ATO'dan milletvekillerine mektup

ATO'dan yapılan yazılı açıklamaya göre mektupta, “Kredi kartı krizinin çözümü için ilk adım, sorunlu kredi kartı borçlarının faiz düşürülerek taksitler halinde ödenmesi, ikinci adım da faizlere sınır getirilmesidir” denildi.
Aygün, gönderdiği mektupta, bugüne kadar milyonlarca kişinin mağduriyetine yol açan kredi kartı sorununu uzun süredir kamuoyunun gündeminde ilk sırada yer aldığını belirterek, sorunun temelinde bankaların uyguladığı faizlerin yüksekliği olduğunu ifade etti.

Bankaların bu konudaki tavırlarının ülkenin ekonomik gerçekleriyle bağdaşmadığını ve etik olarak da doğru olmadığını ifade eden ATO Başkanı Aygün, mektupta şunları kaydetti: “Toplumun hemen her kesiminden bir mağdur yaratan, intiharlara, boşanmalara sebebiyet veren kredi kartlarındaki yüksek faizlere (dur) deme zamanı gelmiş, geçmektedir. Çaresiz vatandaşların zafiyetinden istifade ederek onları ödeyemeyecekleri büyük borç altına sokan, evindeki tencereye üstündeki elbiseye kadar varını yoğunu kaybetmesine yol açan bu zihniyet her gün onlarca yaşamı söndürmektedir.”

Mektupta, hükümetin kredi kartı sorununa çözüm için taslak hazırladığını ve bu taslağın en kısa zamandan Genel Kurul gündemine geleceğini hatırlatan Aygün, “Ancak asıl sorun olan faiz ayağı halledilmezse hükümetin hazırlamış olduğu tasarı havada kalacak ve sorunun çözümüne yardımcı olmayacaktır. Bu gerçek çok iyi değerlendirilmelidir. Ortada mağdur olmuş milyonlarca vatandaş varken, ve insanlar bir beklentiye girmişken, bu beklentileri boşa çıkaracak tasarrufların hiçbir yararının dokunmayacağı açıktır” ifadesine yer verdi.

Enflasyonun ÜFE'de yıllık yüzde 4.38'e, TÜFE'de yüzde 7.99'a düştüğüne dikkat çeken Aygün, tüketici kredilerine aylık yüzde 1.35, yıllık yüzde 16.2 faiz uygulandığını, hazine bonosunda vadeli mevduat faiz getirilerinin yıllık net yüzde 15-18 arasında olduğunu, gecikme cezasının yıllık yüzde 5-10 arasıda değiştiğini hatırlattı.
Aygün, buna karşın kredi kartı faizlerine aylık ortalama yüzde 5.80 faiz uygulandığını, bu faizin bileşiğinin ise yüzde 100 faiz anlamına geldiğini belirterek, şunları ifade etti: “Hiçbir izahat, bu haksızlığı anlatmada başarılı olamaz. Ülke gerçekleriyle çelişen ve tefeci faizini anımsatan bu oranların tavan rakamları, bankalara bırakılmadan tasarı ile makul seviyeye düşürülmelidir. Bu noktada önerimiz şudur: Tüketici kredilerine uygulanan faiz oranları, eşit ya da yüzde birkaç puan fazlasıyla kredi kartlarına da uygulansın. Bu olmazsa devlet borçlanma faizleri baz alınsın. Bu faizlerin örneğin yüzde 30 fazlası uygulansın. Faizler bu oranı geçmesin.”

Bankaların kara listesinde yer alan tüketicilerin sayısının da Ağustos ayı itibariyle toplam 650 bini aştığını belirten Aygün, “2001 krizinde borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 111 bin kişiyken bu rakam, 2005 yılının ilk 7 ayı itibariyle 133 bin kişiyi buldu. 186 milletvekilinin kartı iptal edildi. Bu yılın eylül ayında ödenmeyen borçlar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 157 artarak 1.2 katrilyon liraya ulaşmış durumda” dedi.
Aygün, bu tehlikeye dur demek için ilk adımın, ödenmeyen kredi kartı borçlarının faiz düşürülerek taksitler halinde ödenmesinin sağlanması, ikinci adımın ise çıkartılacak yasayla faizlere sınır getirilmesini olduğunu kaydetti.