Babacan: Ä°mar'daki ödemeler taksitle olacak

Güncelleme Tarihi:

Babacan: İmardaki ödemeler taksitle olacak
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 25, 2003 00:00

Devlet Bakanı Ali Babacan, Ä°mar Bankası ödemelerinin defaten olmayacağını belirterek hesapların bir kısmının peÅŸin geri kalan kısmının ise taksitle ödeneceÄŸini açıkladı. Babacan, bonoların ödemesi için yasal düzenleme gerektiÄŸinin de altını çizdi. Babacan, Meksika'nın Morelia kentindeki G-20 toplantılarıyla ABD'nin New York kentinde BM toplantılarına katılmak üzere ABD'ye hareketinden önce Ä°stanbul Atatürk Havalimanı'nda bir basın toplantısıdüzenledi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Babacan, Ä°mar Bankası ile ilgili durumun çok özel olduÄŸunu ifade ederek, ''Konu ilk gündeme geldiÄŸinde, Ä°mar Bankası ile ilgili sıkıntılar gündeme geldiÄŸinde konuÅŸulan rakamlar, bankanın resmi bilançolarında görülen rakamları mevduat olarak 750 trilyon gibi bir rakamdı. Ana para olarak bahsediyorum'' diye konuÅŸtu. BDDK'nın dün bazı açıklamalar yaptığını hatırlatan Babacan, en son varılan rakamın, mevduatın yaklaşık 8 katrilyon lira civarında olduÄŸu ve kayıtlarda hemen hemen hiç görülmeyen hayali bono satışlarının bulunduÄŸunu, bunların da yaklaşık 750 trilyon lira gibi bir rakam olduÄŸunun kaydedildiÄŸini söyledi.      "ORTADA BÃœYÃœK BÄ°R SOYGUN OLDUÄžU BELLÄ°"Burada banka bilançosunun kat kat üzerinde bir tablonun söz konusu olduÄŸunu vurgulayan Babacan, ÅŸunları kaydetti: ''Ortada büyük bir soygun olduÄŸu belli ve bağımsız kuruluÅŸun da kendi başına çözemeyeceÄŸi, mutlaka bir siyasi irade ve siyasi karar gerektiren konu olduÄŸu da ortada. Åžimdi biz iÅŸin çözümü ile ilgili Hazine, BDDK ve Merkez Bankası olarak defalarca toplantı düzenledik. Konu her yönüyle ele alındı ve arkadaÅŸlara talimatımız ÅŸu oldu; (Bu konu nasıl çözülürse çözülsün, biz kesinlikle ve kesinlikle ekonomik programımızın hedeflerine en ufak bir zarar gelmesini istemeyiz) dedik.  Bu hedefle yola çıktılar, çalışmalara baÅŸladılar ve kurumlar arasında bir ortak görüş oluÅŸtu. Yani bu rakamların nasıl halledileceÄŸi, nasıl ödeneceÄŸiyle ilgili bir görüş oluÅŸtu. Bu görüş yakın bir zamanda Bakanlar Kurulu'na iletilecek ve nihai kararı bakanlar kurulu verecek.''      "EÄžER ÖDENECEKSE YENÄ° YASAL DÃœZENLEME GEREKÄ°YOR" Ali Babacan, bonolarla ilgili yasal düzenleme gerektiÄŸini, ÅŸu andaki yasal düzenlemeye göre bu bonoların parasının ödenmesinin mümkün bile olmadığını kaydederek, ''EÄŸer ödenecekse yeni bir yasal düzenleme gerekiyor, ancak yeni yasal düzenleme çerçevesinde ödenmesi söz konusu olacak'' diye konuÅŸtu. Babacan, açıklamasını şöyle sürdürdü: ''Bu ödemeler defaten olmayacak. O kesin. Belli bir kısım peÅŸinat olarak, her hesaptan belli bir sabit rakam kiÅŸi başına ödendikten sonra geri kalan bölüm birkaç yıla yaygın bir ÅŸekilde taksitler halinde ödenecek. Fakat bununla ilgili detaylı açıklamalar, Bakanlar Kurulu'nda görüşülüp kesin karar verildikten sonra yapılacak.     Kurumlar arasında oluÅŸan ortak görüş çerçevesinde ortaya konulan çözüm, ekonomik programımızın hedeflerine hiçbir zarar vermeyecek bir çözüm. Temel önceliÄŸimiz o oldu ve bu doÄŸrultuda bir Bakanlar Kurulu kararının çıkabileceÄŸini düşünüyoruz.'' Babacan, böylesine farklı bir olayın çözümü için yasal bir altyapının bile olmadığını belirterek, ''Konu çok büyük, dünya bankacılık tarihine geçebilecek bir boyutta soygun söz konusu burada''dedi."KAMBÄ°YO REJÄ°MÄ°YLE Ä°LGÄ°LÄ° BÄ°R BARDAK SUDA FIRTINA KOPARTILDI"Babacan, kambiyo rejimiyle ilgili bir bardak suda fırtına kopartıldığını belirterek, ''Hazırlananalt seviye teknisyenlerin hazırladığı bir taslak, yine diÄŸer kuruluÅŸlardaki teknisyenlerin görüşüne sunuluyor ve buradaki bazı cümleler bazı kelimeler alınıp (Vay şöyle yapılacak, böyle yapılacak) diye hareket ediliyor'' dedi. Babacan, konunun Hazine MüsteÅŸarlığı'nın üst düzeyinde bile henüz konuÅŸulmadığını, tartışılmadığını, basına yansıyanları üzülerek okuduklarını ifade ederek, bir panik havasının oluÅŸturulduÄŸunu dile getirdi. Kambiyo ile ilgili atacakları her adımın, mutlaka ve mutlaka daha rahat ve daha liberal bir sisteme doÄŸru olacağını vurgulayan Babacan, ÅŸunları kaydetti: ''Biz Türkiye'de hiçbir zaman kısıtlayıcı, yasaklayıcı bir anlayışı desteklemeyiz, destekleyemeyiz. Bu bizim ekonomik felsefemizede aykırı. Yeni düzenlemelerde AB'ye uyum süreci de dikkate alınacaktır. Nihai hedefimiz kurumsal altyapı olarak, sistem olarak AB'ye tam üye bir Türkiye hazırlamak. Ona da çok önem veriyoruz.  Bu olay aslında ÅŸunu da gösterdi ki maalesef Türkiye bürokrasisinin derinliklerinde hala öyle kısıtlayıcı, yasaklayıcı bir refleks var. Fakat biz bunu yıkacağız, kıracağız.'' Aldıkları hiçbir kararda ve yaptıkları hiçbir ÅŸeyde sadece resmi istatistiklere bakmadıklarını belirten Babacan, Türkiye'nin gerçeklerini iyi bildiklerini, yakından tanıdıklarını ve bir bütün olarak ele aldıklarını anlattı.      SERDENGEÇTÄ°'NÄ°N DEVALÃœASYONA Ä°LÄ°ÅžKÄ°N SÖZLERİ Babacan, bir gazetecinin, Merkez Bankası BaÅŸkanı Süreyya Serdengeçti'nin son 2.5 yılda beÅŸ devalüasyonun olduÄŸu, altıncısının da pekala olabileceÄŸi, buna ÅŸaşırmamak gerektiÄŸi sözlerinin anımsatılması üzerine de Türkiye'de bazı terimlerin, kelimelerin artık kullanılmaması, lügattan çıkartılması gerektiÄŸini söyledi.    Babacan, ''Devalüasyon dendiÄŸi zaman halkımızın anladığı 1994 krizinde ya da 2001 Åžubat krizinde olduÄŸu gibi devletin birtakım müdahalelerle kuru bir noktadan bir noktaya çıkarmasıdır. Ekonomi terminolojisinde de bu ÅŸekilde kullanılıyor. Dolayısıyla dalgalı kur politikasında devalüasyondan bahsetmeyi ben uygun görmüyorum'' diye konuÅŸtu. Dalgalı kur politikasında TL'nin deÄŸer kazanabileceÄŸini ya da deÄŸer kaybedebileceÄŸini ve kurdaki hareketin, serbest piyasa güçleri ve dinamiklerinin oluÅŸturduÄŸu bir sonuç olduÄŸunu vurgulayan Babacan, Euro-Dolar kurunun son birkaç haftada yüzde 5-6 gibi dalgalandığını ve son 2 yıldır Euro-Dolar paritesinde yüzde 40'lara varan bir dalgalanmayaÅŸandığını anlattı.    TL'NÄ°N DEÄžERÄ°NDE DALGALANMA DOÄžAL     TL'nin diÄŸer para birimlerine karşı belli bir dalgalanma içinde olmasının çok doÄŸal olduÄŸunu ifade eden Babacan, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü: ''Önemli olan burada devletin veya ilgili otoritelerin müdahaleci olmaması, kuru suni bir noktaya çekmeye çalışmaması ki dalgalı kur rejiminde zaten bu da olmaz. Åžu anda uygulamakta olduÄŸumuz rejim, dalgalı kur rejimidir ve bundan da asla, katiyen taviz verilmeyecektir. BaÅŸka bir rejime de geçilmeyecektir. Önemli olan, dalgalı kurla yaÅŸamaya alışmak, kurdaki dalgalanmaları artık doÄŸal karşılamak ve bu kurdaki hareketlere karşı iÅŸadamlarımızın, ihracatçılarımızın, ithalatçılarımızın ve finans kuruluÅŸlarımızın kendilerini korumasıdır.''    Babacan, bankacılık sistemindeki açık pozisyonların kapatılmış olmasının, kurdaki hareketlere karşı sistemi ciddi bir koruma altına aldığını belirterek, aktif ve pasifin paralel dalgalanmakta olduÄŸunu, böylece kurdaki hareketlerde banka bilançolarının eskiden olduÄŸu gibi etkilenmediÄŸini anlattı. Babacan, ÅŸunları kaydetti: ''Artık reel sektör kuruluÅŸlarının da bu kur riskiyle ilgili risk yönetim metotlarını kullanması, hedging kavramı daha Türkiye'de çok yeni bir kavram, bunun geniÅŸletilmesi ve enstrümanlarının geliÅŸtirilmesi gerekiyor. Ancak bu enstrümanlardan öte her kuruluÅŸun kendi içinde bilançosunu, kar zarar cetvelinde para birimini paralel tutma, aktifinde hangi para birimi varsa, pasifinde de o para birimi, ya da geliri hangi para birimindeyse giderinin de o para birimine göre ayarlamaya dikkat etmesi önemli.     Vadeli döviz iÅŸlemlerinin yaygınlaÅŸması ve o piyasaların derinleÅŸmesiyle beraber enstrümanlar daha da çoÄŸalacak ve dalgalı kur artık daha kolay yaÅŸanacak bir rejim olarak gündemde devam edecek.''Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!