ANAP'a yakın banka için önerge vermedik

Güncelleme Tarihi:

ANAPa yakın banka için önerge vermedik
Oluşturulma Tarihi: Ocak 02, 2002 01:49

TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nun ANAP'lı üyesi Aydın Ayaydın, ‘‘banka kurtarma’’ tasarısında haksız rekabet yaratacak sınırlara karşı çıktığını söyledi. Ayaydın, ‘‘ANAP'a yakın olduğu iddia edilen bir bankayı düşünüp önerge verdiğimiz hayal ürünü" dedi.

ANAP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, ‘‘ANAP'a yakın bir bankayı’’ kurtarmak için önerge verdikleri yolundaki iddiaları ‘‘hayal ürünü’’ olarak niteledi. Ayaydın, temelde tasarıya karşı olmadığını da bildirdi.

ANAP'lı hiçbir üyenin böyle bir değişiklik için örğe vermediğini söyleyen Ayaydın, ‘‘Komisyon'da hükümetin bankalara kaynak aktarımı öngören önergesi üzerine ben söz aldım. Konuşmamda (bu uygulama keşke 2000 Ekim'inde olsaydı. O tarihte bankacılık sektörüne 3 milyar dolar kaynak aktarılsaydı, bankalar batmaz ekonomi de bu duruma gelmezdi) dedim. Tasarıda sektör ortalamasının yüzde 1 olarak alınmasının bankalar açısından haksız rekabete yol açacağını söyledim’’ dedi. Ayaydın, kamu katkısı kamu bankalarına yapılmayacaksa sektör payı hesaplamasında kamu bankaları payının toplamdan çıkarılmasını ve sadece özel bankaların toplam aktifleri üzerinden bir oranın belirlenmesini önerdi. Ayaydın şöyle konuştu:

‘‘Önerimiz kabul edilseydi de söze edilen ANAP'a yakınlığı ile bilindiği iddia edilen Banka'nın sözkonusu kamu katkısından yararlanması yine mümkün olamazdı. Çünkü sektörde bankaların aktif toplamı 170 katrilyon liradır ve bunun 45 katrilyon lirası kamu bankalarına, 18 katrilyon lirası da fon bankalarına aittir. Geriye 107 katrilyon lira özel sektör aktif toplamı kalıyor. Söz konusu bankanın aktif büyüklüğü 900 trilyon lira olduğuna göre, bizim önerimize göre de kamu payı alabilecek ortalamaya girmemektedir.’’

BİLANÇO ÖNEMLİ

Ayaydın, bankaların kamuya ilan ettikleri bilançolar esas alınarak yapılacak değerlendirmelerin gerçek durumu gösteren bilançolardan farklı olabileceğini bu yüzden de bu kritere göre yapılacak kamu katkısının hem fona alınmış bankalara hem de sektörde yer alıp faydalanamayacak bankalara büyük haksızlık anlamına geleceğini ileri sürdü. Bankalara büyük-küçük ayrımı yapmanın yanlış bir yaklaşım olduğunu savunan Ayaydın, ‘‘İlişki riskleri ile sermayeleri arasında kurulabilir. Kamu yardımı buna göre, tüm bankalar için adil bir rekabet içinde sağlanmalı. Bankalara 0 sermaye yeterliliğine sahip olsalarda kamu desteği verilmeli, birleşenlere ise tahvil desteği sağlanmalı. Böylece birleşmeler de ayrıca özendirilmiş olur’’ diye konuştu.


Dürüstlere haksız rekabet


Kendi mali yapısını ve sermayesini kendi kendine güçlendirmiş bankaların sözkonusu yardımdan yararlanmayacağını belirten Ayaydın, ‘‘Bir bakıma bu banka gerekeni yaptığı için yardım alamayacak ve cezalandırılacak. Kısaca hiç sorunu olmayan bankaların aleyhine bir haksız rekabet yatarılmaktadır’’ dedi. Böyle bir uygulamanın da haksız rekabet anlamına geldiğini kaydeden Aydın Ayaydın, daha önce de sermaye yeterliliğini tamamen kaybetmiş kamu bankalarının kamu yardımı ile tamamen kurtarıldığını, özel bankaların ise TMSF'ye devredildiğini hatırlattı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!