Albright: Avrupa’nın takım olması için Türkiye gerekli

Güncelleme Tarihi:

Albright: Avrupa’nın takım olması için Türkiye gerekli
Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2004 01:54

Türkiye’yi AB üyesi olarak görmek istediğini söyleyen ABD Eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, Avrupa’nın bir takım olabilmesi için, Türkiye’nin de buna dahil olmak zorunda olduğunu söyledi.

ABD Eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, Türkiye’yi AB üyesi olarak görmek istediğini söylerken, Avrupa Birliği’nin (AB) takım olabilmesi için bunun gerekliliğine dikkat çekti.

Yabancı Sermaye Derneği (YASED) tarafından Ankara’da düzenlenen ‘Türkiye’de Yabancı Yatırımlar’ konulu toplantıda konuşan Albright, İkinci Dünya savaşından bu yana ABD’nin, Avrupa’nın ‘parçalanmasını değil bütünleşmesini’ savunduğunu anlattı. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile AKP’li bazı milletvekillerinin de katıldığı toplantıda, Albright şöyle konuştu:

‘ABD açısından birleşmiş ve güçlü Avrupa iyi olacaktır. Avrupa’nın birleşmesi ve refah toplumu olması konusunda katkıda bulunduk. Avrupa’da yaşayan insanlar sıradan insanlar değil. Bir takım olabilmesi için, Türkiye de Avrupa Birliği’ne dahil olmak zorunda.’

Albright bu arada, Türkiye’nin, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve fikri mülkiyet haklarının daha etkin korunmasıyla, daha fazla yabancı sermaye çekebileceğini söyledi.

ANAHTAR ÜLKE

ABD Dışişleri Bakanı iken Türkiye’ye birçok kez geldiğini hatırlatan Albright, Türkiye ve ABD’nin iki müttefik ve dost ülke olarak, uzun geçmişe dayanan bir geçmişi olduğuna ve Nato bünyesinde soğuk savaş döneminde, Balkanlarda yaptıkları işbirliğine değindi. Güvenlik ve enerji güvenliği konusunda, iki ülke arasında işbirliğinin önemini anladıklarını ifade eden Albright, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı projesinin Avrupa, Orta Asya ve bütün dünya için önemli bir proje olduğunu belirtti. Albright, Türkiye’nin bölgede anahtar ülke olma konumunu gelecekte de koruyacağını vurguladı.

Bakan Unakıtan ile yaptığı görüşme sonrasında gazetecilerin karşısına çıkan Madeleine Albright, Ankara ziyareti sırasında, uluslararası firmaların Türkiye’ye yatırımları konusunda aracılık misyonunun olup olmadığına ilişkin bir soruya karşılık, ‘Ben sivil bir ABD vatandaşı olarak, iki ülke şirketleri arasındaki iyi ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine çok büyük önem veriyorum’ yanıtını verdi.

Ekonomik ilişkilerin, siyasi ilişkilerin bir parçası ve destekleyicisi olduğuna inandığını vurgulayan Madeleine Albright, yabancı sermaye konusunda ise şunları söyledi: ‘Yasal altyapının, yabancı yatırımlar açısından uygunluğu çok önemli. Şeffaflık ve hesap verme yükümlülüğü prensiplerinin olması, yabancı yatırımların artması açısından önemli boyutlar.’

Albright, Türkiye’deki özelleştirme sürecinin hızla ilerlediğini öğrendiğini belirterek, bunun, yabancı yatırımcılar için çok önemli bir fırsat oluşturduğunu söyledi.

ABD’nin Irak’a saldırısı çok büyük bir hataydı

ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, Irak’a saldırarak, ABD’nin hata yaptığını söylemenin, kendisini zor duruma düşüreceğini bildiğini açıklayarak, ‘Saldırı büyük hataydı. Yanlışlar ortada’ dedi.

Albright, Bush yönetiminin, Irak’a saldırıyı planlarken, bunun sonuçlarını ve etkilerini iyi göremediğini de vurgulayarak, ‘Ben (Iraklılar kollarını açıp sizi beklemeyecek) demiştim. Saldırmanın yanlış olduğunu söylemiştim’ diye konuştu.

Albright, toplantıda, özellikle AKP’li milletvekillerinin yönelttiği sorular karşısında güç anlar yaşadı. AKP’li Turhan Çömez, Irak’taki gelişmeleri yakından izlediğini ve 6 ay önceki izlenimlerini bir raporla ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne ilettiğini belirterek, Şii gençlerin Anti-Amerikan bir örgütlenmeye bundan altı ay önce başladığını açıkladı.

Savaşta çok sayıda Iraklı’nın öldüğünü ve bugün Irak halkının, vaktiyle çok yakındıkları Saddam rejimini arar hale geldiklerini söyleyen Çömez, Albright’a iki soru yöneltti. ‘Bu tablonun ne zaman biteceğini düşünüyorsunuz? ABD tutumunu zaman içinde değiştirir mi?’ diyen Çömez, ikinci olarak da ‘Terör gerekçesiyle, kendisinden binlerce mil uzaktaki bir kara parçasına giden ABD; terör nedeniyle 30 bin vatandaşını kaybetmiş Türkiye’ye PKK konusunda destek olmayı düşünüyor mu?’ diye sordu.

Albright, Irak’ta yaşananlar konusunda, şu değerlendirmeyi yaptı:

‘Irak’ta gerçek bir trajedi olduğu doğru. Ama bunun Saddam yüzünden yaşandığını unutmamalıyız. Ben bu saldırıya onay vermemiştim. Oradaki rejim değişmeliydi. Ama bu, saldırı yoluyla olmamalıydı. ABD yönetimi, saldırı planlanırken, sonra neler olabileceğini çok iyi görmedi. Ben de onlara (Iraklılar kollarını açıp sizi beklemiyor) dedim.’

ABD’nin ünü düşüşe geçti

IRAK’ta çözümün ABD’nin bölgeyi terk etmesi olmadığını savunan Albright, ‘Başka ülkelerin de gelerek ekonomiye destek sağlaması gerekiyor. Amerikanın ünü düşüşe geçti. Çok negatif tepkiler alıyoruz. Yaptığımız şeylerden de yapmadığımız şeylerden de sorumlu tutuluyoruz. BM’nin ortamı iyileştirmesini bekliyoruz’ diye konuştu.

Albright, Irak’a sorunları ABD’nin getirmediğini, ABD’nin 1920’lerde başlayan sorunlara çözüm aradığını söyleyerek, Kürtlere destek verip vermedikleri konusunda şu değerlendirmeyi yaptı: ‘Hiç bir zaman bağımsız Kürt gruplarına destek vermedik. Ama bölgede meşru bir rol oynamaları gerektiğini savunduk. Irak’ta Kürtlerin önemli rol oynadığını kabul etmek gerekiyor. Türkler bunu anlamalı. Ayrıca, AB sürecindeki Türkiye’de Kürtlerin nasıl muamele gördüğü önemli.

Albright, Amerikan ortaklı bir çokuluslu şirkette çalışan bir işadamının, ‘AB’nin Türkiye’den istekleri hiç bitmiyor. Türkiye 2004 sonuna kadar müzakere tarihi alamazsa reformlar yavaşlar, motivasyon düşecek. Ne yapılabilir?sorusuna şu karşılığı verdi:

‘ABD’nin dezavantajlarından birisi de AB’ye üye olmamak. AB ile pek çok kez, çok konuda anlaşmazlığa düştük. Çünkü AB, ABD’yi ortak değil, rakip olarak görüyor. Bu nedenle AB’yi etkilememiz zor. Clinton da ben de Türkiye için AB’nin proaktif olması gerektiğini söylemiştik. Türkiye çok önemli düzenlemeleri yerine getiriyor. Ama AB sürekli olarak daha çok gereklilik ve koşul istiyor. Ve bunlar da giderek daha karmaşıklaşıyor. Türkiye’nin AB üyesi olacağı günü dört gözle bekliyorum.’

Albright’tan Unakıtan’a kutlama

MALİYE Bakanı Kemal Unakıtan ile de görüşen Albright, ‘ Türkiye’deki ekonomik gelişmelerden büyük memnuniyet duydum’ dedi. Görüşme sonrasında bir açıklama yapan Bakan Unakıtan, ‘Kendisi bizi tebrik etti. Bu kadar kısa zamanda büyük başarı elde edilmesinden memnun olduğunu belirtti’ şeklinde konuştu. Unakıtan, Albright’ın Türkiye’nin AB konusunda ev ödevlerini gerekli şekilde yerine getirdiğini ve AB’li dostların Türkiye’nin üyeliği konusunda karar vermesi gerektiğine ilişkin değerlendirmesinden de memnuniyet verici olduğunu söyledi. Madeleine Albright ise görüşme sonrasında şunları söyledi:

‘Türkiye’deki ekonomik gelişmelerden büyük memnuniyet duydum. Bu Türkiye açısından çok iyi bir gelişme. Ben Dışişleri Bakanıyken Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine çok büyük önem vermiştim’ şeklinde konuştu.

POAŞ’ta gereken neyse yaparız

MALİYE Bakanı Kemal Unakıtan, Petrol Ofisi A.Ş’nin (POAŞ) ödeme planıyla ilgili sorulara, ‘Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile bir toplantı yaptıktan sonra tutumumuzu belirleriz. Özelleştirme İdaresi kendisi karar verir, biz de onaylarız. Gereken neyse o kararı veririz’ dedi.

Arabamın modeli eski, hırsızların ilgisi yok

DEVLET Bakanı Ali Babacan’ın makam otosunun serviste çalındığını hatırlatarak, ‘Sizin arabanız duruyor mu’ diye soran bir gazeteciye de, Unakıtan, ‘Aynı servisi kullanmıyoruz. Ama benim arabamın modeli eski. Ona o kadar ilgi yok’ karşılığını verdi

IMF’nin 16 Nisan gündemi Türkiye

ULUSLARARASI Para Fonu (IMF), Türkiye’nin 7’inci Gözden Geçirmesine ilişkin İcra Direktörleri Kurulu toplantısını, 16 Nisan gündemine aldı. Stand-By Düzenlemesi’nin 7’inci Gözden Geçirmesi’ne ilişkin niyet mektubu, 2 Nisan’da imzalanarak IMF yönetimine gönderilmişti. 7’inci Gözden Geçirme’nin onaylanmasının ardından, 340.2 milyon SDR, yaklaşık 500 milyon dolar ABD Doları tutarında kredi diliminin serbest bırakılması bekleniyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!