Selçuklu mantısını marka yaptı Osmanlı’dan 600 yemek reçetesi var

Güncelleme Tarihi:

Selçuklu mantısını marka yaptı Osmanlı’dan 600 yemek reçetesi var
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2008 00:00

Konyalı Restoran’ın sahibi Mehmet Eren Doğanbey, Türkiye’nin doğu ve batı mutfaklarının istilasına uğradığını belirterek, "Bizim de Osmanlı mutfağından 600 reçetemiz var" dedi.

Doğanbey, Serdar Bilgili’nin restore ettiği Akaretler’de Türklerin göçerlik dönemlerine uzanan ’hızlı yemek’ kültürünü ’Piruhi Kafe’yle gündeme getirecek. ’Piruhi’ adı Selçuklu dönemi mantısından geliyor.

TÜRK kültürünün binlerce yıllık mutfak geleneğini 111 yıldır yaşatan ve Topkapı Sarayı’ndaki lokantasıyla da Osmanlı mutfağını özel konumda temsil eden Konyalı Lokantası, Serdar Bilgili’nin restorasyonu ile canlanan Akaretler’de ’Piruhi Kafe’ açıyor. Konyalı’nın son kuşak patronu Mehmet Eren Doğanbey, 2000’li yılların başlangıcından beri İstanbul’un ve Türkiye’nin batı ve doğu mutfaklarının istilasına uğradığını belirterek, "Ama bizim de Osmanlı mutfağından 600 reçetemiz (yemek tarifi) var. Onların çok büyük sermayelerle yaptıklarından çok daha iyisini yapabileceğimize inanıyoruz. Selçuklu’nun Piruhi’siyle yepyeni bir konseptle yola çıkıyoruz" dedi.

NEDEN PİRUHİ: Mehmet Eren Doğanbey, 1870’lerin tarihi beldesi Akaretler’de açacakları Piruhi Cafe için şunları anlattı: "Bizim firma olarak doğum tarihimiz 1897. Akaretler’in tarihi dokusuyla bizim tarihiliğimiz çok uyuyor. Orada sabahtan gece yarısına kadar hizmet verecek Piruhi isimli cafe projesi yaptık. Piruhi’de, özümüzden sapmadan çağdaş, hızlı yemek sektöründe olacağız. Geleneksel reçetelerimize sadık kalarak, salata, sandviç çeşitleri, hamur işleri, zeytinyağlılar ve ananevi içeceklerimiz; şerbet, limonata, ayran, çay, kahve kültürümüzü en iyi şekilde takdim edeceğiz. Pruhi Selçuklulardan, göçerlikten kalma pratik bir tür mantı. O yüzden hızlı yemek konseptimize ’Piruhi’ dedik. Projemizin mimarlığını Sinan Erül yaptı. 450 metrekare bahçe 350 metrekare kapalı alanımız olacak. Personel kostümlerini de Bahar Korçan tasarladı."

OSMANLI UNUTULMUŞTU: Doğanbey, Kanyon’da unutulan Osmanlı mutfağını yeniden hatırlatmayı başardıklarını belirterek, şöyle konuştu: "Ben yabancı yemek reçeteleri istilasında strese girdim. ’Bunlar aldı başını gidiyor, biz niye burada kalalım’ dedim. Bizden hızlı giden yurtdışı trendlerin karşısına çıkmak istedim. Kanyon’da Osmanlı Türk yemeğiyle başarılı olduk. İnsanlarımız Osmanlı Türk mutfağını unutmuştu onları geri kazandık. Bayrak yarışında önemli bir merkez olduk. Avrupa, Çin, Japon bütün mutfaklarla yarışırız. Çünkü Topkapı’daki lokantamız 5 büyük mutfağın temsilcisi olan 5 ülkeden altın madalya aldı. Şimdi de batı mutfağının hızlı yemek kültürüne rakip oluyoruz."

Prenses Şeyha istedi, Katar İslam Eserleri Müzesi’ne Konyalı açacak

MEHMET Eren Doğanbey, Katar’daki İslam Müzesi’nde 1000 metrekarelik bir Konyalı Lokantası açacaklarını açıkladı. Doğanbey, bu konuda şu bilgiyi verdi: "Katar’ı yönetenler çok bilinçli bir yatırım politikası yürütüyorlar. Dubai ile rekabet adına çok büyük projeler başlattılar. Bölgede İslam medeniyetinin en cazip kurumlarından birini de oluşturdular. İslam Müzesi inşa ettiler ve bütün islam ülkelerinden eserler topladılar. Çok yüksek teknolojiye sahip bir bina ve bu binanın üst katında bin metrekarelik bir lokanta açıyoruz. Prenses Şeyha bizi tercih etmiş. Görüştük anlaştık. Kasım ayında açılacak."

Hakkasan geldi ama biz altında kalmayız

MEHMET Eren Doğanbey, Akaretler’deki projeyle birlikte yabancı restoranlara karşı ciddi rekabete soyunduklarını belirterek, şunları dile getirdi: "Biz tutucu olmak zorundayız. Çünkü sadakat çok önemli. Hakkasan geldi, başkaları geldi gelecekler. Ama biz de burada onların altında kalmayacağız. Çünkü biz çok önemli bir şeyi temsil ediyoruz."

Doyuran’ın Konyalısı Atatürk ve Kraliçe 2’nci Elizabeth’i ağırladı

Konya Doğanbey ilçesinden Ahmet Doyuran, 1895’te Sirkeci’de dört masa ve 16 sandalyeyle Sirkeci’de ’Konya Lezzet Lokantası’ açtı.

Lokantayı bir süre sonra damadı devraldı. Lokanta, zaman içinde İstanbul mutfağı denince akla ilk gelen isimlerden biri oldu.

Konyalı’nın şöhreti 1940’lardan sonra Nurettin Doğanbey’in çabalarıyla Türkiye’ye yayıldı. Yerli yabancı devlet adamlarının, kral ve kraliçelerin, sanatçıların uğrak yeri oldu.

Mustafa Kemal Atatürk, Kraliçe 2. Elizabeth, Benazir Butto, ünlü matematikçi John Nash, Richard Nixon Konyalı’da yemek yedi.

Cumhuriyet ilan edilip soyadı kanunu çıkınca Ahmet Doyuran doğduğu yerin adını, Doğanbey’i soyadı olarak aldı.

Konyalı’nın 600’ün üzerinde reçetesi var. Bunlar hem 100 yıllık yemek geleneğinin hem de Osmanlı, Selçuklu ve Orta Asya göçerlerinin yemek tarifleri.

Konyalı genç aşçılar yetiştirmek üzere bir de vakıf kurdu. Bu vakıf aşçılık okuyacak yatılı öğrenciler alıyor. 2009 için 30 öğrenci alınacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!