Ak ve Garanti’nin gözü torba yasada

Güncelleme Tarihi:

Ak ve Garanti’nin gözü torba yasada
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2005 00:00

TBMM’de bulunan ‘torba yasa’ adını verdiğimiz yasa taslağının, bütçe disiplini bozucu maddeler içerdiğini, defalarca yazdık.Bu taslağa TBMM’de görüşülürken milletvekilleri tarafından daha çok harcama artırıcı, disiplin bozucu madde ekleneceği yolundaki beklentimiz de, maalesef doğru çıkıyor.Bu yasa TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçti şimdi Genel Kurul’da görüşülmeyi bekliyor. Ama her geçen gün harcama artırıcı, yükün bütçe dışına taşınmasına ilişkin maddelerin metne girdiği gözleniyor.Torba yasaya bürokratlar da, tabii ki milletvekili önergeleriyle, Yapı ve Kredi Bankası sorununu çözmek için de bir madde ekletti. Fiskobirlik’in 15 yıl öncesine dayanan borçlarının bir kısmı ödenmiş bir kısmı, bazı bankalar Hazine’nin faizini kabul etmedikleri için ödenmemişti. Şimdi, Yapı ve Kredi Bankası bilançosundaki bu kalem, satış gündeminde sorun oldu. Bürokrasi bunu çözmek, yani Yapı ve Kredi Bankası’na eski Fiskobirlik borçlarını ödemek için torba yasaya buna izin veren bir madde koydu.Bu maddenin yanlış olduğunu söylemiyoruz. IMF’nin de bu maddeye karşı çıkacağını zannetmiyoruz. Çünkü Yapı ve Kredi Bankası’nın bir an önce el değiştirmesi, bu borç için verilecek Hazine’nin özel tertip tahvilinden çok daha kritik öneme sahip. Bunun da ötesinde bilançoda yazılı olan değerin ne kadarın altında kağıt verilirse, Yapı Kredi’nin satış değeri de o miktarda daha az olacak. Bu da dolaylı olarak TMSF’nin borcunu etkileyeceği için, IMF’nin de ‘getirdiği götürdüğünden fazla’ biçiminde değerlendireceğini tahmin ediyoruz. Ancak disiplin bozucu bir ek madde olduğu da açık...Bu arada bu operasyonun ilginç bir yönü de Akbank ve Garanti Bankası’nın da Yapı ve Kredi Bankası’na bu borçlar için verilecek Hazine kağıtlarını yakından izlemeleri. Çünkü önce Akbank daha sonra da Garanti Bankası Fiskobirlik alacakları için Hazine’yle üzerinde mutabık kalınan bir parayı kabul ettiler ama protokollere ‘diğer bankalara daha iyi koşullar sağlanırsa bunun kendilerine yansıtılacağı’ maddesi koyup, söz aldılar. İşte bu nedenle İMKB’nin bu bankalardan dün bilgi istediğini öğrendik.Öğrendiğimize göre; Akbank ve Garanti Bankası borcun oluşmasından, hesabın kesimine kadar olan süre için TEFE artı yüzde 7 faiz oranından alacaklarını büyütmüşler. Böylece belirlenen alacak miktarı kadar Hazine özel tertip tahvili almışlar ve bu özel tertip tahvillerdeki faiz oranı yıllık TÜFE artı 10 olarak belirlenmiş.Yani Yapı Kredi’ye verilecek olan kağıtların da bu faiz oranlarından hesaplanması gerekiyor. Aksi takdirde Akbank ve Garanti Bankası da, uygulanacak değişik yöntemin getirdiği avantajlardan yararlanacaklar.İşte bu nedenle Hazine bürokrasinin daha uygun koşul sağlamayıp, Akbank ve Garanti Bankası’na tanınan imkan ölçüsünde Yapı Kredi’ye de kağıt vermeyi kabul edeceğini tahmin ediyoruz. Aksi takdirde yükün çok büyüyecek olması, operasyonu sınırlıyor. Bu yöntemle hesaplanacak Yapı ve Kredi Bankası’nın Fiskobirlik alacağının ne kadara denk geleceği, bilançoda yazılı miktarla arasındaki farkın ne olacağı ise şimdilik meçhul. Ancak tarafların harıl harıl bu hazırlıkları yaptığını da biliyoruz. Koç-Uni Credito ortaklığı saptanacak bu alacak ve verilecek kağıt miktarına göre banka için son tekliflerini de belirleyeceklerdir. Eksik kalan kısmın da zarar yazılması sözkonusu olacak.Aslında bu zorunlu operasyonun bize gösterdiği başka bir husus daha olmalı: Eğer KİT’leri imkanlarının ölçüsünde borçlandırır, bütçe dışından kamu finansman imkanlarını hazırlarsanız bir gün gelir bu halı altına süpürdüğünüz yükler, devasa biçimde karşınıza çıkar.Torba yasa ile bu imkanı getirenler, daha önceki torba yasa ve benzerleriyle getirilen bu mali disiplini bozucu kararların olumsuz etkilerini de, bu yasa maddesini o eski popülist kararların kötü bir sonucu olarak gündeme getirmek zorunda kaldıklarını da umarız anlarlar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!