Babacan: Türkiye’nin borcunu ilk kez indirdik, önümüzde tarihi fırsat var
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 18, 2006 00:00
Devlet Bakanı Ali Babacan, bu yıl ilk defa kamu kesimi borçlanma gereğinin eksi vereceğini öngörürken, nominal borç stokunda az da olsa bir düşüş olduğuna dikkat çekti. Bunun "Cumhuriyet tarihinde bir ilk" olduğunu söyleyen Babacan, "Çok şükür her açıklanan veri, bir öncekine göre çok daha iyi. Şu anda Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat var" diye konuştu.
DEVLET Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, borç stokunun Gayri Safi Milli Hasıla’ya oranı yüzde 58.8’e gerilerken, Cumhuriyet tarihinde ilk kez nominal borç stokunun da düştüğünü söyledi.
GSMH’YE ORANI GERİLEDİ: "Makro Ekonomik Gelişmeler ve Borç Yükü" konusunda düzenlediği basın toplantısında, eleştirilerin, "Ekonomik gelişmelere gölge düşürmek ve sadece muhalefet olsun" diye yapıldığını savunan Babacan, "Şu anda Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat var. Bu fırsatın kaçırılması halinde, yeniden yakalanmasının onlarca yıl alabilecek" dedi. Bir ülkenin borç yükünün, borç stokunun Gayri Safi Milli Hasıla’ya oranı ile ölçüldüğünü belirten Babacan, bu oranın brüt borç stokunda 2002’de yüzde 98.3 iken geçen yıl yüzde 68’e, kamu net borç stoğunun da 2002 yılında yüzde 78.5 iken 2005 sonu itibarıyla yüzde 55.8’e düştüğünü açıkladı.
İLK KEZ DÜŞTÜ: 2004 sonuna göre, 2005 sonunda nominal borç stokunda da az da olsa bir düşüş olduğunu belirten Babacan, "2004’de 272.2 milyar YTL imiş borç stoku, 2005 sonunda 271.5’e düşmüş. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk. Çünkü borçlar hep nominal olarak da arta arta gelmiş bugüne kadar. 2005 yılında ilk defa az da olsa nominal borç stokunda bir düşüş söz konusu" dedi. Kamu net borç stoğu oranını diğer ülkelerle de karşılaştıran Babacan, "Ortalamayı yakaladık yeter artık’" denilemeyeceğini, oranın Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülke için hálá yüksek olduğunu belirtti.
FAİZ DIŞI FAZLAYA DEVAM: Babacan, yüzde 6.5’lik faiz dışı fazla hedefinin ilk nedenin yüksek borç yükünün düşürülmesi olduğunu belirterek, şimdi de cari açık nedeniyle faiz dışı fazlanın sürmesi gerektiğini belirtti. Babacan şöyle dedi: "Borçlarla ilgili endişeler tamamen ortadan kalkana kadar, faizlerimiz çok makul seviyelere inene kadar, Türkiye’nin cari açık konusu önemli bir endişe kaynağı olmayıncaya kadar biz bu yüksek faiz dışı fazla uygulamalarımıza devam edeceğiz."
ÇOK ŞÜKÜR İYİYİZ: Bir ülkenin borçlarının asla sıfır olmayacağını söyleyen Babacan, "Çok şükür her açıklanan veri, bir öncekine göre çok daha iyi noktaya geldiğimizi açıkça gösteriyor. İnşallah bu sevindirici gelişmeler, önümüzdeki dönemde de ivme kaybetmeden devam edecek ve mevcut sorunlar da hızla çözüm yoluna girecek" dedi. Babacan, yakın bir gelecekte yabancı sermaye yatırımları alanında "çok enteresan ve hayal bile edilemeyecek gelişmeler olacağını" da söyleyerek "Türkiye’ye harıl harıl yabancı sermaye gelecek" dedi. ANKARA
Merkez saat gibi işliyor boşluk yok
MERKEZ Bankası Başkanlığı’na yapılacak atamaya ilişkin henüz kendilerine ulaşmış bir karar bulunmadığını söylerken, buna ilişkin şorulara şu yanıtları verdi:
BİZİM FELSEFEMİZE İNANMALI: Yaptığımız bütün atamalarda kriterimiz başarıdır. Bizim felsefemize, politikalarımıza gönülden inanan ve bu doğrultuda çalışacak arkadaşlarla çalışmak zorundayız. Farklı bir ekonomik perspektif, farklı bir ekonomik felsefeye sahip olan kişileri bizim iş başına getirmemiz mümkün değil. Tüm kurumlar, bağımsız dahi olsa ekonomik programlar çerçevesinde hareket etmek durumunda.
ONAYA KADAR AÇIKLAMA YOK: Ne kurumu, ne de insanları yıpratmak istiyoruz. İsim açıklamamamıza rağmen, olası isimleri bile nasıl hırpaladık, aile hayatlarına nasıl girdik, nasıl insanların günlük yaşantılarını altüst ettik. Bu nedenle Cumhurbaşkanı’nın onayını alana kadar herhangi bir açıklama yapmayacağız.
ERKEN AYRILANLAR OLDU: Merkez Bankamızda özellikle bu atama krizinde herhangi bir boşluk yok. Dr. Erdem Başçı, bu görevi layığıyla yapabilecekbirikime sahip bir arkadaşımız. Bazı başkan yardımcıları sürelerinin dolmasına birbuçuk yıl olmasına rağmen, ansızın emekliye ayrıldı. Kurumumuz da saat gibi işlemektedir.
Bankacılıkta açık pozisyon sıfır
CARİ açıkla yakından ilgili olan bankacılık sisteminin, dalgalı kur rejiminde bilançolarının korumasının önemli olduğunu vurgulayan Babacan, "Şu an hem Merkez Bankamız ve hem de BDDK, açık pozisyonları çok yakından takip ediyor. Bankalara göz açtırılmıyor. Bankacılık sistemimizin açık pozisyonu, neredeyse başabaş noktalarda, sıfır noktalarda seyrediyor. Tek tek bankaların da belli sınırlar içinde kalması ısrarla isteniyor" dedi. Bankaların sermaye yeterlilik rasyosunun yüzde 24.2’yle OECD ülkeleri arasında en yüksek düzeyinde bulunduğunu belirten Babacan, bu arada reel sektöre kullandırılan kredilerin artması için kayıtdışılığın önlenmesi gerektiğini vurguladı.
IMF mayısta bekleniyor
BAKAN Babacan, 3. Gözden Geçirme için IMF’ye henüz resmi bir davette bulunmadıklarını söyleyerek, bu hafta sonu Washington’da gerçekleşecek IMF-Dünya Bankası toplantılarının ardından davette bulunacaklarını söyledi. Babacan Washinton’a 20 Nisan’da gidiyor. IMF heyetinin Mayıs başında gelmesi bekleniyor.
Cari açık endişesi yersiz
BABACAN, cari açık konusundaki endişeleri yersiz bulduğunu ve bu durumu bir felaket gibi sunanların rakamları iyi analiz etmesi gerektiğini söyledi. Cari açığın finansman yapısının değiştiğini vurgulayan Babacan, yabancı yatırımlar kadar uzun vadeli kredi rakamlarının da önem taşıdığını vurguladı. Babacan, Merkez Bankası rezervlerinin 60 milyar dolara aştığını söyledi. 2005’de 23 milyar dolar olan cari açığın, GSMH’nin yüzde 6.3’ü olduğunu hatırlatan Babacan, son üç yılda cari açığın 3 puan, buna karşılık yatırımların GSMH’ye oranının ise yüzde 4.1 puan arttığını söyledi.
GSMH’YE ORANI GERİLEDİ: "Makro Ekonomik Gelişmeler ve Borç Yükü" konusunda düzenlediği basın toplantısında, eleştirilerin, "Ekonomik gelişmelere gölge düşürmek ve sadece muhalefet olsun" diye yapıldığını savunan Babacan, "Şu anda Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat var. Bu fırsatın kaçırılması halinde, yeniden yakalanmasının onlarca yıl alabilecek" dedi. Bir ülkenin borç yükünün, borç stokunun Gayri Safi Milli Hasıla’ya oranı ile ölçüldüğünü belirten Babacan, bu oranın brüt borç stokunda 2002’de yüzde 98.3 iken geçen yıl yüzde 68’e, kamu net borç stoğunun da 2002 yılında yüzde 78.5 iken 2005 sonu itibarıyla yüzde 55.8’e düştüğünü açıkladı.
İLK KEZ DÜŞTÜ: 2004 sonuna göre, 2005 sonunda nominal borç stokunda da az da olsa bir düşüş olduğunu belirten Babacan, "2004’de 272.2 milyar YTL imiş borç stoku, 2005 sonunda 271.5’e düşmüş. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk. Çünkü borçlar hep nominal olarak da arta arta gelmiş bugüne kadar. 2005 yılında ilk defa az da olsa nominal borç stokunda bir düşüş söz konusu" dedi. Kamu net borç stoğu oranını diğer ülkelerle de karşılaştıran Babacan, "Ortalamayı yakaladık yeter artık’" denilemeyeceğini, oranın Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülke için hálá yüksek olduğunu belirtti.
FAİZ DIŞI FAZLAYA DEVAM: Babacan, yüzde 6.5’lik faiz dışı fazla hedefinin ilk nedenin yüksek borç yükünün düşürülmesi olduğunu belirterek, şimdi de cari açık nedeniyle faiz dışı fazlanın sürmesi gerektiğini belirtti. Babacan şöyle dedi: "Borçlarla ilgili endişeler tamamen ortadan kalkana kadar, faizlerimiz çok makul seviyelere inene kadar, Türkiye’nin cari açık konusu önemli bir endişe kaynağı olmayıncaya kadar biz bu yüksek faiz dışı fazla uygulamalarımıza devam edeceğiz."
ÇOK ŞÜKÜR İYİYİZ: Bir ülkenin borçlarının asla sıfır olmayacağını söyleyen Babacan, "Çok şükür her açıklanan veri, bir öncekine göre çok daha iyi noktaya geldiğimizi açıkça gösteriyor. İnşallah bu sevindirici gelişmeler, önümüzdeki dönemde de ivme kaybetmeden devam edecek ve mevcut sorunlar da hızla çözüm yoluna girecek" dedi. Babacan, yakın bir gelecekte yabancı sermaye yatırımları alanında "çok enteresan ve hayal bile edilemeyecek gelişmeler olacağını" da söyleyerek "Türkiye’ye harıl harıl yabancı sermaye gelecek" dedi. ANKARA
Merkez saat gibi işliyor boşluk yok
MERKEZ Bankası Başkanlığı’na yapılacak atamaya ilişkin henüz kendilerine ulaşmış bir karar bulunmadığını söylerken, buna ilişkin şorulara şu yanıtları verdi:
BİZİM FELSEFEMİZE İNANMALI: Yaptığımız bütün atamalarda kriterimiz başarıdır. Bizim felsefemize, politikalarımıza gönülden inanan ve bu doğrultuda çalışacak arkadaşlarla çalışmak zorundayız. Farklı bir ekonomik perspektif, farklı bir ekonomik felsefeye sahip olan kişileri bizim iş başına getirmemiz mümkün değil. Tüm kurumlar, bağımsız dahi olsa ekonomik programlar çerçevesinde hareket etmek durumunda.
ONAYA KADAR AÇIKLAMA YOK: Ne kurumu, ne de insanları yıpratmak istiyoruz. İsim açıklamamamıza rağmen, olası isimleri bile nasıl hırpaladık, aile hayatlarına nasıl girdik, nasıl insanların günlük yaşantılarını altüst ettik. Bu nedenle Cumhurbaşkanı’nın onayını alana kadar herhangi bir açıklama yapmayacağız.
ERKEN AYRILANLAR OLDU: Merkez Bankamızda özellikle bu atama krizinde herhangi bir boşluk yok. Dr. Erdem Başçı, bu görevi layığıyla yapabilecekbirikime sahip bir arkadaşımız. Bazı başkan yardımcıları sürelerinin dolmasına birbuçuk yıl olmasına rağmen, ansızın emekliye ayrıldı. Kurumumuz da saat gibi işlemektedir.
Bankacılıkta açık pozisyon sıfır
CARİ açıkla yakından ilgili olan bankacılık sisteminin, dalgalı kur rejiminde bilançolarının korumasının önemli olduğunu vurgulayan Babacan, "Şu an hem Merkez Bankamız ve hem de BDDK, açık pozisyonları çok yakından takip ediyor. Bankalara göz açtırılmıyor. Bankacılık sistemimizin açık pozisyonu, neredeyse başabaş noktalarda, sıfır noktalarda seyrediyor. Tek tek bankaların da belli sınırlar içinde kalması ısrarla isteniyor" dedi. Bankaların sermaye yeterlilik rasyosunun yüzde 24.2’yle OECD ülkeleri arasında en yüksek düzeyinde bulunduğunu belirten Babacan, bu arada reel sektöre kullandırılan kredilerin artması için kayıtdışılığın önlenmesi gerektiğini vurguladı.
IMF mayısta bekleniyor
BAKAN Babacan, 3. Gözden Geçirme için IMF’ye henüz resmi bir davette bulunmadıklarını söyleyerek, bu hafta sonu Washington’da gerçekleşecek IMF-Dünya Bankası toplantılarının ardından davette bulunacaklarını söyledi. Babacan Washinton’a 20 Nisan’da gidiyor. IMF heyetinin Mayıs başında gelmesi bekleniyor.
Cari açık endişesi yersiz
BABACAN, cari açık konusundaki endişeleri yersiz bulduğunu ve bu durumu bir felaket gibi sunanların rakamları iyi analiz etmesi gerektiğini söyledi. Cari açığın finansman yapısının değiştiğini vurgulayan Babacan, yabancı yatırımlar kadar uzun vadeli kredi rakamlarının da önem taşıdığını vurguladı. Babacan, Merkez Bankası rezervlerinin 60 milyar dolara aştığını söyledi. 2005’de 23 milyar dolar olan cari açığın, GSMH’nin yüzde 6.3’ü olduğunu hatırlatan Babacan, son üç yılda cari açığın 3 puan, buna karşılık yatırımların GSMH’ye oranının ise yüzde 4.1 puan arttığını söyledi.