Türkiye'nin sorunlarının çözümü için yeni bir program hazırlayan ANAP, sivil toplum örgütlerinin ziyareti kapsamında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ni (TOBB) ziyaret etti. ANAP Başkanlık Divanı'nın TOBB'a gerçekleştirdiği ziyarette konuşan Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcu, "Bu programı hayata geçirmek için yola çıktık. Ancak bu yalnızca ANAP'ın iradesiyle gerçekleşebilecek bir şey değil. Sorunların çözümü için geniş alanlı ve eş zamanlı bir reform süreci gerekiyor" dedi. Mumcu, sivil toplum örgütlerinin desteğine büyük önem verdiklerini vurgulayarak, "Bu girişimi herhangi bir siyasi partinin girişimi olarak değerlendirmesinler. Bunun hayata geçmesi için TOBB'dan ve diğer sivil toplum örgütlerinden destek bekliyoruz" diye konuştu. YILMAZ'IN TOPLANTISI İPTAL Öte yandan ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın TÜGİAD Ankara Şubesi'nde katılacağı "Kriz sonrası Türkiye" toplantısı ertelendi.BORÇLANMA İHTİYACIMIZ SÜRDÜKÇE KENDİ EFENDİMİZ OLMA İMKANI KALMAZ Mumcu, görüşmenin ardından bir süre önce ortaya koydukları çözüm girişimini hayata geçirmek üzere yola çıktıklarını ifade etti. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da ANAP`ın ekonomik sorunlara çözüm paketiyle kendilerinin bir süre önce hazırladıkları paketin örtüştüğünü belirtti. Hisarcıklıoğlu, siyasi partiler ve
seçim yasaları konusunda da benzer yaklaşımları olduÄŸunu kaydetti. ``TÃœRKÄ°YE, BOYUN EÄžMEKTEN ÇIKMALI``Devletin gelirinden daha fazlasını tüketmesi, bunu tüketirken reel ve üretici sektörlerin kullandığı kaynakları bir daha kullanılamayacak ÅŸekilde israf ederek, tüketmesinin yaÅŸanan ekonomik krizin ``anası`` olduÄŸunu anlatan Mumcu, Türkiye`ye borç verenlerin de normal olarak paralarını geri almayı istediklerini ifade etti. Mumcu, şöyle devam etti: ``Türkiye kendi iradesine saygılı olmalı, kendisine sahip bir ülke olmalı. Neyi yapması gerekiyorsa bunu sivil toplum kesimleriyle uzlaÅŸarak, anlaÅŸarak ortak iradeyle yapmalı. Türkiye kendi kendisinin efendisi olmalı diyoruz. Aksi halde borçlanma ihtiyacınız sürdükçe efendi olma imkanı kalmaz. EÄŸer birileri size borç verirken bu borçları geri alabilecekleri imkanları da araÅŸtırarak yeniden yapılanma önermezlerse, sizin bir ödeme darlığına düşmenizi, sonra da hacze, icra takibine gelmeyi hesap ediyorlardır. Mutlaka onların göz koyduÄŸu bir deÄŸeriniz vardır, mutlaka ona haciz, icra yoluyla el koyacaklardır. Türkiye bu durumlara düşmemeli, düşmemesi gereken bir ülkedir. Türkiye`nin bugün Kıbrıs, Avrupa Güvenlik ve Savunma KimliÄŸi, 12 adalar, Avrupa BirliÄŸi konusundaki tezlerini olabildiÄŸince kararlı, inançlı ve güçlü bir biçimde ifade edemeyiÅŸinin arkasında Türkiye`nin borçlanmak zorunda olan bir ülke olmasının yatmadığını kimse söyleyemez. Bir taraftan borçlanmak zorundasınız, bir taraftan kaynak yaratmak zorundasınız. Bu kaynağı IMF ve Dünya Bankası gibi, yönetiminde çoÄŸunlukla Avrupalıların bulunduÄŸu finans kuruluÅŸundan istemek durumundasınız. Bir taraftan kendi milli konularınızda bunlarla müzakere ediyorsunuz. Bu ortamın saÄŸlıklı bir ortam olduÄŸunu kim söyleyebilir? Türkiye el açan, boyun eÄŸen bir ülke olmaktan çıkmalıdır. Türkiye boyun eÄŸen bir ülke olmaktan çıkmak istiyorsa bu devlet oburluÄŸundan da vazgeçmesi lazım. Bu israfçı, hantal, verimsiz, hiçbir iÅŸe yaramayan ve hiçbir ÅŸey üretmeyen yapıyı deÄŸiÅŸtirmedikçe Türkiye`yi dünyaya el açan bir ülke, dolayısıyla kendi tezlerine karşı tezlere de boyun eÄŸen bir ülke olmaktan çıkaramayız.`` Â
button