Akdağ: Tıp fakülteleri o kadar parayı ne yapacak
Güncelleme Tarihi:
Süleyman DEMİRKAN
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 05, 2006 00:00
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Paramızı alamıyoruz, zor durumdayız" diye yakınan tıp fakültelerine, "O kadar parayı alıp da ne yapacaklar? Ben de alacağımın yüzde 65’ini tahsil edemiyorum" diye çıkıştı. Akdağ, kendilerinin çok daha az bütçeyle üniversitelerin üç misli hasta tedavi ettiklerini savunarak, "Tıp fakültesi hastaneleri, verimliliklerini gözden geçirsinler" dedi.
Sağlıktaki kısıtlamalar, tıp fakülteleri ve TTB ile girdiği polemik nedeniyle gözlerin üzerine çevrildiği Akdağ, şunları söyledi:
ALSA NE YAPACAK:
Üniversite hastanelerinin alacakları, Sağlık Bakanlığı’ndan değil çeşitli kamu kurumlarından. Aslında biz de alacaklıyız. Tahakkukların hepsini biz de alamıyoruz. Ama, biz SSK’mızla, Maliye’mizle oturuyor çözüm buluyoruz. Maliye, SSK devletin kurumu olduğu gibi üniversite hastaneleri de kamu kurumu. Üniversitelerimizin yöneticilerinin, Maliye’yi, SSK’yı suçlayıcı açıklamalar yapmaları doğru değil. Bir dekanımız çıkıp, ’Benim 90 trilyon alacağım var’ diyor, bu parayı alsa ne yapacak?
FİYATLAR FAHİŞTİ:
Bu fiyatlar, birçok ülkede bütçe talimatları ile devletçe belirleniyor. O yıl o bütçeyle idare ediyorlar. Bizde faturalama yöntemi var. Ama, bir kan sayımı 3 milyona faturalanıyor. Maliyeti de 1.5 milyon lira. Eskiden 20 milyona kadar alıyorlardı. Bizim ortalama 45 YTL’den satın aldığımız MR için TTB serbest piyasa için 450 YTL asgari ücret tarifesi belirliyor. O zaman burada bir sıkıntı var. TTB halkçılığı kimseye bırakmıyor, bize ’Sağlığı piyasalaştırıyor’ diyorlar. Sağlığı TTB mi, AKP mi piyasalaştırıyor? Tomografi ve birçok tetkikte de fiyatları aynı şekilde yüksek. SSK ve Maliye de üniversite de devletin kurumları. Bir sorun varsa; harcama, masraf bazlı oturup konuşulmalı. Üniversite hastanelerinin de Sağlık Bakanlığı hastanelerinde olduğu gibi binalarını, bütçelerini, maaşlarını devlet veriyor. Bir doğrudan bütçe yapılırken veriliyor, ikincisi faturalar yoluyla.
VERİMLİ DEĞİLLER:
Üniversitelerimizde yılda muayene edilen hasta sayısı 10 milyon. Eleştirdikleri son tebliğ ayaktan hastalarla ilgili, yatan hastalarla ilgili ortada bir şey yok. Tıp fakültelerinin 10 milyon hasta için kişi başına 100 YTL ortalamadan bin YTL civarında maliyetleri var. Ben de alacağımın yüzde 65’ini alamıyorum. Ama, bu aldığımla gürültü patırtı etmeden onların üç misli hastaya bakıyorum.
ÜVEY EVLAT MUAMELESİ:
Trabzon/Vakfıkebir Devlet Hastanesi imamı Halil Bulut’un Hastane Müdür Yardımcılığı görevine getirilmesini doğrusu inceletmedim. Zaman zaman yöneticilerin içinde İmam-Hatip mezunu olabiliyor. Bunlar, sonradan işletme, kamu yönetimi bölümlerini bitirmişler. Onlara üvey evlat muamelesi yapamayız.
ALSA NE YAPACAK:
Üniversite hastanelerinin alacakları, Sağlık Bakanlığı’ndan değil çeşitli kamu kurumlarından. Aslında biz de alacaklıyız. Tahakkukların hepsini biz de alamıyoruz. Ama, biz SSK’mızla, Maliye’mizle oturuyor çözüm buluyoruz. Maliye, SSK devletin kurumu olduğu gibi üniversite hastaneleri de kamu kurumu. Üniversitelerimizin yöneticilerinin, Maliye’yi, SSK’yı suçlayıcı açıklamalar yapmaları doğru değil. Bir dekanımız çıkıp, ’Benim 90 trilyon alacağım var’ diyor, bu parayı alsa ne yapacak?
FİYATLAR FAHİŞTİ:
Bu fiyatlar, birçok ülkede bütçe talimatları ile devletçe belirleniyor. O yıl o bütçeyle idare ediyorlar. Bizde faturalama yöntemi var. Ama, bir kan sayımı 3 milyona faturalanıyor. Maliyeti de 1.5 milyon lira. Eskiden 20 milyona kadar alıyorlardı. Bizim ortalama 45 YTL’den satın aldığımız MR için TTB serbest piyasa için 450 YTL asgari ücret tarifesi belirliyor. O zaman burada bir sıkıntı var. TTB halkçılığı kimseye bırakmıyor, bize ’Sağlığı piyasalaştırıyor’ diyorlar. Sağlığı TTB mi, AKP mi piyasalaştırıyor? Tomografi ve birçok tetkikte de fiyatları aynı şekilde yüksek. SSK ve Maliye de üniversite de devletin kurumları. Bir sorun varsa; harcama, masraf bazlı oturup konuşulmalı. Üniversite hastanelerinin de Sağlık Bakanlığı hastanelerinde olduğu gibi binalarını, bütçelerini, maaşlarını devlet veriyor. Bir doğrudan bütçe yapılırken veriliyor, ikincisi faturalar yoluyla.
VERİMLİ DEĞİLLER:
Üniversitelerimizde yılda muayene edilen hasta sayısı 10 milyon. Eleştirdikleri son tebliğ ayaktan hastalarla ilgili, yatan hastalarla ilgili ortada bir şey yok. Tıp fakültelerinin 10 milyon hasta için kişi başına 100 YTL ortalamadan bin YTL civarında maliyetleri var. Ben de alacağımın yüzde 65’ini alamıyorum. Ama, bu aldığımla gürültü patırtı etmeden onların üç misli hastaya bakıyorum.
ÜVEY EVLAT MUAMELESİ:
Trabzon/Vakfıkebir Devlet Hastanesi imamı Halil Bulut’un Hastane Müdür Yardımcılığı görevine getirilmesini doğrusu inceletmedim. Zaman zaman yöneticilerin içinde İmam-Hatip mezunu olabiliyor. Bunlar, sonradan işletme, kamu yönetimi bölümlerini bitirmişler. Onlara üvey evlat muamelesi yapamayız.