BP'den kötü haber
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Haziran 20, 2008 14:41
British Petroleum (BP) Limited Şirketi'nin küresel enerji ve makro ekonomi analizlerinden sorumlu Başkan Yardımcısı ve BP Grubunun Baş Ekonomisti Christof Ruehl, özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaşanan yüksek büyüme oranlarının etkisiyle, küresel düzeyde petrol fiyatlarında artış yaşandığını söyledi
Ruehl, BP Türkiye'nin düzenlediği toplantıda, küresel düzeyde yaşanan enerji fiyatları konusunda değerlendirmede bulundu.
OECD ülkelerinde enerji tüketimi azalırken gelişmekte olan ülkelerde enerji tüketiminin arttığına dikkat çeken Ruehl, bugün enerji fiyatlarında yaşanan yüksek artışlarının bir benzerinin 1970'li yıllarda yaşandığını hatırlattı.
Küresel düzeyde 1970'li yıllarda yüksek ekonomik büyümenin etkisiyle enerji fiyatlarında yüksek büyüme oranlarına ulaşıldığını ve daha sonra fiyatlarda istikrarın sağlandığını belirten Ruehl, son 5 yıldır gelişmekte olan ülkelerde yaşanan yüksek büyüme oranlarının ve enerjiye olan ihtiyacın, petrol fiyatlarını tetiklediğini kaydetti.
Petrol fiyatlarının eski seviyesine düşmesinin beklenmemesi gerektiğini ifade eden Ruehl, şöyle devam etti:
“Gelişmiş ülkelerde enerji tüketimi azaldı. Çünkü sistem daha esnek hale geldi. 120 yıl önce sanayi devrimiyle beraber dünya nüfusunun küçük bölümünü oluşturan sanayileşmiş ülkelerde petrol tüketimi arttı. 1950'li yıllardan sonra gelişmekte olan ülkelerin devreye girmesiyle, petrol tüketiminde büyük artışlar oldu. Bugün gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülkelere oranla enerji ihtiyacı nedeniyle yüksek petrol fiyatlarına daha az tepki veriyor.”
Bugün enerji güvenliği, politik etkenler ve yüksek vergilerin ön plana çıktığını bildiren Ruehl, geçmişten farklı olarak OPEC ülkelerinde de petrol tüketiminin arttığını belirtti.
ENERJİ TÜKETİMİ
Enerji tüketiminin sübvanse edilen ülkelerde daha fazla artarken, edilmeyen ülkelerde gerilediğini kaydeden Ruehl, bugün sübvanse edilen bazı ülkelerde sübvanse oranlarının düşürülme yollarına gittiğini ifade etti.
OPEC ve petrol üreticisi OECD ülkelerinde geçen yıl petrol üretiminde yaşanan kısıntıya karşın, eski SSCB ülkelerinde petrol üretiminin arttığını belirten Ruehl, 2008 yılına girildiğinde Rusya'da konulan yüksek vergiler nedeniyle petrole yatırımın teşvik edici olmaktan çıktığını ve üretimin düştüğünü söyledi.
Daha önce yaşanan petrol fiyatlarındaki artışların rafineri kapasitesine bağlandığını ama bugün bu durumun geçerli olmadığını, kapasitenin artırıldığını ifade eden Ruehl, spekülatif girişimlerin tek başına petrol fiyatlarının artışını etkilemeyeceğini, çünkü spekülatif hareketlerden bir süre sonra fiyatlarda düşüşlerin görüldüğünü belirtti.
Küresel ekonominin 30 yıl önce başlayan reformların ve düzenlemelerin etkisiyle bugün daha esnek hale geldiğini kaydeden Ruehl, gelişmekte olan ülkelerde yüksek büyümenin etkisiyle gelirlerindeki artışın enerji tüketiminin artmasına neden olduğunu söyledi. Ruehl, bugün petrol piyasasında bir sıkıntı olduğunu belirterek, bu sıkıntının nedenlerini “fiziki altyapı eksikliği, düzenlemeler ve serbestleştirme” olduğunu ifade etti.
Ruehl konuşmasının ardından bir soru üzerine, Irak'taki petrol üretiminin ülkenin kuzeyinde var olan Kerkük-Yumurtalık boru hattının etkisiyle geçen yıl artmasına karşın, yaşanan savaşın etkisiyle alt yapının harap olduğunu, savaş öncesi düzeyine gelmesinin uzun süreceğini belirtti.
OECD ülkelerinde enerji tüketimi azalırken gelişmekte olan ülkelerde enerji tüketiminin arttığına dikkat çeken Ruehl, bugün enerji fiyatlarında yaşanan yüksek artışlarının bir benzerinin 1970'li yıllarda yaşandığını hatırlattı.
Küresel düzeyde 1970'li yıllarda yüksek ekonomik büyümenin etkisiyle enerji fiyatlarında yüksek büyüme oranlarına ulaşıldığını ve daha sonra fiyatlarda istikrarın sağlandığını belirten Ruehl, son 5 yıldır gelişmekte olan ülkelerde yaşanan yüksek büyüme oranlarının ve enerjiye olan ihtiyacın, petrol fiyatlarını tetiklediğini kaydetti.
Petrol fiyatlarının eski seviyesine düşmesinin beklenmemesi gerektiğini ifade eden Ruehl, şöyle devam etti:
“Gelişmiş ülkelerde enerji tüketimi azaldı. Çünkü sistem daha esnek hale geldi. 120 yıl önce sanayi devrimiyle beraber dünya nüfusunun küçük bölümünü oluşturan sanayileşmiş ülkelerde petrol tüketimi arttı. 1950'li yıllardan sonra gelişmekte olan ülkelerin devreye girmesiyle, petrol tüketiminde büyük artışlar oldu. Bugün gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülkelere oranla enerji ihtiyacı nedeniyle yüksek petrol fiyatlarına daha az tepki veriyor.”
Bugün enerji güvenliği, politik etkenler ve yüksek vergilerin ön plana çıktığını bildiren Ruehl, geçmişten farklı olarak OPEC ülkelerinde de petrol tüketiminin arttığını belirtti.
ENERJİ TÜKETİMİ
Enerji tüketiminin sübvanse edilen ülkelerde daha fazla artarken, edilmeyen ülkelerde gerilediğini kaydeden Ruehl, bugün sübvanse edilen bazı ülkelerde sübvanse oranlarının düşürülme yollarına gittiğini ifade etti.
OPEC ve petrol üreticisi OECD ülkelerinde geçen yıl petrol üretiminde yaşanan kısıntıya karşın, eski SSCB ülkelerinde petrol üretiminin arttığını belirten Ruehl, 2008 yılına girildiğinde Rusya'da konulan yüksek vergiler nedeniyle petrole yatırımın teşvik edici olmaktan çıktığını ve üretimin düştüğünü söyledi.
Daha önce yaşanan petrol fiyatlarındaki artışların rafineri kapasitesine bağlandığını ama bugün bu durumun geçerli olmadığını, kapasitenin artırıldığını ifade eden Ruehl, spekülatif girişimlerin tek başına petrol fiyatlarının artışını etkilemeyeceğini, çünkü spekülatif hareketlerden bir süre sonra fiyatlarda düşüşlerin görüldüğünü belirtti.
Küresel ekonominin 30 yıl önce başlayan reformların ve düzenlemelerin etkisiyle bugün daha esnek hale geldiğini kaydeden Ruehl, gelişmekte olan ülkelerde yüksek büyümenin etkisiyle gelirlerindeki artışın enerji tüketiminin artmasına neden olduğunu söyledi. Ruehl, bugün petrol piyasasında bir sıkıntı olduğunu belirterek, bu sıkıntının nedenlerini “fiziki altyapı eksikliği, düzenlemeler ve serbestleştirme” olduğunu ifade etti.
Ruehl konuşmasının ardından bir soru üzerine, Irak'taki petrol üretiminin ülkenin kuzeyinde var olan Kerkük-Yumurtalık boru hattının etkisiyle geçen yıl artmasına karşın, yaşanan savaşın etkisiyle alt yapının harap olduğunu, savaş öncesi düzeyine gelmesinin uzun süreceğini belirtti.