Abdülkadir Kuşin: Gelir vergisinde yeni esaslar

Güncelleme Tarihi:

Abdülkadir Kuşin: Gelir vergisinde yeni esaslar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 1999 00:00

Abdülkadir KUŞİN
Haberin Devamı

4444 sayılı kanun ile Gelir Vergisi Kanunu'nda yapılan son değişikliklerle ilgili olarak, 25 Eylül 1999 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 227 nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile Maliye Bakanlığı, bazı açıklamalarda bulunmuştur.

Esnaf muaflığından yararlanabilmek için aranılan ‘‘Esnaf Muaflığı Belgesi’’ alma ve esnaf odalarına kayıt olma şartı kaldırılmıştır. Fakat esnafın satın aldıkları mallara ilişkin belgeleri saklamaları ve denetimlerde göstermeleri gerekmektedir.

Basit usulde vergilendirilen mükelleflerden isteyenler, ödeme kaydedici cihaz kullanabileceklerdir.

1999 ve sonraki yıllarda elde edilecek ücretler için, kesinti suretiyle vergilendirilmiş olmaları şartıyla, birden fazla işverenden elde edilmiş olup olmadığına ve tutarına bakılmaksızın, yıllık beyanname verme mecburiyeti kaldırılmıştır. Diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de vergi kesintisi yapılmış ücretler, beyannameye dahil edilmeyecektir.

Vergi kesintisi yapılmamış ücret gelirleri, eskiden olduğu gibi yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecek ve vergisi ödenecektir.

1999 yılında 3 ayda bir yapılan geçici vergi beyannamesi verme ve ödeme işlemi, 1.1.2000 tarihinden itibaren altı aylık dönemler itibariyle yapılacaktır.

Ocak-Haziran dönemi için 15 AĞustos'ta, temmuz-aralık dönemi için 15 Şubat'ta geçici vergi beyannamesi verilecek ve ödemesi yapılacaktır.

1999 yılı sonuna kadar 3 aylık dönemler uygulanacaktır.

BEYAN EDİLMEYECEKLER

Kaynağında kesinti suretiyle vergilendirilmiş bulunan banka mevduat faizleri, repo gelirleri, finans kuruluş gelirlerinin tutarı ne olursa olsun, beyanname verilmeyecek olup, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir.

Yatırım fonu gelirleri için de, tutarı ne olursa olsun beyanname verilmeyecek, beyannameye dahil edilmeyecektir.

Faiz, repo, fon gelirlerinin işletme bünyesinde elde edilmesi halinde ticari kazanç olarak değerlendirilecek ve vergiye tabi olacaktır.

Off shore -kıyı bankacılığı hesaplarından elde edilen bu tür gelirler, yurtdışında elde edildiğinden ve Türk vergi kanunlarına göre vergileri kesilmediğinden, tutarlarına bakılmaksızın yıllık beyanname ile beyan edilecek ve vergisi verilecektir.

DİĞER KAZANÇLAR

İvazsız olarak elde edilen menkul kıymetler

Alış tarihinden itibaren 3 aydan fazla elde tutulan hisse senetleri

Menkul kıymet yatırım fonlarının katılma belgelerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar için yıllık beyanname verilmeyecek, diğer gelirler nedeniyle verilmesi durumunda beyannameye eklenmeyecektir.

İvazsız olarak iktisap edilen gayrimenkullerin elden çıkarılmasından doğan kazançlar ile gayrimenkullerin dört yıldan fazla elde bulundurulduktan sonra elden çıkarılmasından doğan kazançlar da vergilendirilmeyecektir.

Hisse senetleri üç ay, gayrimenkuller dört yıl geçmeden satılmaları durumunda, alım satım kazancı 3.5 milyar lirayı geçtiği takdirde beyan edilecektir. Bu tutar, her bir değer artış kazancı için ayrı ayrı dikkate alınacaktır.

Mal ve hakların elden çıkartılmasında, enflasyondan kaynaklanan kazançların vergi dışı tutulması amacıyla, mal ve hakların alış bedelinin, alış ve satış tarihleri arasındaki DİE/TEFE endeksi kadar artırılmasına imkán tanınmıştır. 3.5 milyar liralık istisnanın hesabı, satış bedelinden, TEFE endeksi kadar artırılmış maliyet bedelinin çıkartılması suretiyle yapılacaktır.

1998 yılı emlak vergisi genel beyanı verme süresinin bitmesinden önce satın alınan gayrimenkullerin elden çıkarılması halinde, bunların maliyet bedeli değil, 1998 döneminde beyan edilen değer, esas alınacaktır.

ESKİYE DÖNÜŞ

4369 sayılı kanun ile 1998 yılında yapılan ve vatandaş ile vergi idaresine ağır bir bürokratik yük getiren, uygulama-denetleme olanağı bulunmayan ve haksızlıklar ve adaletsizlikler içeren vergi yasaları, 1999 yılında 444 sayılı kanun ile özellikle sıradan vatandaşlar için kolaylıklar getirmiştir. Bunların başında faiz ve repo gelirlerinin artan oranda bankalar tarafından kesinti yolu ile vergilendirilerek, beyanname verilmesinin kaldırılması ve enflasyondan dolayı değerleri káğıt üzerinde artmış gözüken ve dört yıldan fazla elde tutulmuş gayrimenkullerin ortada bulunmayan satış kárlarının beyan ve vergilendirilmesinden vazgeçilerek, eskiye dönülmesidir.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!