz oranlarını mazur gösterecek risklerin mevcut olmadığını söyledi. "Hükümete ve ekonomimize haksızlık etmekten kaçınmak lazımdır'' diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
''Bu kritik dönemde muhalefet partilerinin yöneticileri de iyi bir sınav vermemişlerdir. Maalesef, ülke kritik bir dönemeçteyken hükümete yardımcı olup, ekonomik unsurları motive etmeyi tercih etmemişlerdir. Bilakis, genellikle felaket tellallarını çağrıştıran açıklamalar yapmayı tercih etmişlerdir. Tabii bu çarpık ve çıkarcı yaklaşımlarının sadece ülkemize değil, kendilerine de bir faydası dokunmayacağının yeterince farkında olmamaları, bir başka dikkat çekici nokta olmuştur. Ama bilinmelidir ki, milletimiz (durumdan vazife çıkartanları) ödüllendirmek bir yana, asla affetmemektedir.''
Devlet Bahçeli, en kısa zamanda ekonomik krizin aşılacağını; rant ekonomisinden reel ekonomiye geçiş sürecinin tamamlanacağını kaydetti.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Katılım Ortaklığı Belgesi'nin (KOB) açıklanmasının ardından yaşanan ve kamuoyunun da dikkatini çeken bazı olumsuz gelişmelerin birer tesadüf olduğunu söylemenin zor olduğunu belirtti. Bahçeli, ''Türkiye'nin haklı tepkisini ortaya koymasıyla birlikte gözden geçirilen metinde kısmi bazı iyileştirmelere gidildiği görülmektedir. Bu olumlu bir gelişmedir, ancak yeterli değildir. Türkiye'nin haklarının gözardı edilmemesi, milli duyarlılıklara saygı gösterilmesi önem taşımaktadır.
Görüldüğü üzere Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri sancılı ve uzun bir döneme girmiş bulunmaktadır. Birilerinin zannettiği gibi, böyle bir yol sadece Kıbrıs sorununun varlığıyla izah edilebilecek ya da sadece Türkiye'nin arzusu ve çabalarıyla katedilebilecek bir mesafe değildir. Bilakis Avrupalı muhataplarımızın iyi niyetine, samimiyetine ve karşılıklı işbirliğine ihtiyaç vardır.''
Dışişleri Bakanı İsmail Cem'e yönelik saldırı girişiminin ardından mektup skandalının büyük tepki topladığını anlatan Bahçeli, bunların ikisinin de "kolay kolay geçiştirilecek cinsten talihsizlikler olmadığını" söyledi. Bahçeli "Benzer bir olayın tekrarı halinde muhataplarımızın samimiyeti ortaya çıkacaktır" dedi.
Spekülatörler krize körükle gitti
Geçtiğimiz günlerde piyasaları sarsan ekonomik krizin zaman zaman ortaya çıktığını kaydeden Bahçeli, krizin sorumsuz çevrelerin spekülasyonları sonucu büyüdüğünü kaydetti. Bahçeli şunları söyledi:
"Son mali krizin köklerinde hem psikolojik, hem de teknik sebepler yatmaktadır. Yaz aylarından itibaren bazı çevreler tarafından dile getirilen sonbahara yönelik kriz beklentisinin, zamanla ekonomik bünyeyi hassas hale getirdiğine şüphe yoktur. Dikkatsiz ve sorumsuz bazı çevreler, farklı amaçlar ve çıkarlar uğruna çeşitli spekülasyonlar yaparak adeta yangına körükle gitmişlerdir.
Kasım ayı içinde bazı yabancı sermaye unsurlarının çeşitli saiklerle yüklü miktarlarda dövizi yurtdışına çıkartması, başka dinamiklerle de örtüşerek krizin kartopu gibi büyümesine yol açmıştır. Diğer bir deyişle, kriz büyük ölçüde küresel sermayenin ani hareketliliği ile olumsuz beklenti ve spekülasyonların birbirini besleyerek paniğe dönüşmesinden kaynaklanmıştır.''
Bahçeli, ''özelleştirmede yaşanan aksaklıklar ve bankacılık sektöründeki sorunların'' finans kesiminde yaşanan ''krizi'' kolaylaştırdığını da sözlerine ekledi.
Ekonomide sağlıklı eğilim sürüyor
Bahçeli, istikrar programının ortaya koyduğu gelişmeler ve makro ekonomik göstergelerin, ekonominin sağlıklı bir eğilimi sürdürdüğünü gösterdiğini kaydetti. 2000 yılının ilk dokuz ayında GSYİH'da yüzde 6.5, GSMH'da yüzde 5.4 büyüme sağlandığını anlatan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de enflasyonun ilk defa 11 ayın sonunda TEFE'de yüzde 30.2, TÜFE'de yüzde 35.7 olarak gerçekleşmiş olması, makro ekonomik politikaların başarısının açık ifadesi durumundadır. Ekonominin makro büyüklükleri ile mali piyasalarda son iki haftada yaşanan gelişmeler arasında açık bir çelişki bulunmaktadır. Bu çelişki, mali piyasaların, bankacılık sektörünün sağlıksız bir yapı içinde gelişmiş olmasıyla ve spekülasyonlara açık zayıf yapısıyla ilgilidir. Türk ekonomisi, bu spekülasyonları aşacak sağlam bir üretim yapısını ve istikrarı sağlayacak sağlıklı politikaları sürdürdüğü müddetçe bu çelişkiyi aşacak performansı ortaya koyacaktır. Türk ekonomisi bugün bu güçtedir, bunu önleyecek hiçbir engel ve gerekçe olamaz.''
Muhalefet çıkarcı davrandı
Devlet Bahçeli, yaşanan mali krizin önemli olduğunu ve bazı açılardan da öğretici dersler içerdiğini, ama ''akıl almaz düzeylere çıkan'' faiz oranlarını mazur gösterecek risklerin mevcut olmadığını söyledi. "Hükümete ve ekonomimize haksızlık etmekten kaçınmak lazımdır'' diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
''Bu kritik dönemde muhalefet partilerinin yöneticileri de iyi bir sınav vermemişlerdir. Maalesef, ülke kritik bir dönemeçteyken hükümete yardımcı olup, ekonomik unsurları motive etmeyi tercih etmemişlerdir. Bilakis, genellikle felaket tellallarını çağrıştıran açıklamalar yapmayı tercih etmişlerdir. Tabii bu çarpık ve çıkarcı yaklaşımlarının sadece ülkemize değil, kendilerine de bir faydası dokunmayacağının yeterince farkında olmamaları, bir başka dikkat çekici nokta olmuştur. Ama bilinmelidir ki, milletimiz (durumdan vazife çıkartanları) ödüllendirmek bir yana, asla affetmemektedir.''
Devlet Bahçeli, en kısa zamanda ekonomik krizin aşılacağını; rant ekonomisinden reel ekonomiye geçiş sürecinin tamamlanacağını kaydetti.
Haberin Devamı