Avrupa parada da birleşti

Almanya ve Fransa'nın da aralarında yer aldığı 11 AB üyesi ülkede 1 Ocak 1999'dan itibaren ‘‘Euro’’ya geçiş, Brüksel'deki zirvede onaylandı. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jacques Santer, ‘‘Euro, dünya pazarlarına yön verecek’’ dedi.

Avrupa Parlamentosu, dün sabah Brüksel'de olağanüstü bir toplantı yaparak 11 üye ülkenin ekonomik ve parasal birliğe girişini resmen oyladı ve onayladı. Sonucu uzun alkışlarla karşılanan oylamada 556 parlamenterden 467'si olumlu oy kullanırken, 65'i karşı çıktı, 24'ü ise çekimser kaldı. AB üyesi 15 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarından oluşan en yüksek karar organı AB Konseyi, 11 üyenin, 1 Ocak 1999 tarihinden itibaren ortak para birimi Euro'ya geçişini resmen onayladı. Üç yıllık bir geçiş süreci sonunda 1 Ocak 2002'den itibaren 11 Avrupa ülkesinin ulusal para birimleri tamamen kalkacak.

AB Komisyonu tarafından bir ay önce belirlenen ve Avrupa Parlamentosu'nun onayladığı katılımcılar listesinde Belçika, Fransa, Almanya, Hollanda, Lüksemburg, İspanya, Portekiz, İtalya, Avusturya, Finlandiya ve İrlanda yer alıyor. Danimarka ve İngiltere ‘‘çekinceleri’’ nedeniyle, Yunanistan ve İsveç ise ekonomik koşulları yerine getirmedikleri için ortak para birimi uygulamasının ilk aşaması dışında kaldı.

Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jacques Santer, Parlamento'da yaptığı konuşdana ‘‘Euro, bugünden itibaren dünya pazarlarına yön verecek; ticaret, yatırım ve serbest dolaşımı kolaylaştıracak’’ dedi. Avrupa Parlamentosu'nun tarihi bir oylama ile sorumluluğu paylaştığını söyleyen Santer, parasal birliğe giren 11 ülkenin ‘‘AB'nin kaderini değiştireceklerini, bir hayali gerçeğe dönüştüreceklerini’’ vurguladı.

Santer, bu noktaya ulaşabilmek için çok çalışıldığını, AB millet ve halklarının büyük fedakarlıklar yaptıklarını belirterek, şunları söyledi: ‘‘Ekonomik ve parasal birlik ile geriye dönüşü olmayan bir yola girildi. Euro bir hedef değil, bir araçtır. Kriz halinde emin bir sığınak olacaktır. Güçlü bir AB, yeni üyeleri bünyesine almaya hazırdır.’’

En büyük güç

Euro, 11 ülkeyi dünyanın en büyük ekonomik gücü haline getirecek. Avrupa İstatistik Enstitüsü Eurostat'ın verilerine göre 11 ülke döviz ve altın rezervlerini yüzde 20,6 ile elinde bulunduran en güçlü alan durumunda. ABD yüzde 4,1, Japonya ise yüzde 13,8'ini elinde bulunduruyor. 11 Euro ülkesi dünyanın en büyük ihracat gücünü de elinde bulunduruyor. Yüzde 20 ile başta olan Euroland'ı ABD yüzde 16, Japonya'da yüzde 7 ile izliyor. İhracatı ithalattan fazla olan Euroland, yaklaşık 100 milyar dolar ile yine dünyada ilk sırada.

Euro'yu Hollandalı Başkan yönetecek

Zirvenin en ‘‘tartışmalı’’ konusu Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) başına kimin getirileceği oldu. AB liderleri, AMB'nin başına Almanya'nın desteklediği ve AB ülkelerinin çoğunun onay verdiği Hollandalı Wim Duisenberg'in getirilmesi konusunda prensip anlaşmasına vardılar. Maastricht Anlaşması'na göre sekiz yıl için AMB'nin Başkanı olacak Duisenberg'in bu sekiz yılı tamamlamadan istifa edeceği ve yerini Fransa'nın desteklediği Jean-Claude Trichet'ye bırakılacağı bildirildi. AB ülkeleri arasındaki bu prensip anlaşmasına resmi tutanaklarda yer verilmeyeceği ancak Duisenberg'in bu anlaşma uyarınca kendi öz kararı ile göreve başladıktan dört yıl sonra istifa ederek yerini halen Fransa Merkez Bankası'nın başında bulunan Trichet'ye bırakacağı açıklandı.

Yeşiller endişeli

Yeşiller Grubu Başkanı Claudia Roth, ‘‘Euro'ya destek verenlere destek vereceklerini’’ kaydederek, ancak Babil Kulesi gibi inşaat planlarını kaybedip yapıyı yarıda bırakma endişesi yaşadıklarını söyledi. Sadece parasal birliğin değil, sosyal ve demokratik birliğin de oluşması gerektiğini söyleyen Roth, Avrupa enerjisinin sadece paraya harcanmamasını istedi.