ATO: Türkiye teknoloji üretemiyor, hammallık yapıyor

Güncelleme Tarihi:

ATO: Türkiye teknoloji üretemiyor, hammallık yapıyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 08, 2005 12:53

ATO'nun hazırladığı raporda, ihracatta yüksek teknoloji ürünlerinin çok az payı olduğu belirtilerek, Türkiye’nin teknoloji üretmeye gelince "yaya kaldığı" savunuldu. ATO Başkanı Aygün, "Türkiye yükte ağır, pahada hafif ürünler üreterek dünyanın hammallığını yapıyor" dedi.

Haberin Devamı

Ankara Ticaret Odası’nın (ATO), Dış Ticaret Müsteşarlığı ve OECD’nin Teknolojiye Dayalı İmalat Sanayi İleri Sınıflamasına dayanarak hazırladığı "Dış Ticaretin İç Yüzü Raporu"nda, Türkiye’nin teknoloji ihracat ve ithalatını mercek altına aldı. Raporda, Türkiye’nin teknolojiyi yakından izlediği ve kullandığı, ancak üretemediği belirtilerek, Türkiye’nin yüksek teknoloji üretememesinin bedelini dış ticaret açığı olarak ödediği vurgulandı. Raporda, cep telefonundan bilgisayara, kalp pilinden tomografi cihazına kadar her türlü ürünü kullanan Türkiye’nin, bu ürünleri satın alabilmek için yükte ağır ama pahada hafif ürünleri sattığı kaydedildi.

Türkiye, tekstil elyafı ve mamülleri, hazır deri, giyim eşyası, ayakkabı, mobilya ısıtma ve aydınlatma cihazları gibi düşük derecede teknoloji ürününü üretip dışa satabiliyor.

"TÜRKİYE, FAZLA SATAMADIĞI İÇİN AÇIK VERİYOR"

Büro makinaları, elektrikli makine ve cihazlar, radyo- TV, telefon, telsiz, elektronik devreler, dürbün, teleskop, tıbbi cihaz ve eşyalar, vitaminler ve ilaçlar gibi yüksek teknoloji ürünleri de üretip ihraç edebilen Türkiye, sattığından daha fazlasını almak zorunda kaldığı için sürekli dış ticaret açığı veriyor.

Bu yılın ilk sekiz ayında, teknolojiye dayalı imalat sanayinde 60.6 milyar dolarlık ithalat yapan Türkiye, aynı dönemde 43.7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Sözkonusu dönemde, teknoloji üretememenin bedeli 16.9 milyar dolarlık dış ticaret açığı olarak ekonomik tablolarda yer aldı. Söz konusu dönemde Türkiye’nin yüksek teknoloji ürünleri ihracatının sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 5.3’te kaldı.

Türkiye, 2004 yılında ise 63 milyar dolar olan ihracatı içerisinde ancak 4 milyar dolarlık yüksek teknoloji sanayi ürünü ihracatı yapabildi. 2004 yılında yüksek teknoloji ihracatının sanayi ihracatı içindeki oranı ise yüzde 6.7 olarak gerçekleşti. Bu oran Filipinler’de yüzde 78.7’yi, Malezya’da yüzde 71.8’i, Tayland’da yüzde 42.9’u, Çin’de yüzde 31.9’u, Meksika’da ise yüzde 30.3’ü buluyor.

"YÜKTE AĞIR, PAHADA HAFİF İHRACAT"

Raporda, Japonya, Güney Kore, Malezya, Singapur, Tayland, Hong Kong gibi ülkelerin, cep telefonundan bilgisayara, uydudan yolcu uçağına, kalp pilinden tomografi cihazına kadar akla gelebilecek her türlü teknolojik ürünü üretip sattığı belirtilerek, "Türkiye ise yükte ağır, pahada hafif ürünleri üreterek dünyanın hamallığını yapıyor" denildi.

Türkiye’nin 300 milyon dolarlık bir uyduya sahip olmak için 300 bin ton pirinç satması gerektiği savunulan raporda, teknoloji ürünleri alabilmek için Türkiye’nin satması gereken mallar ise şöyle sıralandı:
"-Türkiye, 1 adet cep telefonu alabilmek için 1 ton domates satıyor;
-107 bin dolardan lüks otomobil alabilmek için 713 bin kilo salatalık veya 7 adet orta sınıf binek otomobil satıyor;
-750 bin dolar olan tomahawk füzesini satın alabilmek için 5.7 milyon kilo kabak veya 4 bin 143 adet buzdolabı satıyor;
-772 dolardan tabanca alabilmek için 5 bin 514 kilo patlıcan üretip satıyor;
-5 milyon dolardan tank alabilmek için, 1 milyon 381 bin 215 kilo t-shirt satıyor;
-418 bin dolardan bir itfaiye taşıtı alabilmek için 172 bin kilo kurutulmuş kayısı satıyor;
-256 bin dolardan bilgisayarlı tomografi cihazı alabilmek için, 1.1 milyon kilo taze fasulye satıyor;
-344 bin dolardan buldozer alabilmek için 882 bin kilo bor minerali satıyor;
-50 milyon dolardan bir savaş uçağı alabilmek için 227 milyon kilo taze fazulye satıyor;
-4.6 milyon dolardan bir tanker alabilmek için 1 milyon 256 bin kilo tütün satıyor;
-10.5 milyon dolardan bir adet yolcu gemisi alabilmek için 60 bin adet çamaşır makinası satıyor."

"BİR YILLIK İHRACAT 210 UYDUYA DENK GELİYOR"

ATO’nun raporunda, yüksek teknoloji ürünleri üretmenin öneminin, Türkiye’nin ihracat rakamları incelendiğinde net olarak ortaya çıktığı belirtildi. Rapora göre, Türkiye, binlerce ton, binlerce adet ürüne denk gelen 63 milyar dolarlık 2004 yılı toplam ihracatına, ancak 210 adet Türksat 2A uydusu sığdırabiliyor. Benzer şekilde, toplam ihracat rakamı 2 bin 104 adet savaş uçağına ya da 12 bin 624 adet tanka eşdeğer geliyor.

Bilgisayar kullanımını artırma yolunca çaba harcayan ve kendisi üretemeyen Türkiye, 15 adet dizüstü bilgisayar almak için 1 adet otomobil satmak zorunda kalıyor.

Türkiye, kalp hastaları için gereken bir kalp pilini alabilmek için 6 bin 138 kilo demir cevheri veya 1023 kilo mısır yağı satıyor. Bir adet kol saati almak için 2 bin 506 adet kiremit veya 185 kilo tütün satmak gerektiği hesaplandı.
9 bin 522 adet gravür baskı yapan makine ve cihaz, Türkiye’nin 2004 yılı ana metal sanayi ihracatına denk geliyor.

"TEKNO ÜLKELER AYA, TÜRKİYE YAYA"

Eurostad, OECD ve Dünya Bankası’ndan derlenen 2003 yılı verilerine göre küçük bir ada devleti olan Malta’nın toplam ihracatının yüzde 55.5’ini teknolojik ürünler oluşturuyor. Tayvan’da bu oran yüzde 41.1, İrlanda’da yüzde 29.9, Lüksemburg’da yüzde 29.3, Güney Kore’de yüzde 28.5, ABD’de yüzde 26.9, Hong Kong’da yüzde 25.5, Japonya’da 22.7, Macaristan’da yüzde 21.7, İngiltere ve Çin’de yüzde 21, Fransa’da 20.4, Hollanda’da yüzde 18.8, Avusturya’da 15.3, İtalya, Yunanistan ve Belçika’da yüzde 7’ler seviyesinde bulunuyor.

Toplam sanayi ihracatı içerisinde yüksek teknoloji ürünlerinin payına bakıldığında yüzde 74’le Filipinler başı çekiyor. Bu ülkeyi yüzde 58’le Malezya, yüzde 59’la Singapur, yüzde 52.8’le Tayvan, yüzde 32’yle Güney Kore, yüzde 30’la Tayland, yüzde 27’yle Çin izliyor. Türkiye’nin sanayi ihracatı içerisindeki teknoloji ürünlerini payı ise 2004 yılı itibariyle sadece yüzde 6.7 düzeyinde kalıyor.

AYGÜN: "TÜRKİYE DÜNYANIN HAMMMALLIĞINI YAPIYOR"

ATO Başkanı Sinan Aygün, Türkiye’nin yükte ağır pahada hafif ürünler satarak dünyanın "hamallığını" yaptığını savunarak, şöyle devam etti: "Türkiye, gelişmekte olan ülke gömleğinden kurtulup, kısa sürede gelişmiş ülkeler sınıfına girmek istiyorsa, yüksek teknolojiye yatırım yapmalıdır. Türkiye, teknoloji üretemeden dış ticaret açığı vermekten kurtulamaz. Türkiye’nin önünü açmak isteyen, teknoloji politikalarının kapağını açmalıdır."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!