Güncelleme Tarihi:

OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 23, 2001 00:00

HÃœRRÄ°YET"En uzun gün" manÅŸeti ile çıkmış bugün gazete. Dövizde dalgalı kura geçilmesinin ilk gününde yaÅŸananlar anlatılıyor. Merkez Bankası, dolar kurunu yüzde 39.8 oranında artırarak 963 bin 943 liraya yükseltmiÅŸ. Repo piyasasında ise gecelik faiz yüzde 5.200'e kadar yükselmiÅŸ yine. Serbest piyasada ise, özellikle günün ilk saatlerinde 1 milyon liranın üzerine çıkmış dolar fiyatı. Bu fiyatları açıklayan döviz büfelerinin alım için teklif ettikleri fiyatlarsa 700 bin lirayla 900 bin lira arasındaymış. Haberde, bu yeni sistemin kimlerin üzeceÄŸi, kimleri sevindireceÄŸi de anlatılıyor. Ãœzüleceklerin başında işçi ve memurlar var tabii ki. TL ile evini kiraya veren ev sahipleri, özellikle dövizle borçlananlar, araba sahipleri, futbol klüpleri... Döviz tasarrufu olanlar, evini dövizle kiraya verenler, turizm ve yerli hammadde ihracatçılarını da sevindirmiÅŸ bu karar. Ä°talya'nın Milano kentinde yakalanan Sümerbank eski Genel Müdürü Şükrü KarahasanoÄŸlu'nun adresini Türk polisi belirlemiÅŸ. Türkiye'ye iade amaçlı tutuklanan KarahasanoÄŸlu için Çakıcı benzeri bir prosedür izleneceÄŸini bildirmiÅŸ Reha Erus. KarahasanoÄŸlu'nun yanında bulunan bazı dokümanlar ve laptop bilgisayara da el konulmuÅŸ. Yetkililer bilgisayarda önemli bilgiler olabileceÄŸini belirtiyorlarmış. Ä°talyan yetkililer, iki ülke arasında son aylarda birçok kez suçlu iadesi yapıldığını belirterek, bürokratik iÅŸlemlerde herhangi bir pürüzün çıkmaması halinde KarahasanoÄŸlu'nun iadesinde sorun yaÅŸanmayacağını söylüyorlarmış. Ä°ade iÅŸlemlerinin suç dosyasının incelenmesinden sonra baÅŸlayacağı belirtilmiÅŸ. İçiÅŸleri Bakanı Sadettin Tantan, CumhurbaÅŸkanı Ahmet Necdet Sezer ile BaÅŸbakan Bülent Ecevit arasında ortaya çıkan krizin ana nedeni olan yolsuzlukla mücadelenin engellendiÄŸi iddialarına resmi ziyaret için gittiÄŸi Sofya'da yanıt vermiÅŸ. Tantan, "CumhurbaÅŸkanı'ndan yolsuzlukla mücadele konusunda gerek yazılı gerek sözlü en ufak destek gelmedi. Benim bakanlığımdan da herhangi bir bilgi istemedi" demiÅŸ. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk de, bu olayda CumhurbaÅŸkanı'nın maksatlı davrandığını düşünüyormuÅŸ. Türk, hükümetin yargıya müdahalesinin de söz konusu olmadığını belirterek, "Yargıya müdahale söz konusu deÄŸildir. Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Talat Åžalk hakkındaki inceleme Sayın BaÅŸbakan'ın açıklamasından önce baÅŸlatılmıştır" diye konuÅŸmuÅŸ. TÃœRK-Ä°ÅŸ, Hak-Ä°ÅŸ, TÄ°SK, TOBB, TESK ve TZOB baÅŸkanlarının oluÅŸturduÄŸu Sivil Ä°nisiyatif'ten, "BaÅŸarısız olan bakan ve bürokratlar deÄŸiÅŸtirilmeli, görevini daha iyi yerine getirecek kiÅŸiler görevlendirilmeli" çaÄŸrısı gelmiÅŸ. TÃœSÄ°AD da, ekonomiden sorumlu bir baÅŸbakan yardımcısı atanmasını istemiÅŸ. MÄ°LLÄ°YETHazine'den sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal'ın açıklaması var manÅŸette. Önal, doların çok fazla yükselmesinin beklenmemesi gerektiÄŸini söylemiÅŸ. Merkez Bankası'nın 25 milyar doları varmış ve her talep karşılanabilirmiÅŸ. Önal buna dayanarak yapmış bu açıklamayı Fikret Bila'ya. Sistemde deÄŸiÅŸikliÄŸe gidilmesi gerektiÄŸini söyleyen Önal, "Enflasyon ve döviz kurunun birbirine yakın seyretmesi hedefi gerçekleÅŸmedi. Enflasyon geriden gelmeye baÅŸladı. Fark açıldı. Bu da Türk Lirası'nda aşırı deÄŸerlenmeye neden oldu. Bu nedenle döviz kurunun serbest piyasaya bırakılması gerekliydi" diye konuÅŸmuÅŸ. Kurun serbest bırakılmasının yanısıra özelleÅŸtirilmelerin de hızlandırılacağını söyleyen Bakan, ayrıca bireysel sigorta yasasının da en kısa sürede çıkarılarak uygulanması gerektiÄŸini düşünüyormuÅŸ. Umur Talu, "Hiç unutmayın" demiÅŸ bugünkü yazısında. YaÅŸananları kronolojik bir sıraya dizmiÅŸ. CumhurbaÅŸkanı, geçen hafta Devlet Denetleme Kurulu'nu harekete geçirince baÅŸlamış olaylar. Uzun süredir Hüsamettin Özkan'a baÄŸlı olan Halkbank'ın 'görev zararı'nın 20 milyar dolar olduÄŸunu hatırlatmış. "Medya (Sabah) baÄŸlantılı Etibank ise, el konulan bazı bankalarda ciddi adımlar atmış Temizel'in baÅŸ aÄŸrısıydı. Çünkü, kendi sorumluluÄŸundaki bu bankanın ve baÄŸlantılı medya grubunun "fahri hami"si de Hüsamettin Özkan'dı" diyor Talu. Bu geliÅŸmeler üzerine Özkan, mezarlar, definler, kooperatif evleri, kiracı, yüzde 25 kira artışı gibi "müthiÅŸ usulsüzlükler ve yolsuzluklar"la bir "Sezer dosyası" hazırlamış ve ipler MGK'da kopmuÅŸ. Son yaÅŸananlar sonucu iyice sıkıntıya düşen halkın, kronolojiyi ve merkezindeki halkçı ve etik bankaları ve 'Ettin' Bey'i hiç unutmamasını istemiÅŸ. IMF yönetimi, Türkiye Masası Åžefi Carlo Cotterelli'yi kendilerini zamanında uyarmamak ve Türkiye Merkez Bankası'nı yanlış yoldan çevirmemekle eleÅŸtiriyormuÅŸ. Cottarelli'nin görevden alınması bile düşünülüyormuÅŸ. MGK toplantısında yaÅŸanan krizin ardından bugüne dek sadece iki kez yazılı açıklama yapılan Çankaya Köşkü'nde dün basına yönelik bir bilgilendirme toplantısı yapılmış. Toplantıda konuÅŸan Basın Danışmanı Metin Yalman Sezer'in konunun gündemde kalmasının bir yararı olmadığına inandığını açıklamış. SABAH"Dolar dalga geçti" diyerek çıkmış bu gazete bugün. Dalgalı kur sisteminin ilk günü tam bir ÅŸaÅŸkınlık ve sürekli deÄŸiÅŸen fiyatlar yüzünden kafa karışıklığıyla geçmiÅŸ. VatandaÅŸlar sabah erken saatlerde döviz büfelerinin önünde toplanmışlar. Büfelerin çoÄŸu piyasayı görmek için döviz satmazken, satanlar da 1 dolara 1 milyon lira istemiÅŸ. Öğlene doÄŸru kur oluÅŸmaya baÅŸlayınca, döviz piyasasının kalbi olan Kapalıçarşı'da döviz büfeleri doları 725 bin liradan alıp 850 bin liradan satmaya baÅŸlamışlar. Ancak her büfede fiyatlar farklıymış. AkÅŸama doÄŸru Merkez Bankası'nın kuru yüksek ilan etmesinin etkisiyle alış 820 bin, satış ise 900 bin liraya çıkmış. Sokaktaki adamla da konuÅŸmuÅŸ gazeteciler. Her zamanki gibi gafil avlanmış vatandaÅŸ. Halkın son iki gün içinde sadece döviz ve devalüasyon konularını konuÅŸtuÄŸu çıkmış ortaya. 21 Åžubat öğle saatlerinde baÅŸlayıp 22 Åžubat sabaha karşı biten ekonomi zirvesinin ayrıntıları da anlatılmış ilk sayfada. Toplantıya katılanlar, iskender kebap ve künefe yemiÅŸler. Artık sizi ne kadar ilgilendiriyorsa ne yedikleri.Dün toplanan Sivil Ä°nsiyatif'in, baÅŸarısız olan bürokrat ve bakanların deÄŸiÅŸtirilmesi yönünde karar aldığı haberi de var ilk sayfada. Ä°nsiyatifin sözcülüğünü yapan Türk-Ä°ÅŸ BaÅŸkanı Bayram Meral, son krizde her Türk vatandaşının cebinden 600 dolar çıktığını açıklamış. Hükümetin döviz kurlarını dalgalanmaya bırakması, IMF ve Dünya Bankası'ndan büyük destek görmüş. Dün bir açıklama yapan IMF BaÅŸkanı Horst Köhler, ilk baÅŸtaki muhtemel artışın ardından, enflasyonun düşme trendinin süreceÄŸi ve döviz kurunun istikrara kavuÅŸacağı beklentisi taşıdıklarını belirtiyormuÅŸ. RADÄ°KALMurat Yetkin'in yazısı var manÅŸette. Ankara'daki bir takım iddiaları yazmış. BaÅŸbakan Ecevit dün Balkan zirvesi için Ãœsküp'e hareket etmeden önce, kendisine üç bilgi notu ulaÅŸtırılmış. Bu üç notun Ecevit'e Ãœsküp ziyaretinden önce ulaÅŸtırılmak istenmesinin nedeni, BaÅŸbakan'ın notları tek başına ve sakin bir ortamda görmesi ve deÄŸerlendirmesini saÄŸlamakmış. Ä°lk not, en az 25-30 yıldır Ecevit'in yanında bulunan bir kiÅŸinin imzasını taşıyormuÅŸ. 19 Åžubat'ta yapılan MGK toplantısında askerlerin Sezer'in konuÅŸmasının üslubunu deÄŸil ama içeriÄŸini paylaÅŸtığı yazılıyıymış notta. Sezer'in asıl hedefi ise Ecevit deÄŸil, Bakanlar Kurulu'nun baÅŸka etkili üyeleriymiÅŸ. Ä°kinci notun sahibi, Ecevit'in sevdiÄŸi bir bilim adamıymış. O da Sezer'in hedefi konusunda aynı ÅŸeyleri söylüyor. Bu bilim adamı, krizin ardından ANAP'ın geri çekildiÄŸini, MHP'nin ise katılmadığını belirterek, krizin bütün yükünün Ecevit'in omuzlarına yüklendiÄŸini belirtmiÅŸ. Ä°mzasız olan üçüncü notta, "'Salı günü piyasalar düzelmeye baÅŸlamış ve pazartesi günü Merkez Bankası'ndan çekilen dövizlerin 4 milyar doları Merkez Bankası'na iade edilmiÅŸtir. Salı akÅŸamı IMF heyeti Türkiye'den ayrıldı. Yapılması düşünülen deÄŸiÅŸikliklerin salı günü akÅŸamı yapılması halinde çarÅŸamba günü devletin kasasından çıkan 3 milyar 122 milyon dolar çıkmayacak, çıksa bile yeni deÄŸerinden çıkmış olacaktı" saptaması yapılmış. Notta, "'Acaba birileri, çarÅŸamba günü bir ÅŸeylerden haberi olup bir gün önce iade ettikleri dolarları yeniden mi satın aldı? ÇarÅŸamba günü döviz satın alanlar saptanabilir mi?" sorusu soruluyormuÅŸ. Ä°lk sayfada yer alan "Artık daha fakiriz" baÅŸlıklı haberde de, Hükümet 'dalgalı kur'a geçince doların 900 bin, markın ise 430 bin lira olduÄŸu yazılı. IMF ile yeniden masaya oturulmuÅŸ. Hedef enflasyon yüzde 25-30'a çıkarılırken, yeni vergiler ve zamlar da yoldaymış. Çevreyi elektrik çarpmış. Elektrik Piyasası Yasası'nda yapılan bir deÄŸiÅŸiklikle, 'çevre kirliliÄŸi' gerekçesiyle mahkemelerin santralleri kapatması engellenmiÅŸ. Yasadan Çevre Bakanlığı ve Komisyonu'nun bile haberi yokmuÅŸ. Çevre Bakanı Fevzi Aytekin, "Biz bir yandan yüz binlerce dolar harcayarak çocuklara çevre eÄŸitimi vermek, çevre bilincini yerleÅŸtirmek için programlar hazırlıyoruz. Bir yandan birileri böyle çevreyi mahvediyor" diye konuÅŸmuÅŸ bu konuda. Bizi kimler yönetiyor anlayamadım! CUMHURÄ°YETEcevit, patlama noktasındaki ekonominin zaten sorunlu olduÄŸunu ve kaynak aradıklarını belirtmiÅŸ. Bunun "Çöküşün itirafı" olduÄŸu belirtilmiÅŸ gazetenin manÅŸet haberinde. BaÅŸbakan Bülent Ecevit hükümet ortaklarıyla yaptığı basın toplantısında "Zaten ekonomiyi yeniden gözden geçirmek gerekliydi. Dışarıdaki gözlemler de böyle bir gereksinme olduÄŸunu gösteriyordu. Türkiye'de siyaset, dolayısıyla ekonomi çok çabuk ve yaygın etkileniyor" diye konuÅŸmuÅŸ."Yüksek faiz kavgası" baÅŸlıklı haberde de, kurların serbest bırakılmasıyla Aralık 1999'a, yüksek enflasyonlu günlere geri dönüleceÄŸi belirtilmiÅŸ. Bu noktada yüksek faiz kaygısı taşınmasına karşın Merkez Bankası, sıkı para politikasının sürdürüleceÄŸini açıklamış. Türkiye ekonomisindeki geliÅŸmeleri yakından izleyen IMF ve Beyaz Saray, hükümetin devalüasyon kararıyla, Türkiye'nin enflasyonu düşürmeyi hedefleyen ekonomik reform programındaki temel unsurlardan birini terk ettiÄŸini, bunun da ciddi bir kriz korkusundan kaynaklandığını ifade ediyorlarmış. Bir IMF üst düzey yetkilisi, Türkiye'nin ek yardım talebinin ABD yönetimine anında iletildiÄŸini, ancak Beyaz Saray'ın bu konuya pek sıcak bakmadığını söylemiÅŸ Fuat Kozluklu'ya. Hükümetin önceki gece açıkladığı dalgalı kur kararı, akademisyenlerin "istikrar programına çöktü gözüyle bakmalarına" neden olmuÅŸ. Akademisyenler, siyasi iradeye baÄŸlı olarak "ileriye dönük radikal kararların alınmasının" tam zamanı olduÄŸunu düşünüyorlarmış. 1924 yılından bu yana doların serüveni de var ilk sayfada grafiklerle. 90 kuruÅŸtan baÅŸlayan bir serüven bu. Nerelerden geçtiÄŸimizin bir özeti. Dolar sporu da vurmuÅŸ. Futbol baÅŸta olmak üzere bir çok branÅŸta sözleÅŸmelerin ABD doları üzerinden yapılmasının kulüpleri ödeme güçlüğüyle karşı karşıya bırakacağı belirtilmiÅŸ. Döviz dengelerinin bozulmasının ardından takımlar yabancı transferlerden vazgeçebilecekleri sinyalini veriyorlarmış. 1994 yılında çıkan 5 Nisan krizi sırasında bugünkü liderlerin (Onlar o zaman da liderdi tabii ki) söyledikleri de hatırlatılıyor bir haberde. Mesut Yılmaz, "EÄŸer 1993 Kasım'ında böyle bir istikrar paketi uygulansaydı, bugün IMF'nin kapısına gidilip dilenmek zorunda kalınmazdı" demiÅŸ. Ecevit, "Aslında IMF özellikle az geliÅŸmiÅŸ ülkelere kendi programını dayattığı zaman mutlaka o ülkelerde siyasal kriz ortaya çıkıyor. Türkiye'de ise zaten bir siyasal kriz var, bu daha ağırlaÅŸmış olur." Ä°ÅŸte böyle... Ä°yi tatiller. Asuman ALPASLAN - 23 Åžubat 2001, Cuma Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!