Aşırı yoksulluk yüzde 50 azaldı

“SİZDEN bir isteğim var, eski algılarınızı bir kenara bırakın. Sizin oyunuza ihtiyacımız var. Siyasetçi bir hata yaptığında rahatlıkla çıkıp eleştirmek istiyorsanız, huzur istiyorsanız sizin oyunuza talibim.”

TÜSİAD’ın liderlerle buluşma toplantılarının ilk konuğu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir saat süren konuşmasında bugüne kadar partisine mesafeli duran TÜSİAD üyelerinden açık ve net bu sözlerle oy istiyordu. Liderleri davet etme fikri TÜSİAD’ın geçen ay yapılan Yüksek İstişare Konseyi toplantısında Ümit Boyner’in talebi ile gündeme gelmişti. Bu süreçte tüm parti liderlerine davet gönderildi. İlk olumlu yanıt CHP’den geldi. Diğer üç parti AK Parti. MHP ve HDP’den henüz yanıt yok.

Ekonomi kurmayları Faik Öztrak, Selin Sayek Böke’nin yanı sıra Murat Karayalçın ile TÜSİAD üyelerinin karşısına çıkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinlemeye gelen iş insanları arasında Rahmi Koç, Tuncay Özilhan, Ümit ve Cem Boyner,

Arzuhan Doğan Yalçındağ, Begümhan Doğan Faralyalı, Ali Koç Halis Komili, Esin Güral, Muharrem Yılmaz, Aldo Kaslowski gibi isimler yer alıyordu. Bir süre önce “makul şüphe” iddiası ile gözaltına alınan daha sonra serbest bırakılan yönetim kurulu üyesi Memduh Boydak da toplantıya katılanlar arasındaydı.

‘ŞİDDET SONA ERSİN’
TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, dört parti liderini davet ettiklerini hatırlatarak Ankara’daki katliamı bir kez daha lanetlerken “Tüm Türkiye olarak biz bu şiddet ortamının sona ermesini istiyoruz. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu zor günlerde, siyasi liderlerle açık diyaloga gerek olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin 7 Haziran seçimi sonrası değiştirdiği Türkiye’nin acil önceliklerini anlatarak başlıyor ve bu sorunları “hukuk sistemi, dış politika, toplumsal barış, eğitim, ekonomi” olarak sıraladı. Bu sorunlara yönelik politikalarını ve çözüm önerilerini detaylı bir şekilde anlatan Kılıçdaroğlu, “Herşeyin başında “hukuk sistemi, hukuk düzeni var. Hukuk güvenliğinin olmadığı bir yere yatırımcı gelmez. Aslında bu evrensel bir kural. Herkesin bildiği kuraldan kim neden rahatsız olur” diye konuştu.

‘SÖZ VERİYORUM’
Kılıçdaroğlu, “Hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu bir ülkede can ve mal güvenliği vardır. Size açık ve net şu sözü veriyorum. Birinci sınıf demokrasiyi bu ülkeye getireceğiz. CHP iktidarında rahatlıkla CHP’yi eleştirme hakkını size vereceğim” diye devam etti. Dış politikanın 180 derece değişmesi gerektiğini ekleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Şu anda en büyük sıkıntıyı dış ülkelerde işadamları ödüyor. Fabrikaları yağmalandı. Mısır ile kavga ettik. Suriye’nin Rusya için ne kadar önemli olduğunu kavrayamayan bir dışişleri bakanı olabilir mi, bir başbakan olabilir mi?”

MERKEZ BAĞIMSIZ OLACAK
Kılıçdaroğlu, siyasetin ekonomiye doğrudan müdahale etmemesi gerektiğini belirterek orta gelir tuzağına düşen Türkiye’nin bu döngüyü kırması için yeni politikalara ihtiyaç olduğunu belirtti. Yapacaklarını şöyle sıraladı:
- Türkiye geldi ekonomide orta gelir, orta teknolojinin içinde kendini buldu. Orta gelir tuzağını aşmak istiyorsanız, yeni politikalar yapmak zorundasınız. Bunu yapmak için önce şu Merkez Bankası’nın bağımsızlığını sağlayacağız. İtibarsız bir Merkez Bankası’nın alacağı hiçbir karara dünya saygı duymaz.
- Sıcak siyaset düzenleme ve denetleme kurumlarına müdahale etmez. En yetkin kişileri göreve getirmeliyiz.

Ekstra yük gelmeyecek
TÜSİAD üyelerinin Kılıçdaroğlu’na yönelttiği sorulardan biri 1500 TL’lik asgari ücrete ilişkindi. Asgari ücretin halen yüksek olduğunu söyleyen üyeye Kılıçdaroğlu “Hiç kimsenin endişesi olmasın. Sizin üzerinize bu konuda ekstra bir yük gelmeyecek. Önünüzdeki engelleri kaldıracağız. Yeter ki üretin.Yeter ki yatırım yapın” güvencesini veriyor.
Kılıçdaroğlu beş temel sorunu çözecek kadroların bulunduğunu ekliyor. “Bizim yayımladığımız seçim bildirgesini diğer partiler kopya ediyorsa, en iyi çalışmanın, sorunları en iyi çözen partinin bizim olduğumuzu gösterir” diyor.

Kurmaylar niye konuşmadı?
TOPLANTI sonrası sohbet ettiğim iş insanlarını Kılıçdaroğlu’nun, “Büyük hırsların yok. Herkesin huzur içinde yaşamasını istiyorum. Sokağa çıktığımda gördüğüm çatık kaşlar yakışmıyor bize” gibi samimi ve sakinleştirici sözleri etkilemiş görünüyordu. Patronlardan Kılıçdaroğlu’nun konuşmasına not vermesini istediğimde ise çoğunluk 10 üzerinden 7 ve 8 verdi. Konuşma genel başlıklarıyla beğenildi. Asıl eleştiri ise Kılıçdaroğlu’nun kürsüye çıkardığı ekonomi kurmaylarına da bazı konularda söz hakkı vermemesine yönelik oldu.

Bir üyenin “İyi bir pr şirketine ihtiyacınız var” önerisini olumlu bulan Kılıçdaroğlu’nun, bu konuda da bir danışmanlığa ihtiyacı var. Gerçekten yetkin bir ekonomik kadroya sahip olmasına rağmen yine “kendi dediği gibi deveyi anlatamadı.”

Toplantı biterken “Tek isteğim var eski algılarınızı bir kenara bırakın. Sizin oyunuza ihtiyacımız var. Bu ülkede huzur istiyorsanız uygur dünyanın parçası olmak istiyorsanız biz sizin oyunuza talibiz. Vermezseniz ne olacak, bana bir şey olmaz. Ben zaten maaşımı alıyorum, arkadaşlarım da alıyor. Onu da zaten siz ödüyorsunuz, sizin vergilerinizle alıyorum. Olan topluma olur” isteğine üyelerin ne kadarı seçimde yanıt verir, bilmek zor!

VERGİ DENETİMİ SOPA OLMAZ
“VERGİ denetiminin siyasi iktidar tarafından bir sopa olarak kullanılmasına izin vermeyeceğiz” diyen Kılıçdaroğlu, bürokrasideki döneminden anılarını aktardığı konuşmasında “Bir sopa olarak vergi denetiminin kullanılması demokrasimizin en büyük sorunlarından biridir. Vergi ve Gelir İdaresi’ni birleştireceğiz. Bürokrasiden kurtaracağız sizi” diyor.