Türkiye’yi marka yapmanın yolu sahip olduğu ’sihir’den geçiyor

Güncelleme Tarihi:

Türkiye’yi marka yapmanın yolu sahip olduğu ’sihir’den geçiyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2006 00:00

Lovemarks (aşkla bağlı olunan markalar) düşüncesinin yaratıcısı, Saatchi&Saatchi’nin CEO’su Kevin Roberts, "Türkiye dışardan bir sihre sahip. Ama dışarda pazarlamanız yok ve kötü. Türkiye marka olarak bir şeylerin yerine geçmeli. Bu konuda ben gizem ve sihri öneriyorum. Çünkü her şeyden çok sahip olduğunuz şey sihir. Türkiye’yi marka yapmanın yolunu bulmalısınız" diye konuştu.

DÜNYANIN önde gelen reklam ajanslarından Saatchi&Saatchi’nin CEO’su Kevin Roberts, performans, güven ve ünün bütün markalarda bulunduğunu belirterek, farklılık yaratmada artık markanın yeterli olmadığını, aşkla bağlı olunan lovemarks’lar yaratmak gerektiğini söyledi. Bugün Mediacat tarafından düzenlenecek Lovemarks Konferansı’na katılacak olan "tutku ve aşkla bağlı olunan markalar" (lovemarks) düşüncesinin yaratıcısı Kevin Roberts, satınalma kararlarının yüzde 80’inin duygusal olduğuna dikkat çekerek, "Tüketiciler nasıl düşündüklerine göre değil, nasıl hissettiklerine göre karar veriyor. Lovemarks markalar müşterinin kalbiyle duygusal bağlantı kuruyor. Nedenin ötesinde sadakat yaratıyorlar" dedi.

ARÇELİK VE MAVİ: Futbol takımlarının da birer "lovemarks" olduğuna dikkat çeken Kevin Roberts, "Onlar yenilse de, sevmeye devam edersiniz. Lovemarks’lara şirketler değil, müşteriler sahiptir. Bugün önemli bir sorun şirketlerin hala kendi markalarına sahip olduklarını düşünmesi. Dünyada güç, şirkette ya da perakendecide değil, müşteride" diye konuştu. Lovemarks’ların müşterilerine bedensel zevk, samimiyet, güven sunduğunu aktaran Roberts, Türkiye’de Arçelik ve Mavi Jeans gibi Lovemarks olma potansiyeline sahip markalar bulunduğunu kaydetti.

TÜRKİYE SİHRE SAHİP: Roberts, lovemarks’a sahip Türkiye’nin ülke olarak pazarlama ve üretim kapasitesinin altında performans gösterdiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: "Türkiye benim ve ailem için bir lovemark. Türkiye dışardan bir sihre sahip. Bayrağınız fantastik. Çok güçlü rengi var. Tarihi anlamı kadar yıldızlar ve ay geleceğe bakıyor. O da lovemarks bana göre. Futbol takımlarınız ve İstanbul da lovemarks. Tarihiniz açısından çok büyük potansiyel var. Ama dışarda pazarlamanız yok ve kötü. Bu önemli bir fırsat. Hükümet bu konuda ciddi kampanyalar başlatmalı. Türkiye marka olarak bir şeylerin yerine geçmeli. Bu konuda ben gizem ve sihri öneriyorum. Çünkü her şeyden çok sahip olduğunuz şey sihir. ’Made in Turkey’ dediğinizde bugün ucuz ürün anlaşılıyor. ’Made in Japan da, eskiden böyleydi ama onlar değiştirdi bu algıyı. Türkiye de yapabilir. Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in yer aldığı BRIC ülkelerinden bahsediliyor. Oysa Türkiye onlar kadar potansiyele sahip. İnsangücü bu ülkelerden daha eğitimli. Türkiye’yi marka yapmanın yolunu bulmalısınız."

TASARIM İŞİN KALBİ: Roberts, tasarımı pazarlamanın kalbi olarak tanımlayarak, "Ama tasarım müşteriler tarafından yönlendirilmeli. Bu sizin için büyük bir fırsat. Çünkü size miras olarak gelen mükemmel tasarım tarihiniz ve kültürünüz var. Mimari, halılar, mozaikler. Ama yapmadığınız şey bu tasarımları ileri götürmek ve geliştirmek. Tasarımınız geriye bakıyor. Batıyı neden kopyaladığınızı anlamıyorum. Çok büyük tarihi mirasınız var, tasarımınızı bunun üzerine kurun ve ileri götürün. Çünkü tasarım ana konu olacak" diye konuştu.

Cesaretli olun müşterinin hayallerine doğru yönelin

SAATCHI&Saatchi’nin CEO’su Kevin Roberts, lovemarks ve marka yaratmaları konusunda Türk şirketlerine şu tavsiyelerde bulundu: "Daha az mantıklı, daha çok duygusal olmalılar. Daha fazla güven yaratmak için müşterilerinin hayallerine daha yakın olmalılar. Türk markaları bana göre müşteriyi sadece memnun ediyor. Lovemarklar ise, müşteriye istediğini değil, hayal ettiğini verir. Çoğu Türk şirketi cesaret ve güvenden yoksun. Müşterilerin hayallerine ve ne istediğine bakılmıyor. Daha fazla Türk firması böyle davranırsa başarılı olacaklar. Ama lovemarks konusunda milli bir şemsiye yaratılmalı. Bir şirket tek başına değişiklik yapamaz. Milli kampanya yapılırsa bütün şirketler buna uyar. Yapmanız gereken yerel şeylerinizi ihraç etmek. İstanbul da bunlar arasında. İstanbul dünyanın en çok ziyaret edilen şehirlerinden biri olmalı. Türkiye hakkında çok pozitifim ama pazarlama konusunda bir şeyler yapılmalı."

Hiç küresel tüketici görmedim

KEVIN Roberts, küreselleşmeye inanmadığını belirterek, şunları söyledi: "Şu ana kadar hiç küresel bir tüketiciyle karşılaşmadım. Herkes kendini farklılıklarıyla tanımlar. Önce Türk, sonra İstanbullu, sonra da Beşiktaşlısındır. Küresel alana bakıp Coca-Cola içeriz ama aynı zamanda yerel içki olarak rakı içmek isteriz. McDonalds’a gideriz ama annemizin yemeğinden vazgeçmeyiz. Türkiye, bu konuda çok iyi. Çünkü dünya, Disney, Coca-Cola, McDonalds’la dolu. Takip edilerek iş hayatında başarılı olunmaz. Yaratarak ve ilham vererek başarı elde edilir."

Atatürk de lovemark

POLİTİKACILARIN ve liderlerin de "lovemarks" (tutku ve aşkla bağlı olunan markalar) olabileceğini, Atatürk’ün de bunlar arasında yer aldığını söyleyen Roberts, ABD eski Başkanı John Kennedy ve Nelson Mandela’nın da lovemarks politikacılar arasında bulunduğunu ifade etti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!