Türkiye çip teknolojisinde Avrıpa'nın ilerisinde

Merschen,  dünyada kartlı ödeme sistemlerinin çip teknolojisine geçtiğini ifade ederek, şu anda 250 milyondan fazla EMV teknolojili çip kartı bulunduğunu, EMV teknolojisinin Avrupa'da çok ilerlediğini ve Avrupa'daki kartların yüzde 50'sinin EMV teknolojisine geçtiği söyledi.

2010 yılı itibarıyla Avrupa'daki tüm kartların EMV teknolojisine sahip çip kartı olması gerektiğini hatırlatan Merschen, çip teknolojisinde kartların, kişilerin ve alışveriş güvenliğinin ön planda olduğunu, Türkiye'nin ise bunu çok farklı ortamlara taşıyıp çip teknolojisi ile kişilere yönelik hizmetler de sunduğunu anlattı.

Merschen, Türkiye'nin çip teknolojisi konusunda Avrupa'nın çok ilerisinde olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Özellikle yakın geçmişte Türkiye'nin çipe yönlenmesi ve Garanti Bankasının da önderliğini ettiği sadakat programlarının Türkiye'ye gelmesinden sonra Türkiye, tüm dünyadaki bankalara örnek teşkil eden bir ülke haline geldi. Tüm dünyadan bir çok bankacı, çipin sadakat programlarına nasıl uygulandığını öğrenmek için Türk bankalarını ziyaret etmeye başladı. Türkiye'nin, Türk bankalarının çip teknolojileriyle ilgili önder bir rolü oldu.”
Çipin, sahteciliği ve kart kopyalamayı engelleyici bir yöntem olduğunu vurgulayan Merschen, “PIN'le birleştiği zaman kayıp-çalıntı kartların veya sizin otorize etmediğiniz kişilerin kartları kullanmasını engelleyici bir yöntem. Türkiye, chip & PIN'e neredeyse tamamen geçti ve dolandırıcılıkla ilgili yerleri kapatmış oldu” diye konuştu.

TÜRKİYE'NİN BAŞARISI

Toni Merschen, Türkiye'nin çipte kaydettiği başarıya değinirken, 2-3 bankanın, dünyanın çipe gideceğini önceden görerek stratejilerini çipe yönelik geliştirdiğini, bununla kalmayarak çipi hayatın içindeki uygulamalara da taşıdığını vurguladı.

Merschen, sadakat programları geliştirmek için çip teknolojisini kullanan Türk bankalarının, farklılaştırmayı çip platformu ile yaptığını, çipin Türkiye'deki bankaların iş stratejisinin bir parçası olduğunu, bu nedenle diğer ülkelere oranla çipin Türkiye'de daha hızlı ve iyi geliştiğini kaydetti.

Çipe yapılan teknoloji yatırımlarından sonra başka uygulamaların da bunun üzerine konulabildiğini, hali hazırdaki alt yapının üstüne yapılan küçük bir yatırımla temassız teknolojisinin gündeme getirildiğini anlatan Merschen, Türkiye'de 1-2 bankayla başlayan sadakat programlarının tüm bankalara yayıldığını belirtti.

Merschen, öde-geç teknolojisi sunan MasterCard PayPass uygulamasına Garanti Bankası ile başladıklarını hatırlatarak, şöyle dedi:“Temassız kart teknolojisinin farklı alanlarda Türkiye'ye çekilebileceğini öngörüyoruz. Türkiye'de özellikle ulaşım alanında büyük bir potansiyel var. Türkiye'nin çok büyük bir futbol seyircisi olduğunu biliyoruz. Stadyumlara gidildiğinde 15 dakikalık aralarda insanlar yiyecek-içecek alıyor. Toplumun genç olduğunu düşünürsek bu tarz yerlere temassız teknolojisinin girmesinin büyük bir potansiyeli olacak. Devlet tarafından yapılan sosyal yardım ödemelerinin kağıt ortamından kart ödeme sistemine geçmesi yine büyük bir potansiyel yaratacak. Türkiye, turist çeken bir ülke. Turistlerin artmasıyla ön ödemeli kartların yaygınlaşması söz konusu olabilir.”

HERKES TÜRKİYE'DEN BAHSEDİYOR

MasterCard Worldwide Global Chip Grubu Başkanı Merschen, dünyadaki çip teknolojilerinden sorumlu olduğunu belirtirken, chip & PIN alt yapısının İspanya, İtalya ve Almanya'da henüz emekleme döneminde olduğunu, “dünyada ne oluyor, çip teknolojilerinde ne oluyor” dediğinde herkesin Türkiye'den bahsettiği söyledi.

Merschen, “Birçok çalışanımız Türkiye'ye gelip çip nasıl çalışıyor, nasıl gelişiyor bunları öğrenip diğer bankalarla paylaşıyor. Ne zaman yabancı bir banka yeni bir şeyler yapmak için bizlerle görüşse, Türkiye'de ne olduğunu soruyor. Türkiye'de, bizim her zaman izlediğimiz ve beraber çalışmaktan zevk aldığımız bankacılar var” diye konuştu.
MasterCard Güney Doğu Avrupa Genel Müdürü Özlem Erçelen İmece de “ilk”leri Türkiye'de yapma ve örnek gösterilmenin çok sevindirici olduğunu ifade ederek, “Bunun nedeni bankacılık alt yapısının çok iyi olmasıdır. Ne getirirseniz heyecanla bakıyorlar” dedi.

MasterCard'ın Türkiye'ye “çok büyük bir potansiyel var” gözüyle baktığını, Türkiye'nin de bu potansiyeli gerçekleştirdiğini kaydeden İmece, Türkiye'de ön ödemeli kartların neredeyse olmadığını, ancak olması gerektiğini, şirket kartlarının hala gelişmediğini, banka kartları tarafında da yapılacak şeyler bulunduğunu ifade etti.