50 yıl hapis ve ağır para cezası alabilir

Güncelleme Tarihi:

50 yıl hapis ve ağır para cezası alabilir
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2017 21:04

Hâkim James C. Francis, iki ayrı suçtan yargılanan Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Akın Atilla’nın 50 yıl hapis ve milyonlarca dolar ağır para cezası alabileceğini söyledi. FBI tarafından hazırlanan 40 sayfalık suç duyurusunda ise Atilla’nın Reza Zarrab ile bağlantısının 2010–2015 yıllarında takibe alındığı belirtilirken ikilinin kendi aralarında yaptıkları çok sayıda telefon görüşmesi de yer alıyor.

Haberin Devamı

ABD Sulh Hâkimi James C. Francis, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın İran’a uygulanan yaptırımları delmek, bankacılık siteminde dolandırıcılık yapmaktan yargılanacağını belirterek, “Suçlu bulunursa 50 yıl hapis ve milyonlarca dolar ağır para cezası alabilir” dedi.

Hakim Francis, New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde görülen davada Atilla’nın tutukluluk halinin sürmesine ve 10 Nisan’da yeni bir duruşma yapılmasına karar verirken, henüz avukatı olmadığı için Atilla’yı hükümet tarafından sağlanan geçici bir avukat temsil etti. 10 Nisan’da yapılacak duruşmada kendisine yöneltilen suçlamaları kabul edip etmeyeceği ortaya çıkacak Atilla’nın aynı duruşmada kefaletle serbest bırakılıp tutuksuz olarak yargılanma talebinde de bulunacağı belirtiliyor.

İLK SUÇLAMA

Haberin Devamı

FBI tarafından hazırlanan ve gizlilik kararı önceki gün kaldırılan 40 sayfalık suç duyurusu içeren raporda Mehmet Hakan Atilla için oldukça ciddi suçlamalara yer verilmiş. Bir yıldır New York Federal Mahkemesi’nde tutuklu olarak yargılanan İran asıllı Türk vatandaşı Reza Zarrab (Rıza Sarraf) ile olan çıkar ve suç bağlantısı iddiaları rapora eklenmiş. Raporda Atilla’nın Zarrab ile bağlantısının 2010–2015 yıllarında takibe alındığı belirtilirken ikilinin kendi aralarında yaptıkları çok sayıda telefon görüşmesi de yer alıyor. Ayrıca ikilinin telefonda bazı şifreli cümleler de kurduğu ileri sürülüyor.

Atilla’ya yöneltilen ve 20 yıl hapis cezası istemiyle yargılanacağı ilk suç, ABD Kongresi’nin aldığı karar çerçevesinde İran’a uygulanan ambargoyu çeşitli uluslararası finans kurumlarını kullanarak delmek. Zarrab davasında olduğu gibi Türkiye suçun işlendiği yer olarak gösteriliyor. Türkiye’nin dışında Birleşik Arap Emirlikleri de suçun işlendiği diğer bir ülke. Savcılık, suçun işlendiği diğer bir yeri de New York olarak belirlemiş. Buradaki bankaları ve dolayısıyla Amerikan bankacılık sisteminin Zarrab’ın kurduğu suç örgütü çerçevesinde dolandırıldığı iddia ediliyor. Amerikan Federal yasaları çiğnendiği için bu davanın açıldığı belirtiliyor.

Haberin Devamı

İKİNCİ SUÇLAMA

Atilla’ya yöneltilen ikinci suçlama ise New York’ta bulunan çeşitli finans kurumlarını dolandırmak. Atilla, bu ikinci suçlamadan 30 yıl hapis cezası istemiyle yargılanacak. Soruşturma kapsamında görev yapan bir FBI ajanının suç duyurusunda yer alan ifadesine göre ise New York’taki bazı bankalardan Türk bankalarına bir para akışı tespit edilmiş. Bu paralar, Türkiye’deki bazı bankalara bağlı aracı bankalarla başka ülkelere Amerikan Doları olarak yatırılıyor. Konuyu soruşturduğunu belirten FBI ajanı bu şekilde İran’a uygulanan ambargonun delindiğini ileri sürüyor. FBI ajanı ifadesinde, İran Devrim Muhafızları’nın Amerikan bankacılık sistemine çeşitli yollarla ulaştığını ve tüm bu yasadışı işlerin Zarrab’ın organizasyonu tarafından yapıldığını iddia ediyor.

Haberin Devamı

FBI ajanı, Zarrab’ın kurduğu bu organizasyonla İran’a uygulanan ambargoyu deldiğini, bunu da Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde kurduğu tabela şirketlerle ve hazırladığı sahte belgelerle yaptığını ileri sürüyor. Bu işlemlerin New York Güney bölgesinde bulunan bankalar aracılığıyla yapıldığını savunan FBI ajanı, bu şekilde İran’a uygulanan ambargonun delindiğini öne sürüyor. Tutuklu olarak yargılanan Atilla’nın, konumunu kullanarak İran devletine ve kurumlarına uygulanan ambargoyu, uluslararası finans kurumlarını kullanarak deldiği iddia ediliyor. Atilla’nın Zarrab’ın suç örgütünde birlikte çalıştığı öne sürülüyor. İran’a uygulanan ambargo yüzünden gönderilmesi yasak maddeleri ise yiyecek ve insani yardım adı altında sahte belgelerle gönderdiği iddia ediliyor.

 

Haberin Devamı

ŞİMŞEK: İZİN VERİLEN İŞLEMLER

BAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek, Halkbank Uluslararası Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’de tutuklanmasıyla ilgili olan işlemlerin, tamamen izin verilen ticaret kapsamında yapılan iş ve işlemler olduğunu söyledi. Şimşek, dün FOX TV’de yaptığı açıklamada, daha önce hazırlanmış bir iddianame olduğunu belirterek, “Önceki dönemden kalan dosyanın genişletilmesi çabası. Çok öncesinden de Halkbank ile bütün bu konuları görüştüğümüzde, bankanın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin izin verdiği çerçevede bir komşu ülke ile ticarete aracılık yaptığı net. Bunu daha önce defalarca Amerikalılara söyledik ama belli ki kendileri farklı düşünüyorlar, göreceğiz” dedi.

Haberin Devamı

Hukuk içerisinde yapılacakların New York’ta ilgili banka tarafından yapılacağını kaydeden Şimşek, “ABD yeni bir yönetime sahip. Komşu ülkelerimizin bazılarıyla ambargo veya farklı tasarruflara gidebiliyorlar. Önemli olan Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyinin koyduğu ilkeler çerçevesinde işini yapıp yapmadığı meselesidir. Zaman zaman bu tür farklı değerlendirmeler olabiliyor. Halkbank yönetiminin bana verdiği brifingde çok net şekilde her şey usulüne uygun, tamamen izin verilen ticaret kapsamında yapılan iş ve işlemler. Dolayısıyla sürece o şekilde bakmak lazım. Görevden alınmış bir savcı var. Bu savcının FETÖ ile diyalogları içeride ve dışarıda tartışıldı. Onun asistanlarının yaptığı bir girişim, göreceğiz” açıklamasını yaptı.

ATİLLA VE ZARRAB’IN TELEFONLARI DİNLENMİŞ DUBAİ’DE ÇAY YETİŞMİYOR

FBI ajanı Jennifer A. McReynolds’ın imzasını taşıyan raporda Atilla ile Reza Zarrab arasındaki yapılan ve FBI tarafından kayıt edilen telefon görüşmelerine de yer verilmiş. Atilla ve Zarrab ile sanık olmayan “birinci işbirlikçi” ve Atilla’nın şefi olduğu iddia edilen “ikinci işbirlikçi” adı verilen isimler arasında şu diyaloglar yaşandığı ileri sürülüyor:

26 Mart 2013: Birinci işbirlikçi: (İkinci işbirlikçi) sürekli yiyecekleri hazırla diyor, ben iki üç ay uzatacağım ama o yiyecekleri hazırla demeyi sürdürüyor. Zarrab: O (ikinci işbirlikçi), onların İran’dan Dubai’ye gönderilmesini istiyor... Nereden olursa olsun evrakları halletmemizi istiyor, dediğini yap.

Nisan 2013: Zarrab, Atilla’ya İran’da bulunan müşterisinden alacağı ödemeyi Dubai üzerinden gerçekleştireceklerine dair bilgi verip, şunu söylüyor: ‘Satışı gerçekleştirdik... dolar üzerinden ... ödemeyi şirkete göndereceğiz.’’

2 Temmuz 2013: Zarrab, Atilla’ya Dubai ve İran arasında nakliyat için küçük, 5 tonluk ahşap gemiler kullandığını ve bu yüzden bahsedilen evrakları gönderemeyeceğini belirtiyor. Zarrab: “Bu konşimentolar hükümet tarafından hazırlanıyor. Dubai Gümrüğü hangi gemide ne kadar mal olduğuna ve ne taşındığına hepsine bakıyor. Ayrıca üzerinde Dubai mührü de var.” Atilla: “Sen bu belgeleri alabilir misin? Belgeleri bize ulaştırırsan daha sonra incelerim” Zarrab: “Hakan, biz bir hata yaptık burada. Bunları daha ufak çapta göndermeliydik. Şimdi 5 milyon göndermeliyiz”

Atilla: “Belgelerde buğdayın menşei Dubai .. Bu imkansız.” Zarrab aynı gün “birinci işbirlikçi” ile konuşuyor ve taşınan mal çay olabilir mi? diye soruyor. Fakat karşıdaki kişi Dubai’de çayın da yetişmediğini söylüyor. “İkinci şüpheli” ile görüşen Atilla’nın “150 bin tondan bahsediyorsunuz. Bunu öyle taşıyamazsınız” sözleri üzerine karşısındaki kişi gülüyor ve “Sayı bana da büyük geldi, her parti için 5 ila 6 milyon yeterli” diyor.

9 Temmuz 2013: Zarrab, “birinci işbirlikçiye, “Henüz bir şey gönderme, Hakan Atilla’nın aramasını bekleyelim ki bu şekilde içeriden haber geldiğini anlayacaklar” diyor. Atilla, Zarrab’a “Rica ediyorum. Gemilerin tonajlarını dikkat edin” diyor. Ardından Zarrab, “birinci işbirlikçiyi arayarak, şunları söylüyor: “Adamlar 13 bin tonluk gemiye 20 bin tonluk yüklemeyi yaptı. Dikkat edeceğini söyledi. Adam, ‘açıkça gözünüz arkada kalmasın’ dedi.” Bunun üzerine birinci işbirlikçi: “Teşekkür ederim. Allah yardımcısı olsun. Başka ne diyebilirim” diyor.

BAKMADAN GEÇME!